KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَئِنْ velein ve andolsun  
سَأَلْتَهُمْ seeltehum onlara sorsan س ا ل
مَنْ men kim?  
خَلَقَ ḣaleḳa yarattı خ ل ق
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti gökleri س م و
وَالْأَرْضَ vel’erDe ve yeri ا ر ض
لَيَقُولُنَّ leyeḳūlunne mutlaka derler ق و ل
اللَّهُ llahu Allah  
قُلِ ḳuli de ki ق و ل
الْحَمْدُ l-Hamdu hamd ح م د
لِلَّهِ lillahi Allah’a layıktır  
بَلْ bel hayır  
أَكْثَرُهُمْ ekṧeruhum çokları ك ث ر
لَا  
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmezler ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
25. velein seeltehüm men ḫaleḳa-ssemâvâti vel'arḍa leyeḳûlünne-llâh. ḳuli-lḥamdü lillâh. bel ekŝeruhüm lâ ya`lemûn.
DİYANET VAKFI
25. Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, mutlaka "Allah..." derler. De ki: (Öyleyse) övgü de yalnız Allah'a mahsustur, ama onların çoğu bilmezler.
DİYANET İŞLERİ
25. And olsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan, "Allah'tır" derler. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur", ama çoğu bilmezler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
25. Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, elbette "Allah" diyecekler. "Allah'a hamd olsun." de. Fakat onların çoğu bilmezler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
25. Onlara, andolsun ki, gökleri ve yeryüzünü kim yarattı diye sorsan Allah derler mutlaka. De ki: Hamd Allah'a, hayır, onların çoğu bilmez.
ALİ BULAÇ
25. Andolsun onlara; "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, tartışmasız; "Allah" diyecekler. De ki; "Hamd Allah'ındır." Hayır, onların çoğu bilmezler.
SÜLEYMAN ATEŞ
25. Andolsun onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, mutlaka: "Allah" derler. "Hamd Allah'a layıktır" de. Hayır, çokları bilmezler.
GÜLTEKİN ONAN
25. Andolsun onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, tