Kh-Lam-Kaf     خ ل ق
yaratmak, oranlamak, ölçümlemek, bir şeyi ölçmek veya paylara ayırmak, mükemmel bir ölçüye uygun olarak yapmak veya şekil vermek, bir işi ölçülü ve âhenkli biçimde yapmak, belirli bir ölçüye göre var etmek, daha önce tasarlanmış bir model veya kalıbı baz alarak üretmek veya meydana getirmek, şekillendirmek, mevcut ana maddeyi başka bir kalıba dökmek, olmayan bir şeyi varlık haline getirmek, var etmek yoktan yaratmak, bir söylev veya konuşmayı üretmek veya oluşturmak, gerçekte bir icat olmadığı halde varmış gibi göstermek, yalan uydurmak, bir şeyi adil ve düzgün yapmak, pürüzsüz hale getirmek, gerçekleşmesi muhtemel ve mümkün olan veya olmak üzere ya da olacak olan, veya halihazırda gerçekleşmesi devam eden ya da olup bitmiş olan, bir insana o kişinin niteliğine uygun olarak davranmak, bir şeyi giymek ve eskitmek, tastamam oturmak, yetkin olmak, uygun olmak, düzgün olmak, yapılış ve oran bakımından tam veya kusursuz olmak, doğuştan gelen, doğal bir dışavurum, mizaç, yaradılış, karakter, kalite sergilemek.

Türkçe’ye girmiş türevler: halk, halayık, halik, hilkat, hulk ahlak, mahluk

Aram χelḳā חֶלְקָא [χlḳ] pay, bölük, kısım < Aram χālaḳ חלק pay etmek, bölmek, düzeltmek, düzenlemek
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 261 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
184 kez   خَلَقَ
52 kez   خَلْق
2 kez   خُلُق
2 kez   خَلَّٰق
6 kez   خَلَٰق
12 kez   خَٰلِق
2 kez   مُخَلَّقَة
1 kez   ٱخْتِلَٰق
Kökten (خَلَقَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:21  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Bakara  Suresi 21. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ (21)

21. Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki, böylece korunmuş (Allah'ın azabından kendinizi kurtarmış) olursunuz.
 2:29  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Bakara  Suresi 29. Ayet
هُوَ الَّذِي خَلَقَ لَكُمْ مَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ اسْتَوَىٰ إِلَى السَّمَاءِ فَسَوَّاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ ۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (29)

29. O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.
 2:228  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattığını  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Bakara  Suresi 228. Ayet
وَالْمُطَلَّقَاتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنْفُسِهِنَّ ثَلَاثَةَ قُرُوءٍ ۚ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَنْ يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ اللَّهُ فِي أَرْحَامِهِنَّ إِنْ كُنَّ يُؤْمِنَّ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ۚ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَٰلِكَ إِنْ أَرَادُوا إِصْلَاحًا ۚ وَلَهُنَّ مِثْلُ الَّذِي عَلَيْهِنَّ بِالْمَعْرُوفِ ۚ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (228)

228. Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azizdir, hakimdir.
 3:47  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratır  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Âl-i İmrân  Suresi 47. Ayet
قَالَتْ رَبِّ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي وَلَدٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ ۖ قَالَ كَذَٰلِكِ اللَّهُ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۚ إِذَا قَضَىٰ أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ (47)

47. Meryem: Rabbim! dedi, bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir, Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmedince ona sadece "Ol!" der; o da oluverir.
 3:49  أَخْلُقُ    eḣluḳu    yaratırım  
Fiil   1. şahıs, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Âl-i İmrân  Suresi 49. Ayet
وَرَسُولًا إِلَىٰ بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنِّي قَدْ جِئْتُكُمْ بِآيَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ ۖ أَنِّي أَخْلُقُ لَكُمْ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ فَأَنْفُخُ فِيهِ فَيَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِ اللَّهِ ۖ وَأُبْرِئُ الْأَكْمَهَ وَالْأَبْرَصَ وَأُحْيِي الْمَوْتَىٰ بِإِذْنِ اللَّهِ ۖ وَأُنَبِّئُكُمْ بِمَا تَأْكُلُونَ وَمَا تَدَّخِرُونَ فِي بُيُوتِكُمْ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (49)

49. İsrailoğullarına bir elçi olacak (ve onlara şöyle diyecek:) Size Rabbinizden bir mucize getirdim: Size çamurdan bir kuş sureti yapar, ona üflerim ve Allah'ın izni ile o kuş oluverir. Yine Allah'ın izni ile körü ve alacalıyı iyileştirir, ölüleri diriltirim. Ayrıca evlerinizde ne yeyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer inanan kimseler iseniz, bunda sizin için bir ibret vardır.
 3:59  خَلَقَهُ    ḣaleḳahu    Onu yarattı  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Âl-i İmrân  Suresi 59. Ayet
إِنَّ مَثَلَ عِيسَىٰ عِنْدَ اللَّهِ كَمَثَلِ آدَمَ ۖ خَلَقَهُ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ قَالَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ (59)

59. Allah nezdinde İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona "Ol!" dedi ve oluverdi.
 3:191  خَلَقْتَ    ḣaleḳte    yaratmadın  
Fiil   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Âl-i İmrân  Suresi 191. Ayet
الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ (191)

191. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabındankoru!
 4:1  وَخَلَقَ    ve ḣaleḳa    ve yarattı  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nisâ  Suresi 1. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثِيرًا وَنِسَاءً ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي تَسَاءَلُونَ بِهِ وَالْأَرْحَامَ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا (1)

1. Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.
 4:1  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nisâ  Suresi 1. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثِيرًا وَنِسَاءً ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي تَسَاءَلُونَ بِهِ وَالْأَرْحَامَ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا (1)

1. Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.
 4:28  وَخُلِقَ    ve ḣuliḳa    ve yaratılmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nisâ  Suresi 28. Ayet
يُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُخَفِّفَ عَنْكُمْ ۚ وَخُلِقَ الْإِنْسَانُ ضَعِيفًا (28)

28. Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
 5:17  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Mâide  Suresi 17. Ayet
لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ ۚ قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا إِنْ أَرَادَ أَنْ يُهْلِكَ الْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا ۗ وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۚ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (17)

17. "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'dir" diyenler andolsun ki kafir olmuşlardır. De ki: Öyleyse Allah, Meryem oğlu Mesih'i, anasını ve yeryüzündekilerin hepsini imha etmek isterse Allah'a kim bir şey yapabilecektir (O'na kim bir şeyle engel olabilecektir)! Göklerde, yerde ve ikisi arasında ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir. O dilediğini yaratır ve Allah her şeye tam manasıyle kadirdir.
 5:18  خَلَقَ    ḣaleḳa    O’nun yaratıklarından  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Mâide  Suresi 18. Ayet
وَقَالَتِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَىٰ نَحْنُ أَبْنَاءُ اللَّهِ وَأَحِبَّاؤُهُ ۚ قُلْ فَلِمَ يُعَذِّبُكُمْ بِذُنُوبِكُمْ ۖ بَلْ أَنْتُمْ بَشَرٌ مِمَّنْ خَلَقَ ۚ يَغْفِرُ لِمَنْ يَشَاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ (18)

18. Yahudiler ve hıristiyanlar "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. De ki: Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor? Doğrusu siz de O'nun yarattığı insanlardansınız. O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasında ne varsa mülkiyeti Allah'a aittir. Sonunda dönüş de ancak O'nadır.
 5:110  تَخْلُقُ    teḣluḳu    yaratıyor  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Mâide  Suresi 110. Ayet
إِذْ قَالَ اللَّهُ يَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ اذْكُرْ نِعْمَتِي عَلَيْكَ وَعَلَىٰ وَالِدَتِكَ إِذْ أَيَّدْتُكَ بِرُوحِ الْقُدُسِ تُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلًا ۖ وَإِذْ عَلَّمْتُكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرَاةَ وَالْإِنْجِيلَ ۖ وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ بِإِذْنِي فَتَنْفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِي ۖ وَتُبْرِئُ الْأَكْمَهَ وَالْأَبْرَصَ بِإِذْنِي ۖ وَإِذْ تُخْرِجُ الْمَوْتَىٰ بِإِذْنِي ۖ وَإِذْ كَفَفْتُ بَنِي إِسْرَائِيلَ عَنْكَ إِذْ جِئْتَهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ إِنْ هَٰذَا إِلَّا سِحْرٌ مُبِينٌ (110)

110. Allah o zaman şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa! Sana ve annene (verdiğim) nimetimi hatırla! Hani seni mukaddes ruh (Cebrail) ile desteklemiştim; (bu sayede) sen beşikte iken de yetişkin çağında da insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı (okuyup yazmayı), hikmeti, Tevrat ve İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan, kuş şeklinde bir şey yapıyordun da ona üflüyordun, hemen benim iznimle o bir kuş oluyordu. Yine benim iznimle anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Ölüleri benim iznimle (hayata) çıkarıyordun. Hani İsrailoğullarını (seni öldürmekten) engellemiştim; kendilerine apaçık deliller (mucizeler) getirdiğin zaman içlerinden inkar edenler, "Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değildir" demişlerdi.
 6:1  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

En’âm  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ۖ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ (1)

1. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca ayet ve delillerden) sonra kafir olanlar (hala putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar
 6:2  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yaratıp  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

En’âm  Suresi 2. Ayet
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ طِينٍ ثُمَّ قَضَىٰ أَجَلًا ۖ وَأَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ۖ ثُمَّ أَنْتُمْ تَمْتَرُونَ (2)

2. Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hala şüphe ediyorsunuz.
 6:73  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

En’âm  Suresi 73. Ayet
وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۖ وَيَوْمَ يَقُولُ كُنْ فَيَكُونُ ۚ قَوْلُهُ الْحَقُّ ۚ وَلَهُ الْمُلْكُ يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ ۚ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ ۚ وَهُوَ الْحَكِيمُ الْخَبِيرُ (73)

73. O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) ile yaratandır. "Ol!" dediği gün herşey oluverir. O'nun sözü gerçektir. Sur'a üflendiği gün de hükümranlık O'nundur. Gizliyi ve açığı bilendir ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır.
 6:94  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattığımız  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

En’âm  Suresi 94. Ayet
وَلَقَدْ جِئْتُمُونَا فُرَادَىٰ كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَتَرَكْتُمْ مَا خَوَّلْنَاكُمْ وَرَاءَ ظُهُورِكُمْ ۖ وَمَا نَرَىٰ مَعَكُمْ شُفَعَاءَكُمُ الَّذِينَ زَعَمْتُمْ أَنَّهُمْ فِيكُمْ شُرَكَاءُ ۚ لَقَدْ تَقَطَّعَ بَيْنَكُمْ وَضَلَّ عَنْكُمْ مَا كُنْتُمْ تَزْعُمُونَ (94)

94. Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız. Yaratılışınızda ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz. Andolsun, aranız açılmış ve (tanrı) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir.
 6:100  وَخَلَقَهُمْ    veḣaleḳahum    halbuki onları O yaratmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

En’âm  Suresi 100. Ayet
وَجَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ الْجِنَّ وَخَلَقَهُمْ ۖ وَخَرَقُوا لَهُ بَنِينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍ ۚ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يَصِفُونَ (100)

100. Cinleri Allah'a ortak koştular. Oysa ki onları da Allah yaratmıştı. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Haşa! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir.
 6:101  وَخَلَقَ    ve ḣaleḳa    ve O yaratmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

En’âm  Suresi 101. Ayet
بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ وَلَدٌ وَلَمْ تَكُنْ لَهُ صَاحِبَةٌ ۖ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ ۖ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (101)

101. O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O'nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O'dur.
 7:11  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 11. Ayet
وَلَقَدْ خَلَقْنَاكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَاكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ لَمْ يَكُنْ مِنَ السَّاجِدِينَ (11)

11. Andolsun sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin! diye emrettik. İblis'in dışındakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadı.
 7:12  خَلَقْتَنِي    ḣaleḳtenī    beni yarattın  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 12. Ayet
قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلَّا تَسْجُدَ إِذْ أَمَرْتُكَ ۖ قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ (12)

12. Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.
 7:12  وَخَلَقْتَهُ    ve ḣaleḳtehu    onu ise yarattın  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 12. Ayet
قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلَّا تَسْجُدَ إِذْ أَمَرْتُكَ ۖ قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ (12)

12. Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblis): Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.
 7:54  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 54. Ayet
إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ ۗ أَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْأَمْرُ ۗ تَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ (54)

54. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istiva eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
 7:181  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattıklarımız içinde  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 181. Ayet
وَمِمَّنْ خَلَقْنَا أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ (181)

181. Yarattıklarımızdan, daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir millet bulunur.
 7:185  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattığı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 185. Ayet
أَوَلَمْ يَنْظُرُوا فِي مَلَكُوتِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا خَلَقَ اللَّهُ مِنْ شَيْءٍ وَأَنْ عَسَىٰ أَنْ يَكُونَ قَدِ اقْتَرَبَ أَجَلُهُمْ ۖ فَبِأَيِّ حَدِيثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ (185)

185. Göklerin ve yerin hükümranlığına, Allah'ın yarattığı her şeye ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakmadılar mı? O halde Kur'an'dan sonra hangi söze inanacaklar?
 7:189  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 189. Ayet
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ إِلَيْهَا ۖ فَلَمَّا تَغَشَّاهَا حَمَلَتْ حَمْلًا خَفِيفًا فَمَرَّتْ بِهِ ۖ فَلَمَّا أَثْقَلَتْ دَعَوَا اللَّهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ آتَيْتَنَا صَالِحًا لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ (189)

189. Sizi bir tek candan (Âdem'den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva'yı) yaratan O'dur. Eşi ile (birleşince) eşi hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı). Onu bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, Rableri Allah'a: Andolsun bize kusursuz bir çocuk verirsen muhakkak şükredenlerden olacağız, diye dua ettiler.
 7:191  يُخْلَقُونَ    yuḣleḳūne    yaratılan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

A’râf  Suresi 191. Ayet
أَيُشْرِكُونَ مَا لَا يَخْلُقُ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ (191)

191. Kendileri yaratıldığı halde hiçbir şeyi yaratamayan varlıkları (Allah'a) ortak mı koşuyorlar?
 7:191  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratmayan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

A’râf  Suresi 191. Ayet
أَيُشْرِكُونَ مَا لَا يَخْلُقُ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ (191)

191. Kendileri yaratıldığı halde hiçbir şeyi yaratamayan varlıkları (Allah'a) ortak mı koşuyorlar?
 9:36  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattığı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Tevbe  Suresi 36. Ayet
إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللَّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللَّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ۚ ذَٰلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ ۚ فَلَا تَظْلِمُوا فِيهِنَّ أَنْفُسَكُمْ ۚ وَقَاتِلُوا الْمُشْرِكِينَ كَافَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَافَّةً ۚ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ (36)

36. Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah'ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın ve bilin ki Allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir.
 10:3  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Yûnus  Suresi 3. Ayet
إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ ۖ يُدَبِّرُ الْأَمْرَ ۖ مَا مِنْ شَفِيعٍ إِلَّا مِنْ بَعْدِ إِذْنِهِ ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ ۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ (3)

3. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istiva eden Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hala düşünmüyor musunuz!
 10:5  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratmamıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Yûnus  Suresi 5. Ayet
هُوَ الَّذِي جَعَلَ الشَّمْسَ ضِيَاءً وَالْقَمَرَ نُورًا وَقَدَّرَهُ مَنَازِلَ لِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ ۚ مَا خَلَقَ اللَّهُ ذَٰلِكَ إِلَّا بِالْحَقِّ ۚ يُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ (5)

5. Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona (aya) birtakım menziller takdir eden O'dur. Allah bunları, ancak bir gerçeğe (ve hikmete) binaen yaratmıştır. O, bilen bir kavme ayetlerini açıklamaktadır.
 10:6  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattıklarında  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Yûnus  Suresi 6. Ayet
إِنَّ فِي اخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللَّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَّقُونَ (6)

6. Gece ve gündüzün değişmesinde (uzayıp kısalmasında) Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, (Onu inkar etmekten) sakınan bir kavim için elbette nice deliller vardır!
 11:7  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Hûd  Suresi 7. Ayet
وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَكَانَ عَرْشُهُ عَلَى الْمَاءِ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا ۗ وَلَئِنْ قُلْتَ إِنَّكُمْ مَبْعُوثُونَ مِنْ بَعْدِ الْمَوْتِ لَيَقُولَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَٰذَا إِلَّا سِحْرٌ مُبِينٌ (7)

7. O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Yemin ederim ki, (Resulüm!): "Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz" desen, kafir olanlar derhal "Bu, açık bir büyüden başka bir şey değildir" derler.
 11:119  خَلَقَهُمْ    ḣaleḳahum    onları yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Hûd  Suresi 119. Ayet
إِلَّا مَنْ رَحِمَ رَبُّكَ ۚ وَلِذَٰلِكَ خَلَقَهُمْ ۗ وَتَمَّتْ كَلِمَةُ رَبِّكَ لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ (119)

119. Ancak Rabbinin merhamet ettikleri müstesnadır. Zaten Rabbin onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi tümüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım" sözü yerini buldu.
 13:16  خَلَقُوا    ḣaleḳū    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Ra’d  Suresi 16. Ayet
قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قُلِ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَاتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ لَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ نَفْعًا وَلَا ضَرًّا ۚ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَىٰ وَالْبَصِيرُ أَمْ هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ ۗ أَمْ جَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ خَلَقُوا كَخَلْقِهِ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ ۚ قُلِ اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ (16)

16. (Resulüm!) De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." O halde de ki: "O'nu bırakıp da kendilerine fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?" De ki: "Körle gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?" Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? De ki: Allah her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.
 14:19  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

İbrahim  Suresi 19. Ayet
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۚ إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْقٍ جَدِيدٍ (19)

19. Allah'ın gökleri ve yeri hak ile yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi ortadan kaldırıp yepyeni bir halk getirir.
 14:32  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

İbrahim  Suresi 32. Ayet
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقًا لَكُمْ ۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ الْفُلْكَ لِتَجْرِيَ فِي الْبَحْرِ بِأَمْرِهِ ۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ الْأَنْهَارَ (32)

32. (O öyle lütufkar) Allah'tır ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkardı; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi; nehirleri de sizin (yararlanmanız) için akıttı.
 15:26  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Hicr  Suresi 26. Ayet
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ (26)

26. Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık.
 15:27  خَلَقْنَاهُ    ḣaleḳnāhu    yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Hicr  Suresi 27. Ayet
وَالْجَانَّ خَلَقْنَاهُ مِنْ قَبْلُ مِنْ نَارِ السَّمُومِ (27)

27. Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık.
 15:33  خَلَقْتَهُ    ḣaleḳtehu    yarattığın  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Hicr  Suresi 33. Ayet
قَالَ لَمْ أَكُنْ لِأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ (33)

33. (İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.
 15:85  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yaratmadık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Hicr  Suresi 85. Ayet
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ ۗ وَإِنَّ السَّاعَةَ لَآتِيَةٌ ۖ فَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلَ (85)

85. Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et.
 16:3  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nahl  Suresi 3. Ayet
خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۚ تَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ (3)

3. (Allah) gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, koştukları ortaklardan münezzehtir.
 16:4  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nahl  Suresi 4. Ayet
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ (4)

4. O, insanı bir damla sudan yarattı. Fakat bakarsın ki (insan) Rabbine apaçık bir hasım oluvermiştir.
 16:5  خَلَقَهَا    ḣaleḳahā    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nahl  Suresi 5. Ayet
وَالْأَنْعَامَ خَلَقَهَا ۗ لَكُمْ فِيهَا دِفْءٌ وَمَنَافِعُ وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ (5)

5. Hayvanları da O yarattı. Onlarda sizin için ısıtıcı (şeyler) ve birçok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz.
 16:8  وَيَخْلُقُ    ve yeḣluḳu    yaratmaktadır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nahl  Suresi 8. Ayet
وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً ۚ وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ (8)

8. Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.
 16:17  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratmayan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nahl  Suresi 17. Ayet
أَفَمَنْ يَخْلُقُ كَمَنْ لَا يَخْلُقُ ۗ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ (17)

17. O halde, yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Hala düşünmüyor musunuz?
 16:17  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nahl  Suresi 17. Ayet
أَفَمَنْ يَخْلُقُ كَمَنْ لَا يَخْلُقُ ۗ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ (17)

17. O halde, yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Hala düşünmüyor musunuz?
 16:20  يُخْلَقُونَ    yuḣleḳūne    yaratılmaktadırlar  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nahl  Suresi 20. Ayet
وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ (20)

20. Allah'ı bırakıp da taptıkları (putlar), hiçbir şey yaratamazlar. Çünkü onlar kendileri yaratılmışlardır.
 16:20  يَخْلُقُونَ    yeḣluḳūne    yaratamazlar  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nahl  Suresi 20. Ayet
وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ (20)

20. Allah'ı bırakıp da taptıkları (putlar), hiçbir şey yaratamazlar. Çünkü onlar kendileri yaratılmışlardır.
 16:48  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattığı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nahl  Suresi 48. Ayet
أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَىٰ مَا خَلَقَ اللَّهُ مِنْ شَيْءٍ يَتَفَيَّأُ ظِلَالُهُ عَنِ الْيَمِينِ وَالشَّمَائِلِ سُجَّدًا لِلَّهِ وَهُمْ دَاخِرُونَ (48)

48. Allah'ın yarattığı herhangi bir şeyi görmediler mi? Onun gölgeleri, küçülerek ve Allah'a secde ederek sağa sola döner.
 16:70  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nahl  Suresi 70. Ayet
وَاللَّهُ خَلَقَكُمْ ثُمَّ يَتَوَفَّاكُمْ ۚ وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ إِلَىٰ أَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْ لَا يَعْلَمَ بَعْدَ عِلْمٍ شَيْئًا ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ قَدِيرٌ (70)

70. Sizi Allah yarattı; sonra sizi vefat ettirecek. Daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en kötü çağına kadar yaşatılacak şüphesiz ki Allah bilgilidir, kudretlidir.
 16:81  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattıklarından  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nahl  Suresi 81. Ayet
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمْ مِمَّا خَلَقَ ظِلَالًا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنَ الْجِبَالِ أَكْنَانًا وَجَعَلَ لَكُمْ سَرَابِيلَ تَقِيكُمُ الْحَرَّ وَسَرَابِيلَ تَقِيكُمْ بَأْسَكُمْ ۚ كَذَٰلِكَ يُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْلِمُونَ (81)

81. Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı. Dağlarda da sizin için barınaklar yarattı. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yarattı. İşte böylece Allah, müslüman olmanız için üzerinize nimetini tamamlıyor.
 17:61  خَلَقْتَ    ḣaleḳte    yarattığın  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

İsrâ  Suresi 61. Ayet
وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ قَالَ أَأَسْجُدُ لِمَنْ خَلَقْتَ طِينًا (61)

61. Meleklere: Âdem'e secde edin! demiştik. İblis'in dışında hepsi secde ettiler. İblis: "Ben, dedi, çamurdan yarattığın bir kimseye secde mi ederim!"
 17:70  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattıklarımızın  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

İsrâ  Suresi 70. Ayet
وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِي آدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَىٰ كَثِيرٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضِيلًا (70)

70. Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.
 17:99  يَخْلُقَ    yeḣluḳa    yaratmağa da  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

İsrâ  Suresi 99. Ayet
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ قَادِرٌ عَلَىٰ أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ أَجَلًا لَا رَيْبَ فِيهِ فَأَبَى الظَّالِمُونَ إِلَّا كُفُورًا (99)

99. Düşünmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah, kendilerinin benzerini yaratmaya da kadirdir! Allah, onlar için bir vade takdir etti. Bunda şüphe yoktur. Ama zalimler, inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
 17:99  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

İsrâ  Suresi 99. Ayet
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ قَادِرٌ عَلَىٰ أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ أَجَلًا لَا رَيْبَ فِيهِ فَأَبَى الظَّالِمُونَ إِلَّا كُفُورًا (99)

99. Düşünmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah, kendilerinin benzerini yaratmaya da kadirdir! Allah, onlar için bir vade takdir etti. Bunda şüphe yoktur. Ama zalimler, inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.
 18:37  خَلَقَكَ    ḣaleḳake    seni yaratanı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Kehf  Suresi 37. Ayet
قَالَ لَهُ صَاحِبُهُ وَهُوَ يُحَاوِرُهُ أَكَفَرْتَ بِالَّذِي خَلَقَكَ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ سَوَّاكَ رَجُلًا (37)

37. Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben: "Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı inkar mı ettin?"
 18:48  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattığımız  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Kehf  Suresi 48. Ayet
وَعُرِضُوا عَلَىٰ رَبِّكَ صَفًّا لَقَدْ جِئْتُمُونَا كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ ۚ بَلْ زَعَمْتُمْ أَلَّنْ نَجْعَلَ لَكُمْ مَوْعِدًا (48)

48. Ve hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna çıkarılmışlardır: Andolsun ki sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Oysa size vadedilenlerin tahakkuk edeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız, değil mi?
 19:9  خَلَقْتُكَ    ḣaleḳtuke    seni de yaratmıştım  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Tekil   Geçmiş Zaman   

Meryem  Suresi 9. Ayet
قَالَ كَذَٰلِكَ قَالَ رَبُّكَ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ وَقَدْ خَلَقْتُكَ مِنْ قَبْلُ وَلَمْ تَكُ شَيْئًا (9)

9. Allah: Öyledir, dedi; Rabbin: O bana kolaydır. Daha önce, sen hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım, buyurdu.
 19:67  خَلَقْنَاهُ    ḣaleḳnāhu    onu yarattığımızı  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Meryem  Suresi 67. Ayet
أَوَلَا يَذْكُرُ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ قَبْلُ وَلَمْ يَكُ شَيْئًا (67)

67. İnsan düşünmez mi ki, daha önce o hiçbir şey olmadığı halde biz kendisini yaratmışızdır?
 20:4  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Tâ-Hâ  Suresi 4. Ayet
تَنْزِيلًا مِمَّنْ خَلَقَ الْأَرْضَ وَالسَّمَاوَاتِ الْعُلَى (4)

4. (Kur'an) yeri ve yüce gökleri yaratan Allah tarafından peyderpey indirilmiştir.
 20:55  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Tâ-Hâ  Suresi 55. Ayet
مِنْهَا خَلَقْنَاكُمْ وَفِيهَا نُعِيدُكُمْ وَمِنْهَا نُخْرِجُكُمْ تَارَةً أُخْرَىٰ (55)

55. Sizi ondan (topraktan) yarattık; yine sizi oraya döndüreceğiz ve bir kez daha sizi ondan çıkaracağız.
 21:16  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yaratmadık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Enbiyâ  Suresi 16. Ayet
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاءَ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِبِينَ (16)

16. Biz, göğü, yeri ve bunlar arasındakileri, oyuncular (işi, eğlencesi) olarak yaratmadık.
 21:33  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Enbiyâ  Suresi 33. Ayet
وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ (33)

33. O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı... yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.
 21:37  خُلِقَ    ḣuliḳa    yaratılmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Enbiyâ  Suresi 37. Ayet
خُلِقَ الْإِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍ ۚ سَأُرِيكُمْ آيَاتِي فَلَا تَسْتَعْجِلُونِ (37)

37. İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır. Size ayetlerimi göstereceğim; benden acele istemeyin.
 22:5  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Hac  Suresi 5. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِنَ الْبَعْثِ فَإِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ مِنْ مُضْغَةٍ مُخَلَّقَةٍ وَغَيْرِ مُخَلَّقَةٍ لِنُبَيِّنَ لَكُمْ ۚ وَنُقِرُّ فِي الْأَرْحَامِ مَا نَشَاءُ إِلَىٰ أَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ نُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ ۖ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفَّىٰ وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ إِلَىٰ أَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْلَا يَعْلَمَ مِنْ بَعْدِ عِلْمٍ شَيْئًا ۚ وَتَرَى الْأَرْضَ هَامِدَةً فَإِذَا أَنْزَلْنَا عَلَيْهَا الْمَاءَ اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ وَأَنْبَتَتْ مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَهِيجٍ (5)

5. Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.
 22:73  يَخْلُقُوا    yeḣluḳū    yaratamazlar  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Hac  Suresi 73. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ ضُرِبَ مَثَلٌ فَاسْتَمِعُوا لَهُ ۚ إِنَّ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ لَنْ يَخْلُقُوا ذُبَابًا وَلَوِ اجْتَمَعُوا لَهُ ۖ وَإِنْ يَسْلُبْهُمُ الذُّبَابُ شَيْئًا لَا يَسْتَنْقِذُوهُ مِنْهُ ۚ ضَعُفَ الطَّالِبُ وَالْمَطْلُوبُ (73)

73. Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de!
 23:12  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Mü’minûn  Suresi 12. Ayet
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ سُلَالَةٍ مِنْ طِينٍ (12)

12. Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık.
 23:14  فَخَلَقْنَا    feḣaleḳnā    sonre çevirdik  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Mü’minûn  Suresi 14. Ayet
ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ ۚ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ (14)

14. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıpyaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.
 23:14  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    çevirdik  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Mü’minûn  Suresi 14. Ayet
ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ ۚ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ (14)

14. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıpyaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.
 23:14  فَخَلَقْنَا    feḣaleḳnā    sonra çevirdik  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Mü’minûn  Suresi 14. Ayet
ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ ۚ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ (14)

14. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıpyaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.
 23:17  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Mü’minûn  Suresi 17. Ayet
وَلَقَدْ خَلَقْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعَ طَرَائِقَ وَمَا كُنَّا عَنِ الْخَلْقِ غَافِلِينَ (17)

17. Andolsun biz, sizin üstünüzde yedi yol yarattık. Biz yaratmaktan habersiz değiliz.
 23:91  خَلَقَ    ḣaleḳa    kendi yarattığını  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Mü’minûn  Suresi 91. Ayet
مَا اتَّخَذَ اللَّهُ مِنْ وَلَدٍ وَمَا كَانَ مَعَهُ مِنْ إِلَٰهٍ ۚ إِذًا لَذَهَبَ كُلُّ إِلَٰهٍ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ ۚ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ (91)

91. Allah evlat edinmemiştir; O'nunla beraber hiçbir tanrı da yoktur. Aksi takdirde her tanrı kendi yarattığını sevk ve idare eder ve mutlaka onlardan biri diğerine galebe çalardı. Allah, onların (müşriklerin) yakıştırdıkları şeylerden münezzehtir.
 23:115  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattığımızı  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Mü’minûn  Suresi 115. Ayet
أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ (115)

115. Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
 24:45  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nûr  Suresi 45. Ayet
وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِنْ مَاءٍ ۖ فَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَىٰ بَطْنِهِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَىٰ رِجْلَيْنِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَىٰ أَرْبَعٍ ۚ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاءُ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (45)

45. Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır; şüphesiz Allah her şeye kadirdir.
 24:45  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nûr  Suresi 45. Ayet
وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِنْ مَاءٍ ۖ فَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَىٰ بَطْنِهِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَىٰ رِجْلَيْنِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَىٰ أَرْبَعٍ ۚ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاءُ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (45)

45. Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır; şüphesiz Allah her şeye kadirdir.
 25:2  وَخَلَقَ    ve ḣaleḳa    ve yaratmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Furkân  Suresi 2. Ayet
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيرًا (2)

2. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O bir çocuk edinmemiştir, mülkünde ortağı yoktur. Her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir.
 25:3  يَخْلُقُونَ    yeḣluḳūne    yaratmayan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Furkân  Suresi 3. Ayet
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا يَمْلِكُونَ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا (3)

3. (Kafirler) O'nu (Allah'ı) bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile ne zarar ne de fayda verebilen, öldürmeye, hayat vermeye ve ölüleri yeniden diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.
 25:3  يُخْلَقُونَ    yuḣleḳūne    yaratılan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Furkân  Suresi 3. Ayet
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا يَمْلِكُونَ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا (3)

3. (Kafirler) O'nu (Allah'ı) bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile ne zarar ne de fayda verebilen, öldürmeye, hayat vermeye ve ölüleri yeniden diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.
 25:49  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattığımız  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Furkân  Suresi 49. Ayet
لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَامًا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرًا (49)

49. Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.
 25:54  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Furkân  Suresi 54. Ayet
وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًا ۗ وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيرًا (54)

54. Sudan (meniden) bir insan yaratıp onu nesep ve sıhriyet (kan ve evlilik bağından doğan) yakınlığa dönüştüren O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.
 25:59  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Furkân  Suresi 59. Ayet
الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ ۚ الرَّحْمَٰنُ فَاسْأَلْ بِهِ خَبِيرًا (59)

59. Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istiva eden (ona hükmeden) Rahman'dır. Bunu bir bilene sor.
 26:78  خَلَقَنِي    ḣaleḳanī    beni yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Şu’arâ  Suresi 78. Ayet
الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ (78)

78. Beni yaratan ve bana doğru yolu gösteren O'dur.
 26:166  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattığı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Şu’arâ  Suresi 166. Ayet
وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ ۚ بَلْ أَنْتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ (166)

166. Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz!
 26:184  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yaratandan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Şu’arâ  Suresi 184. Ayet
وَاتَّقُوا الَّذِي خَلَقَكُمْ وَالْجِبِلَّةَ الْأَوَّلِينَ (184)

184. Sizi ve önceki nesilleri yaratan (Allah) dan korkun.
 27:60  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Neml  Suresi 60. Ayet
أَمَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَأَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَنْبَتْنَا بِهِ حَدَائِقَ ذَاتَ بَهْجَةٍ مَا كَانَ لَكُمْ أَنْ تُنْبِتُوا شَجَرَهَا ۗ أَإِلَٰهٌ مَعَ اللَّهِ ۚ بَلْ هُمْ قَوْمٌ يَعْدِلُونَ (60)

60. (Onlar mı hayırlı) yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? O suyla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirdik. Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onlar sapıklıkta devam eden bir güruhtur.
 28:68  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Kasas  Suresi 68. Ayet
وَرَبُّكَ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ وَيَخْتَارُ ۗ مَا كَانَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ ۚ سُبْحَانَ اللَّهِ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ (68)

68. Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şanı yücedir.
 29:17  وَتَخْلُقُونَ    ve teḣluḳūne    ve uyduruyorsunuz  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Ankebût  Suresi 17. Ayet
إِنَّمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَوْثَانًا وَتَخْلُقُونَ إِفْكًا ۚ إِنَّ الَّذِينَ تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ لَا يَمْلِكُونَ لَكُمْ رِزْقًا فَابْتَغُوا عِنْدَ اللَّهِ الرِّزْقَ وَاعْبُدُوهُ وَاشْكُرُوا لَهُ ۖ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ (17)

17. Siz Allah'ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, size rızık veremezler. O halde rızkı Allah katında arayın. O'na kulluk edin ve O'na şükredin. Ancak O'na döndürüleceksiniz.
 29:44  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Ankebût  Suresi 44. Ayet
خَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِلْمُؤْمِنِينَ (44)

44. Allah, gökleri ve yeri hak olarak (yerli yerince) yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için (Allah'ın varlık ve kudretine) bir nişane bulunmaktadır.
 29:61  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Ankebût  Suresi 61. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۖ فَأَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ (61)

61. Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
 30:8  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratmamıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rûm  Suresi 8. Ayet
أَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا فِي أَنْفُسِهِمْ ۗ مَا خَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَجَلٍ مُسَمًّى ۗ وَإِنَّ كَثِيرًا مِنَ النَّاسِ بِلِقَاءِ رَبِّهِمْ لَكَافِرُونَ (8)

8. Kendi kendilerine, Allah'ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak olarak ve muayyen bir süre için yarattığını hiç düşünmediler mi? İnsanların birçoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkar, etmektedirler.
 30:20  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yaratmasıdır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rûm  Suresi 20. Ayet
وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ إِذَا أَنْتُمْ بَشَرٌ تَنْتَشِرُونَ (20)

20. Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının) delillerindendir. Sonra siz, (her tarafa) yayılan insanlar oluverdiniz.
 30:21  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratmasıdır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rûm  Suresi 21. Ayet
وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ أَنْفُسِكُمْ أَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوا إِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ (21)

21. Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.
 30:40  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rûm  Suresi 40. Ayet
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَكُمْ ثُمَّ رَزَقَكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ۖ هَلْ مِنْ شُرَكَائِكُمْ مَنْ يَفْعَلُ مِنْ ذَٰلِكُمْ مِنْ شَيْءٍ ۚ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ (40)

40. Allah, (o yüce varlıktır) ki sizi yaratmış, sonra rızıklandırmıştır; sonra O, hayatınızı sona erdirecek, daha sonra da sizi (tekrar) diriltecektir. Peki sizin (Allah'a eş tuttuğunuz) ortaklarınız içinde bunlardan birini yapabilecek var mı? Allah onların ortak koştuklarından münezzehtir ve yücedir.
 30:54  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rûm  Suresi 54. Ayet
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةً ۚ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْعَلِيمُ الْقَدِيرُ (54)

54. Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlügün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah'tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir.
 30:54  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Rûm  Suresi 54. Ayet
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةً ۚ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْعَلِيمُ الْقَدِيرُ (54)

54. Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlügün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah'tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir.
 31:10  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Lokman  Suresi 10. Ayet
خَلَقَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ۖ وَأَلْقَىٰ فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَنْ تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِنْ كُلِّ دَابَّةٍ ۚ وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ (10)

10. O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik.
 31:11  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Lokman  Suresi 11. Ayet
هَٰذَا خَلْقُ اللَّهِ فَأَرُونِي مَاذَا خَلَقَ الَّذِينَ مِنْ دُونِهِ ۚ بَلِ الظَّالِمُونَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ (11)

11. İşte bunlar Allah'ın yarattıklarıdır. Şimdi (ey kafirler!) O'ndan başkasının ne yarattığını bana gösterin! Hayır (gösteremezler)! Zalimler açık bir sapıklık içindedirler.
 31:25  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Lokman  Suresi 25. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۚ قُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ (25)

25. Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, mutlaka "Allah..." derler. De ki: (Öyleyse) övgü de yalnız Allah'a mahsustur, ama onların çoğu bilmezler.
 32:4  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Secde  Suresi 4. Ayet
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ ۖ مَا لَكُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا شَفِيعٍ ۚ أَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ (4)

4. Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçınız vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?
 32:7  خَلَقَهُ    ḣaleḳahu    yarattığı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Secde  Suresi 7. Ayet
الَّذِي أَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ ۖ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنْسَانِ مِنْ طِينٍ (7)

7. O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.
 35:11  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Fâtır  Suresi 11. Ayet
وَاللَّهُ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ جَعَلَكُمْ أَزْوَاجًا ۚ وَمَا تَحْمِلُ مِنْ أُنْثَىٰ وَلَا تَضَعُ إِلَّا بِعِلْمِهِ ۚ وَمَا يُعَمَّرُ مِنْ مُعَمَّرٍ وَلَا يُنْقَصُ مِنْ عُمُرِهِ إِلَّا فِي كِتَابٍ ۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ (11)

11. Allah sizi (önce) topraktan, sonra meniden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiç bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bunlar, Allah'a kolaydır.
 35:40  خَلَقُوا    ḣaleḳū    yarattılar  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Fâtır  Suresi 40. Ayet
قُلْ أَرَأَيْتُمْ شُرَكَاءَكُمُ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُوا مِنَ الْأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمَاوَاتِ أَمْ آتَيْنَاهُمْ كِتَابًا فَهُمْ عَلَىٰ بَيِّنَتٍ مِنْهُ ۚ بَلْ إِنْ يَعِدُ الظَّالِمُونَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا إِلَّا غُرُورًا (40)

40. De ki: Allah'ı bırakıp da taptığınız, ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana! Onlar yerdeki hangi şeyi yarattılar! Yoksa onların göklerde mi bir ortaklıkları var! Yahut biz onlara, (bu hususta) bir kitap mı verdik de onlar, o kitaptaki bir delile dayanıyorlar? Hayır! O zalimler birbirlerine, aldatmadan başka bir şey vadetmiyorlar.
 36:36  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Yâsîn  Suresi 36. Ayet
سُبْحَانَ الَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنْبِتُ الْأَرْضُ وَمِنْ أَنْفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ (36)

36. Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim.
 36:42  وَخَلَقْنَا    ve ḣaleḳnā    ve yaratmamızdır  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Yâsîn  Suresi 42. Ayet
وَخَلَقْنَا لَهُمْ مِنْ مِثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ (42)

42. Onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık.
 36:71  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Yâsîn  Suresi 71. Ayet
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا خَلَقْنَا لَهُمْ مِمَّا عَمِلَتْ أَيْدِينَا أَنْعَامًا فَهُمْ لَهَا مَالِكُونَ (71)

71. Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok hayvan yarattık. Bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır.
 36:77  خَلَقْنَاهُ    ḣaleḳnāhu    kendisini yarattığımızı  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Yâsîn  Suresi 77. Ayet
أَوَلَمْ يَرَ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ (77)

77. İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.
 36:81  يَخْلُقَ    yeḣluḳa    yaratmaya  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Yâsîn  Suresi 81. Ayet
أَوَلَيْسَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ ۚ بَلَىٰ وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ (81)

81. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.
 36:81  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Yâsîn  Suresi 81. Ayet
أَوَلَيْسَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ ۚ بَلَىٰ وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ (81)

81. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.
 37:11  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    bizim yarattıklarımız  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Sâffât  Suresi 11. Ayet
فَاسْتَفْتِهِمْ أَهُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمْ مَنْ خَلَقْنَا ۚ إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِنْ طِينٍ لَازِبٍ (11)

11. Şimdi sor onlara! Yaratma bakımından onlar mı daha zor, yoksa bizim yarattığımız (insanlar) mı? Şüphesiz biz kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık.
 37:11  خَلَقْنَاهُمْ    ḣaleḳnāhum    onları yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Sâffât  Suresi 11. Ayet
فَاسْتَفْتِهِمْ أَهُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمْ مَنْ خَلَقْنَا ۚ إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِنْ طِينٍ لَازِبٍ (11)

11. Şimdi sor onlara! Yaratma bakımından onlar mı daha zor, yoksa bizim yarattığımız (insanlar) mı? Şüphesiz biz kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık.
 37:96  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yaratmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Sâffât  Suresi 96. Ayet
وَاللَّهُ خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ (96)

96. Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı, dedi.
 37:150  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Sâffât  Suresi 150. Ayet
أَمْ خَلَقْنَا الْمَلَائِكَةَ إِنَاثًا وَهُمْ شَاهِدُونَ (150)

150. Yoksa biz melekleri onların gözü önünde kız olarak mı yarattık?
 38:27  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yaratmadık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Sâd  Suresi 27. Ayet
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاءَ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَاطِلًا ۚ ذَٰلِكَ ظَنُّ الَّذِينَ كَفَرُوا ۚ فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ كَفَرُوا مِنَ النَّارِ (27)

27. Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkar edenlerin zannıdır. Vay o inkar edenlerin ateşteki haline!
 38:75  خَلَقْتُ    ḣaleḳtu    yarattığıma  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Tekil   Geçmiş Zaman   

Sâd  Suresi 75. Ayet
قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ ۖ أَسْتَكْبَرْتَ أَمْ كُنْتَ مِنَ الْعَالِينَ (75)

75. Allah! Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? dedi.
 38:76  خَلَقْتَنِي    ḣaleḳtenī    beni yarattın  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Sâd  Suresi 76. Ayet
قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ ۖ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ (76)

76. İblis: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.
 38:76  وَخَلَقْتَهُ    ve ḣaleḳtehu    onu ise yarattın  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Sâd  Suresi 76. Ayet
قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ ۖ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ (76)

76. İblis: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.
 39:4  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yarattıklarından  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Zümer  Suresi 4. Ayet
لَوْ أَرَادَ اللَّهُ أَنْ يَتَّخِذَ وَلَدًا لَاصْطَفَىٰ مِمَّا يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۚ سُبْحَانَهُ ۖ هُوَ اللَّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ (4)

4. Eğer Allah bir evlat edinmek isteseydi, elbette yarattıklarından dilediğini seçerdi. O yücedir. O, tek ve kahhar olan Allah'tır.
 39:5  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zümer  Suresi 5. Ayet
خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۖ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ۗ أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ (5)

5. Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azizdir, ve çok bağışlayandır.
 39:6  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zümer  Suresi 6. Ayet
خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَأَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْأَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ ۚ يَخْلُقُكُمْ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فِي ظُلُمَاتٍ ثَلَاثٍ ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۖ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُصْرَفُونَ (6)

6. Allah sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O'na kulluktan) çevriliyorsunuz?
 39:6  يَخْلُقُكُمْ    yeḣluḳukum    ve sizi yaratmaktadır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Zümer  Suresi 6. Ayet
خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَأَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْأَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ ۚ يَخْلُقُكُمْ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فِي ظُلُمَاتٍ ثَلَاثٍ ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۖ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُصْرَفُونَ (6)

6. Allah sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O'na kulluktan) çevriliyorsunuz?
 39:38  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zümer  Suresi 38. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ ۚ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ ۖ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ (38)

38. Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette "Allah'tır" derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.
 40:67  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Mü’min  Suresi 67. Ayet
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ يُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ ثُمَّ لِتَكُونُوا شُيُوخًا ۚ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفَّىٰ مِنْ قَبْلُ ۖ وَلِتَبْلُغُوا أَجَلًا مُسَمًّى وَلَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ (67)

67. Sizi topraktan, sonra meniden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan) yaratan sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız -ki içinizden daha önce vefat edenler de vardır- ve belli bir vakte ulaşmanız için sizi yaşatan O'dur. Umulur ki düşünürsünüz.
 41:9  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratanı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Fussilet  Suresi 9. Ayet
قُلْ أَئِنَّكُمْ لَتَكْفُرُونَ بِالَّذِي خَلَقَ الْأَرْضَ فِي يَوْمَيْنِ وَتَجْعَلُونَ لَهُ أَنْدَادًا ۚ ذَٰلِكَ رَبُّ الْعَالَمِينَ (9)

9. De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkar edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir.
 41:15  خَلَقَهُمْ    ḣaleḳahum    onları yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Fussilet  Suresi 15. Ayet
فَأَمَّا عَادٌ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَقَالُوا مَنْ أَشَدُّ مِنَّا قُوَّةً ۖ أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَهُمْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةً ۖ وَكَانُوا بِآيَاتِنَا يَجْحَدُونَ (15)

15. Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: Bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah'ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim ayetlerimizi (mucizelerimizi) inkar ediyorlardı.
 41:21  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yaratmıştı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Fussilet  Suresi 21. Ayet
وَقَالُوا لِجُلُودِهِمْ لِمَ شَهِدْتُمْ عَلَيْنَا ۖ قَالُوا أَنْطَقَنَا اللَّهُ الَّذِي أَنْطَقَ كُلَّ شَيْءٍ وَهُوَ خَلَقَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ (21)

21. Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz, derler.
 41:37  خَلَقَهُنَّ    ḣaleḳahunne    onları yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Fussilet  Suresi 37. Ayet
وَمِنْ آيَاتِهِ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ ۚ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلَّهِ الَّذِي خَلَقَهُنَّ إِنْ كُنْتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ (37)

37. Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin!
 42:49  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yaratır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Şûrâ  Suresi 49. Ayet
لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۚ يَهَبُ لِمَنْ يَشَاءُ إِنَاثًا وَيَهَبُ لِمَنْ يَشَاءُ الذُّكُورَ (49)

49. Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder.
 43:9  خَلَقَهُنَّ    ḣaleḳahunne    onları yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zuhruf  Suresi 9. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ (9)

9. Andolsun ki, onlara gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan; "Onları şüphesiz güçlü olan, her şeyi bilen Allah yarattı" derler.
 43:9  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zuhruf  Suresi 9. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ (9)

9. Andolsun ki, onlara gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan; "Onları şüphesiz güçlü olan, her şeyi bilen Allah yarattı" derler.
 43:12  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratandır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zuhruf  Suresi 12. Ayet
وَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنَ الْفُلْكِ وَالْأَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَ (12)

12. Bütün çiftleri O yaratmıştır. Ve size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etti.
 43:16  يَخْلُقُ    yeḣluḳu    yarattıklarından  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Zuhruf  Suresi 16. Ayet
أَمِ اتَّخَذَ مِمَّا يَخْلُقُ بَنَاتٍ وَأَصْفَاكُمْ بِالْبَنِينَ (16)

16. Yoksa Allah, yarattıklarından kızları kendisine aldı da oğulları size mi ayırdı?!
 43:87  خَلَقَهُمْ    ḣaleḳahum    onları yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zuhruf  Suresi 87. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَهُمْ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۖ فَأَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ (87)

87. Andolsun onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan elbette "Allah" derler. O halde nasıl (Allah'a kulluktan) çeviriliyorlar?
 44:38  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yaratmadık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Duhân  Suresi 38. Ayet
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِبِينَ (38)

38. Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
 44:39  خَلَقْنَاهُمَا    ḣaleḳnāhumā    onları yaratmadık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Duhân  Suresi 39. Ayet
مَا خَلَقْنَاهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ (39)

39. Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.
 45:22  وَخَلَقَ    ve ḣaleḳa    ve yaratmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Câsiye  Suresi 22. Ayet
وَخَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ وَلِتُجْزَىٰ كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ (22)

22. Allah, gökleri ve yeri yerli yerince yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez.
 46:3  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yaratmadık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Ahkâf  Suresi 3. Ayet
مَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَجَلٍ مُسَمًّى ۚ وَالَّذِينَ كَفَرُوا عَمَّا أُنْذِرُوا مُعْرِضُونَ (3)

3. Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
 46:4  خَلَقُوا    ḣaleḳū    yarattılar onlar  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Ahkâf  Suresi 4. Ayet
قُلْ أَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُوا مِنَ الْأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمَاوَاتِ ۖ ائْتُونِي بِكِتَابٍ مِنْ قَبْلِ هَٰذَا أَوْ أَثَارَةٍ مِنْ عِلْمٍ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ (4)

4. De ki: Söylesenize! Allah'ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar; göstersenize bana! Yoksa onların göklere ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin.
 46:33  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Ahkâf  Suresi 33. Ayet
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَلَمْ يَعْيَ بِخَلْقِهِنَّ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَنْ يُحْيِيَ الْمَوْتَىٰ ۚ بَلَىٰ إِنَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (33)

33. Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O, her şeye kadirdir.
 49:13  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Hucurât  Suresi 13. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَأُنْثَىٰ وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا ۚ إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ (13)

13. Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.
 50:16  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Kâf  Suresi 16. Ayet
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ ۖ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ (16)

16. Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.
 50:38  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Kâf  Suresi 38. Ayet
وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِنْ لُغُوبٍ (38)

38. Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.
 51:49  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Zâriyât  Suresi 49. Ayet
وَمِنْ كُلِّ شَيْءٍ خَلَقْنَا زَوْجَيْنِ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (49)

49. Her şeyden de çift çift yarattık ki, düşünüp öğüt alasınız.
 51:56  خَلَقْتُ    ḣaleḳtu    ben yaratmadım  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Tekil   Geçmiş Zaman   

Zâriyât  Suresi 56. Ayet
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنْسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ (56)

56. Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
 52:35  خُلِقُوا    ḣuliḳū    yaratıldılar  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Tûr  Suresi 35. Ayet
أَمْ خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ أَمْ هُمُ الْخَالِقُونَ (35)

35. Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
 52:36  خَلَقُوا    ḣaleḳū    yarattılar  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Tûr  Suresi 36. Ayet
أَمْ خَلَقُوا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ ۚ بَلْ لَا يُوقِنُونَ (36)

36. Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır! Onlar bir türlü anlayıp inanmazlar.
 53:45  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Necm  Suresi 45. Ayet
وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَىٰ (45)

45. Şurası muhakkak ki erkek ve dişiden ibaret olan iki çifti O yarattı.
 54:49  خَلَقْنَاهُ    ḣaleḳnāhu    yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Kamer  Suresi 49. Ayet
إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ (49)

49. Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.
 55:3  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rahmân  Suresi 3. Ayet
خَلَقَ الْإِنْسَانَ (3)

3. İnsanı yarattı.
 55:14  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rahmân  Suresi 14. Ayet
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ (14)

14. Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.
 55:15  وَخَلَقَ    ve ḣaleḳa    ve yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Rahmân  Suresi 15. Ayet
وَخَلَقَ الْجَانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍ (15)

15. Cinleri öz ateşten yarattı.
 56:57  خَلَقْنَاكُمْ    ḣaleḳnākum    sizi yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Vâkı’a  Suresi 57. Ayet
نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلَا تُصَدِّقُونَ (57)

57. Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi?
 56:59  تَخْلُقُونَهُ    teḣluḳūnehu    onu yaratıyorsunuz  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Vâkı’a  Suresi 59. Ayet
أَأَنْتُمْ تَخْلُقُونَهُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ (59)

59. Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
 57:4  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Hadîd  Suresi 4. Ayet
هُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ ۚ يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِي الْأَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَاءِ وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا ۖ وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنْتُمْ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ (4)

4. O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'ın üzerine istiva edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.
 64:2  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    sizi yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Teğâbun  Suresi 2. Ayet
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ فَمِنْكُمْ كَافِرٌ وَمِنْكُمْ مُؤْمِنٌ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ (2)

2. Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kafir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.
 64:3  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Teğâbun  Suresi 3. Ayet
خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَأَحْسَنَ صُوَرَكُمْ ۖ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ (3)

3. Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.
 65:12  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Talâk  Suresi 12. Ayet
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ يَتَنَزَّلُ الْأَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا (12)

12. Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
 67:2  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Mülk  Suresi 2. Ayet
الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ (2)

2. O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
 67:3  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Mülk  Suresi 3. Ayet
الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقًا ۖ مَا تَرَىٰ فِي خَلْقِ الرَّحْمَٰنِ مِنْ تَفَاوُتٍ ۖ فَارْجِعِ الْبَصَرَ هَلْ تَرَىٰ مِنْ فُطُورٍ (3)

3. O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
 67:14  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Mülk  Suresi 14. Ayet
أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ (14)

14. Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
 70:19  خُلِقَ    ḣuliḳa    yaratılmıştır  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Me’âric  Suresi 19. Ayet
إِنَّ الْإِنْسَانَ خُلِقَ هَلُوعًا (19)

19. Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır.
 70:39  خَلَقْنَاهُمْ    ḣaleḳnāhum    onları yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Me’âric  Suresi 39. Ayet
كَلَّا ۖ إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِمَّا يَعْلَمُونَ (39)

39. Hayır (hiç ummasınlar!) Şüphesiz biz onları, kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık (fakat ibret almadılar, imana gelmediler).
 71:14  خَلَقَكُمْ    ḣaleḳakum    O sizi yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nûh  Suresi 14. Ayet
وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا (14)

14. Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.
 71:15  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Nûh  Suresi 15. Ayet
أَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللَّهُ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقًا (15)

15. Görmediniz mi, Allah yedi göğü birbiriyle ahenktar olarak nasıl yaratmış!
 74:11  خَلَقْتُ    ḣaleḳtu    yarattığım  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Tekil   Geçmiş Zaman   

Müddessir  Suresi 11. Ayet
ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا (11)

11. Tek olarak yarattığım, kimseyi bana bırak,
 75:38  فَخَلَقَ    feḣaleḳa    ve yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Kıyâme  Suresi 38. Ayet
ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ (38)

38. Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.
 76:2  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

İnsan  Suresi 2. Ayet
إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعًا بَصِيرًا (2)

2. Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.
 76:28  خَلَقْنَاهُمْ    ḣaleḳnāhum    onları yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

İnsan  Suresi 28. Ayet
نَحْنُ خَلَقْنَاهُمْ وَشَدَدْنَا أَسْرَهُمْ ۖ وَإِذَا شِئْنَا بَدَّلْنَا أَمْثَالَهُمْ تَبْدِيلًا (28)

28. Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerıni getiririz.
 77:20  نَخْلُقْكُمْ    neḣluḳkum    sizi yaratmadık mı?  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Mürselât  Suresi 20. Ayet
أَلَمْ نَخْلُقْكُمْ مِنْ مَاءٍ مَهِينٍ (20)

20. (Ey insanlar!) Biz sizi dayanıksız bir sudan yaratmadık mı?
 78:8  وَخَلَقْنَاكُمْ    ve ḣaleḳnākum    ve sizi yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Nebe’  Suresi 8. Ayet
وَخَلَقْنَاكُمْ أَزْوَاجًا (8)

8. Sizi çifter çifter yarattık.
 80:18  خَلَقَهُ    ḣaleḳahu    onu yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Abese  Suresi 18. Ayet
مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ (18)

18. Allah onu neden yarattı?
 80:19  خَلَقَهُ    ḣaleḳahu    onu yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Abese  Suresi 19. Ayet
مِنْ نُطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ (19)

19. Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona şekil verdi.
 82:7  خَلَقَكَ    ḣaleḳake    seni yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

İnfitâr  Suresi 7. Ayet
الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ (7)

7. O Allah ki seni yarattı, seni düzgün ve dengeli kılıp, ölçülü bir biçim verdi.
 86:5  خُلِقَ    ḣuliḳa    yaratıldığına  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Târık  Suresi 5. Ayet
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ (5)

5. İnsan neden yaratıldığına bir baksın!
 86:6  خُلِقَ    ḣuliḳa    yaratıldı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Târık  Suresi 6. Ayet
خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ (6)

6. Atılan bir sudan yaratıldı.
 87:2  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

A’lâ  Suresi 2. Ayet
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ (2)

2. Yaratıp düzene koyan,
 88:17  خُلِقَتْ    ḣuliḳat    yaratılmış  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   

Gâşiye  Suresi 17. Ayet
أَفَلَا يَنْظُرُونَ إِلَى الْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ (17)

17. (İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, bakmazlar mı?
 89:8  يُخْلَقْ    yuḣleḳ    yaratılmamıştı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Fecr  Suresi 8. Ayet
الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ (8)

8. Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı,
 90:4  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Beled  Suresi 4. Ayet
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي كَبَدٍ (4)

4. Biz, insanı ( yüzyüze geleceği nice ) zorluklar içinde yarattık.
 92:3  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratana  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Leyl  Suresi 3. Ayet
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَىٰ (3)

3. Erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki,
 95:4  خَلَقْنَا    ḣaleḳnā    biz yarattık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Tîn  Suresi 4. Ayet
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ (4)

4. Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
 96:1  خَلَقَ    ḣaleḳa    yaratan  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Alak  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ (1)

1. Yaratan Rabbinin adıyla oku!
 96:2  خَلَقَ    ḣaleḳa    O yarattı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Alak  Suresi 2. Ayet
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍ (2)

2. O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.
 113:2  خَلَقَ    ḣaleḳa    yarattığı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Felâk  Suresi 2. Ayet
مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ (2)

2. Yarattığı şeylerin şerrinden,
Kökten (خَلْق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:164  خَلْقِ    ḣalḳi    yaratılışında  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Bakara  Suresi 164. Ayet
إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنْفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنْزَلَ اللَّهُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ مَاءٍ فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِنْ كُلِّ دَابَّةٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخَّرِ بَيْنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ (164)

164. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır.
 3:190  خَلْقِ    ḣalḳi    yaratılışında  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 190. Ayet
إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لَآيَاتٍ لِأُولِي الْأَلْبَابِ (190)

190. Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır.
 3:191  خَلْقِ    ḣalḳi    yaratılışı  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 191. Ayet
الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ (191)

191. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabındankoru!
 4:119  خَلْقَ    ḣalḳa    yaratışını  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   

Nisâ  Suresi 119. Ayet
وَلَأُضِلَّنَّهُمْ وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ آذَانَ الْأَنْعَامِ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللَّهِ ۚ وَمَنْ يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِيًّا مِنْ دُونِ اللَّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُبِينًا (119)

119. "Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler" (dedi). Kim Allah'ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür.
 7:54  الْخَلْقُ    l-ḣalḳu    yaratma  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   

A’râf  Suresi 54. Ayet
إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ ۗ أَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْأَمْرُ ۗ تَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ (54)

54. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istiva eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
 7:69  الْخَلْقِ    l-ḣalḳi    yaratılışta  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

A’râf  Suresi 69. Ayet
أَوَعَجِبْتُمْ أَنْ جَاءَكُمْ ذِكْرٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَلَىٰ رَجُلٍ مِنْكُمْ لِيُنْذِرَكُمْ ۚ وَاذْكُرُوا إِذْ جَعَلَكُمْ خُلَفَاءَ مِنْ بَعْدِ قَوْمِ نُوحٍ وَزَادَكُمْ فِي الْخَلْقِ بَسْطَةً ۖ فَاذْكُرُوا آلَاءَ اللَّهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (69)

69. Sizi uyarmak için içinizden bir adam vasıtasıyla Rabbinizden size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki O sizi, Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. O halde Allah'ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz."
 10:4  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratmayı  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   

Yûnus  Suresi 4. Ayet
إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا ۖ وَعْدَ اللَّهِ حَقًّا ۚ إِنَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ ۚ وَالَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ شَرَابٌ مِنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْفُرُونَ (4)

4. Allah'ın gerçek bir vadi olarak hepinizin dönüşü ancak O'nadır. Çünkü O, mahlukatı önce (yoktan) yaratır, sonra da iman edip iyi işler yapanlara adaletle mükafat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Kafir olanlara gelince, inkar etmekte oldukları şeylerden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve elem verici bir azap vardır.
 10:34  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratma işini  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   

Yûnus  Suresi 34. Ayet
قُلْ هَلْ مِنْ شُرَكَائِكُمْ مَنْ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ۚ قُلِ اللَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ۖ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ (34)

34. (Resulüm!) De ki: (Allah'a) ortak koştuklarınız arasında, (birini yokken) ilk defa yaratacak, arkasından onu (ölümünden sonra hayata) yeniden döndürecek biri var mı? De ki: Allah ilk defa yaratıp (ölümden sonra) onu yeniden (hayata) döndürür. O haldenasıl saptırılırsınız!
 10:34  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratma işini  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   

Yûnus  Suresi 34. Ayet
قُلْ هَلْ مِنْ شُرَكَائِكُمْ مَنْ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ۚ قُلِ اللَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ۖ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ (34)

34. (Resulüm!) De ki: (Allah'a) ortak koştuklarınız arasında, (birini yokken) ilk defa yaratacak, arkasından onu (ölümünden sonra hayata) yeniden döndürecek biri var mı? De ki: Allah ilk defa yaratıp (ölümden sonra) onu yeniden (hayata) döndürür. O haldenasıl saptırılırsınız!
 13:5  خَلْقٍ    ḣalḳin    bir yaratılış  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ra’d  Suresi 5. Ayet
وَإِنْ تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ أَإِذَا كُنَّا تُرَابًا أَإِنَّا لَفِي خَلْقٍ جَدِيدٍ ۗ أُولَٰئِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ ۖ وَأُولَٰئِكَ الْأَغْلَالُ فِي أَعْنَاقِهِمْ ۖ وَأُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (5)

5. (Resulüm! Kafirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların: "Biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?" demeleridir. İşte onlar, Rablerini inkar edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır. Ve onlar ateş ehlidir. Onlar, orada ebedi kalacaklardır!
 13:16  كَخَلْقِهِ    keḣalḳihi    O’nun yarattığı gibi  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ra’d  Suresi 16. Ayet
قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قُلِ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَاتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ لَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ نَفْعًا وَلَا ضَرًّا ۚ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَىٰ وَالْبَصِيرُ أَمْ هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ ۗ أَمْ جَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ خَلَقُوا كَخَلْقِهِ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ ۚ قُلِ اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ (16)

16. (Resulüm!) De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." O halde de ki: "O'nu bırakıp da kendilerine fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?" De ki: "Körle gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?" Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? De ki: Allah her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.
 13:16  الْخَلْقُ    l-ḣalḳu    bu yaratma  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Ra’d  Suresi 16. Ayet
قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قُلِ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَاتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ لَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ نَفْعًا وَلَا ضَرًّا ۚ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَىٰ وَالْبَصِيرُ أَمْ هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ ۗ أَمْ جَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ خَلَقُوا كَخَلْقِهِ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ ۚ قُلِ اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ (16)

16. (Resulüm!) De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." O halde de ki: "O'nu bırakıp da kendilerine fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?" De ki: "Körle gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?" Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? De ki: Allah her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.
 14:19  بِخَلْقٍ    biḣalḳin    bir halk  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 19. Ayet
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۚ إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْقٍ جَدِيدٍ (19)

19. Allah'ın gökleri ve yeri hak ile yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi ortadan kaldırıp yepyeni bir halk getirir.
 17:49  خَلْقًا    ḣalḳan    yaratılışla  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 49. Ayet
وَقَالُوا أَإِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا (49)

49. Bir de onlar dediler ki: Sahi biz, bir kemik yığını ve kokuşmuş bir toprak olmuş iken, yepyeni bir hilkatte diriltileceğiz, öyle mi!
 17:51  خَلْقًا    ḣalḳan    yaratık  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 51. Ayet
أَوْ خَلْقًا مِمَّا يَكْبُرُ فِي صُدُورِكُمْ ۚ فَسَيَقُولُونَ مَنْ يُعِيدُنَا ۖ قُلِ الَّذِي فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ ۚ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُءُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هُوَ ۖ قُلْ عَسَىٰ أَنْ يَكُونَ قَرِيبًا (51)

51. İsterse aklınıza (yeniden dirilmesi) imkansız gibi görünen herhangi bir yaratık! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: "Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?" De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!
 17:98  خَلْقًا    ḣalḳan    bir yaratılışla  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 98. Ayet
ذَٰلِكَ جَزَاؤُهُمْ بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا وَقَالُوا أَإِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا (98)

98. Cezaları işte budur! Çünkü onlar, ayetlerimizi inkar etmişler ve: "Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?" demişlerdir.
 18:51  خَلْقَ    ḣalḳa    yaratılmasında  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 51. Ayet
مَا أَشْهَدْتُهُمْ خَلْقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَا خَلْقَ أَنْفُسِهِمْ وَمَا كُنْتُ مُتَّخِذَ الْمُضِلِّينَ عَضُدًا (51)

51. Ben onları (İblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de bizzat kendilerinin yaratılışına şahit tuttum. Ben yoldan çıkaranları yardımcı edinecek değilim.
 18:51  خَلْقَ    ḣalḳa    yaratılmasında  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 51. Ayet
مَا أَشْهَدْتُهُمْ خَلْقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَا خَلْقَ أَنْفُسِهِمْ وَمَا كُنْتُ مُتَّخِذَ الْمُضِلِّينَ عَضُدًا (51)

51. Ben onları (İblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de bizzat kendilerinin yaratılışına şahit tuttum. Ben yoldan çıkaranları yardımcı edinecek değilim.
 20:50  خَلْقَهُ    ḣalḳahu    yaratılışını  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 50. Ayet
قَالَ رَبُّنَا الَّذِي أَعْطَىٰ كُلَّ شَيْءٍ خَلْقَهُ ثُمَّ هَدَىٰ (50)

50. O da: Bizim Rabbimiz, her şeye hılkatini (varlık ve özelliğini) veren, sonra da doğru yolu gösterendir, dedi.
 21:104  خَلْقٍ    ḣalḳin    yaratmaya  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Enbiyâ  Suresi 104. Ayet
يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاءَ كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ ۚ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُعِيدُهُ ۚ وَعْدًا عَلَيْنَا ۚ إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ (104)

104. (Düşün o) günü ki, yazılı kağıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vadettiğimizi) yaparız.
 23:14  خَلْقًا    ḣalḳan    bir yaratık  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mü’minûn  Suresi 14. Ayet
ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ ۚ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ (14)

14. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıpyaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.
 23:17  الْخَلْقِ    l-ḣalḳi    yaratmak-  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’minûn  Suresi 17. Ayet
وَلَقَدْ خَلَقْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعَ طَرَائِقَ وَمَا كُنَّا عَنِ الْخَلْقِ غَافِلِينَ (17)

17. Andolsun biz, sizin üstünüzde yedi yol yarattık. Biz yaratmaktan habersiz değiliz.
 27:64  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratmağa  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 64. Ayet
أَمَّنْ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَمَنْ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ ۗ أَإِلَٰهٌ مَعَ اللَّهِ ۚ قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ (64)

64. (Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden rızıklandıran mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!
 29:19  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratmayı  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 19. Ayet
أَوَلَمْ يَرَوْا كَيْفَ يُبْدِئُ اللَّهُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ (19)

19. Allah'ın, yaratılanı ilk baştan nasıl yarattığını, (ölümden) sonra bunu(nasıl) tekrarladığını görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır.
 29:20  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratmağa  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 20. Ayet
قُلْ سِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ بَدَأَ الْخَلْقَ ۚ ثُمَّ اللَّهُ يُنْشِئُ النَّشْأَةَ الْآخِرَةَ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (20)

20. De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.
 30:11  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratmağa  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Rûm  Suresi 11. Ayet
اللَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ (11)

11. Allah, ilkin mahlukunu yaratır, (ölümden) sonra da bunu (yaratmayı), tekrarlar. Sonunda hep O'na döndürüleceksiniz.
 30:22  خَلْقُ    ḣalḳu    yaratılmasıdır  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Rûm  Suresi 22. Ayet
وَمِنْ آيَاتِهِ خَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافُ أَلْسِنَتِكُمْ وَأَلْوَانِكُمْ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِلْعَالِمِينَ (22)

22. O'nun delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda bilenler için (alınacak) dersler vardır.
 30:27  الْخَلْقَ    l-ḣalḳa    yaratmağa  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Rûm  Suresi 27. Ayet
وَهُوَ الَّذِي يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَهُوَ أَهْوَنُ عَلَيْهِ ۚ وَلَهُ الْمَثَلُ الْأَعْلَىٰ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (27)

27. İlkin mahlukunu yaratıp (ölümden) sonra bunu (yaratmayı) tekrarlayan O'dur, ki bu, O'nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde (tecelli eden) en yüce sıfat O'nundur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.
 30:30  لِخَلْقِ    liḣalḳi    yaratması  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Rûm  Suresi 30. Ayet
فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفًا ۚ فِطْرَتَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا ۚ لَا تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ (30)

30. (Resulüm!) Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.
 31:11  خَلْقُ    ḣalḳu    yarattıklarıdır  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Lokman  Suresi 11. Ayet
هَٰذَا خَلْقُ اللَّهِ فَأَرُونِي مَاذَا خَلَقَ الَّذِينَ مِنْ دُونِهِ ۚ بَلِ الظَّالِمُونَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ (11)

11. İşte bunlar Allah'ın yarattıklarıdır. Şimdi (ey kafirler!) O'ndan başkasının ne yarattığını bana gösterin! Hayır (gösteremezler)! Zalimler açık bir sapıklık içindedirler.
 31:28  خَلْقُكُمْ    ḣalḳukum    sizin yaratılmanız  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Lokman  Suresi 28. Ayet
مَا خَلْقُكُمْ وَلَا بَعْثُكُمْ إِلَّا كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ ۗ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ بَصِيرٌ (28)

28. (İnsanlar!) Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz, ancak tek bir kişinin yaratılması ve diriltilmesi gibidir. Unutulmasın ki, Allah her şeyi bilen ve görendir.
 32:7  خَلْقَ    ḣalḳa    yaratmağa  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Secde  Suresi 7. Ayet
الَّذِي أَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ ۖ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنْسَانِ مِنْ طِينٍ (7)

7. O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.
 32:10  خَلْقٍ    ḣalḳin    bir yaratılış  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Secde  Suresi 10. Ayet
وَقَالُوا أَإِذَا ضَلَلْنَا فِي الْأَرْضِ أَإِنَّا لَفِي خَلْقٍ جَدِيدٍ ۚ بَلْ هُمْ بِلِقَاءِ رَبِّهِمْ كَافِرُونَ (10)

10. "Toprağın içinde kaybolduğumuz zaman, gerçekten (o vakit) biz mi yeniden yaratılacağız?" derler. Doğrusu onlar Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler.
 34:7  خَلْقٍ    ḣalḳin    bir yaratılış  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sebe’  Suresi 7. Ayet
وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا هَلْ نَدُلُّكُمْ عَلَىٰ رَجُلٍ يُنَبِّئُكُمْ إِذَا مُزِّقْتُمْ كُلَّ مُمَزَّقٍ إِنَّكُمْ لَفِي خَلْقٍ جَدِيدٍ (7)

7. Kafir olanlar (kendi aralarında) şöyle dediler: Çürüyüp paramparça olduğunuz vakit yeniden dirileceğinizi söyleyerek haber veren kişiyi gösterelim mi?
 35:1  الْخَلْقِ    l-ḣalḳi    yaratmada  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الْحَمْدُ لِلَّهِ فَاطِرِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ جَاعِلِ الْمَلَائِكَةِ رُسُلًا أُولِي أَجْنِحَةٍ مَثْنَىٰ وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ ۚ يَزِيدُ فِي الْخَلْقِ مَا يَشَاءُ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (1)

1. Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdolsun. O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.
 35:16  بِخَلْقٍ    biḣalḳin    bir halk  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 16. Ayet
إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْقٍ جَدِيدٍ (16)

16. Allah dilerse sizi yok eder ve yerinize yeni bir halk getirir.
 36:68  الْخَلْقِ    l-ḣalḳi    yaratılışını  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 68. Ayet
وَمَنْ نُعَمِّرْهُ نُنَكِّسْهُ فِي الْخَلْقِ ۖ أَفَلَا يَعْقِلُونَ (68)

68. Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz. Hiç düşünmüyorlar mı?
 36:78  خَلْقَهُ    ḣalḳahu    kendi yaratılışını  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 78. Ayet
وَضَرَبَ لَنَا مَثَلًا وَنَسِيَ خَلْقَهُ ۖ قَالَ مَنْ يُحْيِي الْعِظَامَ وَهِيَ رَمِيمٌ (78)

78. Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor.
 36:79  خَلْقٍ    ḣalḳin    yaratmayı  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 79. Ayet
قُلْ يُحْيِيهَا الَّذِي أَنْشَأَهَا أَوَّلَ مَرَّةٍ ۖ وَهُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَلِيمٌ (79)

79. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.
 37:11  خَلْقًا    ḣalḳan    yaratılış bakımından  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 11. Ayet
فَاسْتَفْتِهِمْ أَهُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمْ مَنْ خَلَقْنَا ۚ إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِنْ طِينٍ لَازِبٍ (11)

11. Şimdi sor onlara! Yaratma bakımından onlar mı daha zor, yoksa bizim yarattığımız (insanlar) mı? Şüphesiz biz kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık.
 39:6  خَلْقًا    ḣalḳan    yaratılışla  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 6. Ayet
خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَأَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْأَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ ۚ يَخْلُقُكُمْ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فِي ظُلُمَاتٍ ثَلَاثٍ ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۖ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُصْرَفُونَ (6)

6. Allah sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O'na kulluktan) çevriliyorsunuz?
 39:6  خَلْقٍ    ḣalḳin    bir yaratılıştan  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 6. Ayet
خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَأَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ الْأَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ ۚ يَخْلُقُكُمْ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فِي ظُلُمَاتٍ ثَلَاثٍ ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۖ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُصْرَفُونَ (6)

6. Allah sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O'na kulluktan) çevriliyorsunuz?
 40:57  لَخَلْقُ    leḣalḳu    yaratmak  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 57. Ayet
لَخَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ أَكْبَرُ مِنْ خَلْقِ النَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ (57)

57. Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
 40:57  خَلْقِ    ḣalḳi    yaratmak-  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 57. Ayet
لَخَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ أَكْبَرُ مِنْ خَلْقِ النَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ (57)

57. Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
 42:29  خَلْقُ    ḣalḳu    yaratması  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şûrâ  Suresi 29. Ayet
وَمِنْ آيَاتِهِ خَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَثَّ فِيهِمَا مِنْ دَابَّةٍ ۚ وَهُوَ عَلَىٰ جَمْعِهِمْ إِذَا يَشَاءُ قَدِيرٌ (29)

29. Gökleri, yeri ve bunların içine yayıp ürettiği canlıları yaratması da O'nun delillerindendir. O dilediği zaman bunları biraraya toplamaya da kadirdir.
 43:19  خَلْقَهُمْ    ḣalḳahum    onların yaratılışlarına  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 19. Ayet
وَجَعَلُوا الْمَلَائِكَةَ الَّذِينَ هُمْ عِبَادُ الرَّحْمَٰنِ إِنَاثًا ۚ أَشَهِدُوا خَلْقَهُمْ ۚ سَتُكْتَبُ شَهَادَتُهُمْ وَيُسْأَلُونَ (19)

19. Onlar, Rahman'ın kulları olan melekleri de dişi saydılar. Acaba meleklerin yaratılışlarını mı görmüşler? Onların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir.
 45:4  خَلْقِكُمْ    ḣalḳikum    sizin yaratılışınızda  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Câsiye  Suresi 4. Ayet
وَفِي خَلْقِكُمْ وَمَا يَبُثُّ مِنْ دَابَّةٍ آيَاتٌ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ (4)

4. Sizin yaratılışınızda ve (Allah'ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işaretler vardır.
 46:33  بِخَلْقِهِنَّ    biḣalḳihinne    bunları yaratmakla  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ahkâf  Suresi 33. Ayet
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَلَمْ يَعْيَ بِخَلْقِهِنَّ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَنْ يُحْيِيَ الْمَوْتَىٰ ۚ بَلَىٰ إِنَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (33)

33. Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O, her şeye kadirdir.
 50:15  بِالْخَلْقِ    bil-ḣalḳi    yaratışta  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kâf  Suresi 15. Ayet
أَفَعَيِينَا بِالْخَلْقِ الْأَوَّلِ ۚ بَلْ هُمْ فِي لَبْسٍ مِنْ خَلْقٍ جَدِيدٍ (15)

15. İlk yaratmada acizlik mi gösterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler.
 50:15  خَلْقٍ    ḣalḳin    bir yaratma-  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kâf  Suresi 15. Ayet
أَفَعَيِينَا بِالْخَلْقِ الْأَوَّلِ ۚ بَلْ هُمْ فِي لَبْسٍ مِنْ خَلْقٍ جَدِيدٍ (15)

15. İlk yaratmada acizlik mi gösterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler.
 67:3  خَلْقِ    ḣalḳi    yaratmasında  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mülk  Suresi 3. Ayet
الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقًا ۖ مَا تَرَىٰ فِي خَلْقِ الرَّحْمَٰنِ مِنْ تَفَاوُتٍ ۖ فَارْجِعِ الْبَصَرَ هَلْ تَرَىٰ مِنْ فُطُورٍ (3)

3. O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
 79:27  خَلْقًا    ḣalḳan    yaratılışça  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nâzi’ât  Suresi 27. Ayet
أَأَنْتُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمِ السَّمَاءُ ۚ بَنَاهَا (27)

27. Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti,
Kökten (خُلُق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 26:137  خُلُقُ    ḣuluḳu    ahlakından  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 137. Ayet
إِنْ هَٰذَا إِلَّا خُلُقُ الْأَوَّلِينَ (137)

137. Bu, öncekilerin geleneğinden başka bir şey değildir.
 68:4  خُلُقٍ    ḣuluḳin    bir ahlak  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kalem  Suresi 4. Ayet
وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيمٍ (4)

4. Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
Kökten (خَلَّٰق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 15:86  الْخَلَّاقُ    l-ḣallāḳu    yaratandır  
İsim   Edilgen   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hicr  Suresi 86. Ayet
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ (86)

86. Şüphesiz Rabbin hakkıyla yaratan pek iyi bilendir.
 36:81  الْخَلَّاقُ    l-ḣallāḳu    yaratıcıdır  
İsim   Edilgen   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 81. Ayet
أَوَلَيْسَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ ۚ بَلَىٰ وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ (81)

81. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.
Kökten (خَلَٰق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:102  خَلَاقٍ    ḣalāḳin    bir nasibi  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 102. Ayet
وَاتَّبَعُوا مَا تَتْلُو الشَّيَاطِينُ عَلَىٰ مُلْكِ سُلَيْمَانَ ۖ وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَانُ وَلَٰكِنَّ الشَّيَاطِينَ كَفَرُوا يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ وَمَا أُنْزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَارُوتَ وَمَارُوتَ ۚ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَا إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَةٌ فَلَا تَكْفُرْ ۖ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنْهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِ بَيْنَ الْمَرْءِ وَزَوْجِهِ ۚ وَمَا هُمْ بِضَارِّينَ بِهِ مِنْ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ ۚ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنْفَعُهُمْ ۚ وَلَقَدْ عَلِمُوا لَمَنِ اشْتَرَاهُ مَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ ۚ وَلَبِئْسَ مَا شَرَوْا بِهِ أَنْفُسَهُمْ ۚ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ (102)

102. Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tabi oldular. Halbuki Süleyman büyü yapıp kafir olmadı. Lakin şeytanlar kafir oldular. Çünkü insanlara sihri ve Babil'de Harut ile Marut isimli iki meleğe indirileni öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek, herkese: Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kafir olmayasınız, demeden hiç kimseye (sihir ilmini) öğretmezlerdi. Onlar, o iki melekden, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, Allah'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine fayda vereni değil de zarar vereni öğrenirler. Sihri satın alanların (ona inanıp para verenlerin) ahiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bunu anlasalardı!
 2:200  خَلَاقٍ    ḣalāḳin    nasibi  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 200. Ayet
فَإِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَذِكْرِكُمْ آبَاءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرًا ۗ فَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ (200)

200. Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.
 3:77  خَلَاقَ    ḣalāḳa    bir payı  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 77. Ayet
إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلًا أُولَٰئِكَ لَا خَلَاقَ لَهُمْ فِي الْآخِرَةِ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ وَلَا يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ (77)

77. Allah'a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince, işte bunların ahirette bir payı yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır.
 9:69  بِخَلَاقِهِمْ    biḣalāḳihim    kendi paylarına düşenle  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 69. Ayet
كَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ كَانُوا أَشَدَّ مِنْكُمْ قُوَّةً وَأَكْثَرَ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا فَاسْتَمْتَعُوا بِخَلَاقِهِمْ فَاسْتَمْتَعْتُمْ بِخَلَاقِكُمْ كَمَا اسْتَمْتَعَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ بِخَلَاقِهِمْ وَخُضْتُمْ كَالَّذِي خَاضُوا ۚ أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ (69)

69. (Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlatça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (batıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.
 9:69  بِخَلَاقِهِمْ    biḣalāḳihim    kendi paylarına düşenle  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 69. Ayet
كَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ كَانُوا أَشَدَّ مِنْكُمْ قُوَّةً وَأَكْثَرَ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا فَاسْتَمْتَعُوا بِخَلَاقِهِمْ فَاسْتَمْتَعْتُمْ بِخَلَاقِكُمْ كَمَا اسْتَمْتَعَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ بِخَلَاقِهِمْ وَخُضْتُمْ كَالَّذِي خَاضُوا ۚ أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ (69)

69. (Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlatça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (batıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.
 9:69  بِخَلَاقِكُمْ    biḣalāḳikum    payınıza düşenle  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 69. Ayet
كَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ كَانُوا أَشَدَّ مِنْكُمْ قُوَّةً وَأَكْثَرَ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا فَاسْتَمْتَعُوا بِخَلَاقِهِمْ فَاسْتَمْتَعْتُمْ بِخَلَاقِكُمْ كَمَا اسْتَمْتَعَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ بِخَلَاقِهِمْ وَخُضْتُمْ كَالَّذِي خَاضُوا ۚ أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ (69)

69. (Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlatça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (batıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.
Kökten (خَٰلِق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 6:102  خَالِقُ    ḣāliḳu    O yaratıcısıdır  
İsim   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 102. Ayet
ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ ۖ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ فَاعْبُدُوهُ ۚ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ (102)

102. İşte Rabbiniz Allah O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur).
 13:16  خَالِقُ    ḣāliḳu    yaratıcısı  
İsim   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Ra’d  Suresi 16. Ayet
قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قُلِ اللَّهُ ۚ قُلْ أَفَاتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ لَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ نَفْعًا وَلَا ضَرًّا ۚ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَىٰ وَالْبَصِيرُ أَمْ هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ ۗ أَمْ جَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ خَلَقُوا كَخَلْقِهِ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ ۚ قُلِ اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ (16)

16. (Resulüm!) De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." O halde de ki: "O'nu bırakıp da kendilerine fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?" De ki: "Körle gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?" Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? De ki: Allah her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.
 15:28  خَالِقٌ    ḣāliḳun    yaratacağım  
İsim   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hicr  Suresi 28. Ayet
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ (28)

28. Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım."
 23:14  الْخَالِقِينَ    l-ḣāliḳīne    yaratanların  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’minûn  Suresi 14. Ayet
ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ ۚ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ (14)

14. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıpyaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.
 35:3  خَالِقٍ    ḣāliḳin    yaratıcı  
İsim   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 3. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اذْكُرُوا نِعْمَتَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ ۚ هَلْ مِنْ خَالِقٍ غَيْرُ اللَّهِ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ ۚ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ (3)

3. Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz!
 37:125  الْخَالِقِينَ    l-ḣāliḳīne    yaratıcıların  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 125. Ayet
أَتَدْعُونَ بَعْلًا وَتَذَرُونَ أَحْسَنَ الْخَالِقِينَ (125)

125. Yaratanların en iyisini bırakıp da Ba'l'e mi taparsınız? demişti.
 38:71  خَالِقٌ    ḣāliḳun    yaratacağım  
İsim   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 71. Ayet
إِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ طِينٍ (71)

71. Rabbin meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım.
 39:62  خَالِقُ    ḣāliḳu    yaratıcısıdır  
İsim   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 62. Ayet
اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ ۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ (62)

62. Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeye vekildir.
 40:62  خَالِقُ    ḣāliḳu    yaratıcısı olan  
İsim   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 62. Ayet
ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ (62)

62. İşte O, her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah'dır. O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl olup da döndürülüyorsunuz!
 52:35  الْخَالِقُونَ    l-ḣāliḳūne    yaratanlar  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Tûr  Suresi 35. Ayet
أَمْ خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ أَمْ هُمُ الْخَالِقُونَ (35)

35. Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
 56:59  الْخَالِقُونَ    l-ḣāliḳūne    yaratıcılar  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Vâkı’a  Suresi 59. Ayet
أَأَنْتُمْ تَخْلُقُونَهُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ (59)

59. Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
 59:24  الْخَالِقُ    l-ḣāliḳu    Hâlik’dir yaratan  
Sıfat   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Haşr  Suresi 24. Ayet
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ ۖ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَىٰ ۚ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (24)

24. O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.
Kökten (مُخَلَّقَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 22:5  مُخَلَّقَةٍ    muḣalleḳatin    biçimlenmiş  
İsim   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hac  Suresi 5. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِنَ الْبَعْثِ فَإِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ مِنْ مُضْغَةٍ مُخَلَّقَةٍ وَغَيْرِ مُخَلَّقَةٍ لِنُبَيِّنَ لَكُمْ ۚ وَنُقِرُّ فِي الْأَرْحَامِ مَا نَشَاءُ إِلَىٰ أَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ نُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ ۖ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفَّىٰ وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ إِلَىٰ أَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْلَا يَعْلَمَ مِنْ بَعْدِ عِلْمٍ شَيْئًا ۚ وَتَرَى الْأَرْضَ هَامِدَةً فَإِذَا أَنْزَلْنَا عَلَيْهَا الْمَاءَ اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ وَأَنْبَتَتْ مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَهِيجٍ (5)

5. Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.
 22:5  مُخَلَّقَةٍ    muḣalleḳatin    biçimlenmemiş  
İsim   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hac  Suresi 5. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِنَ الْبَعْثِ فَإِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ مِنْ مُضْغَةٍ مُخَلَّقَةٍ وَغَيْرِ مُخَلَّقَةٍ لِنُبَيِّنَ لَكُمْ ۚ وَنُقِرُّ فِي الْأَرْحَامِ مَا نَشَاءُ إِلَىٰ أَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ نُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ ۖ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفَّىٰ وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ إِلَىٰ أَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْلَا يَعْلَمَ مِنْ بَعْدِ عِلْمٍ شَيْئًا ۚ وَتَرَى الْأَرْضَ هَامِدَةً فَإِذَا أَنْزَلْنَا عَلَيْهَا الْمَاءَ اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ وَأَنْبَتَتْ مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَهِيجٍ (5)

5. Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.
Kökten (ٱخْتِلَٰق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 38:7  اخْتِلَاقٌ    ḣtilāḳun    uydurmadan  
İsim   İfti’al Kalıbı   Edilgen   İsim Fiil   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 7. Ayet
مَا سَمِعْنَا بِهَٰذَا فِي الْمِلَّةِ الْآخِرَةِ إِنْ هَٰذَا إِلَّا اخْتِلَاقٌ (7)

7. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır.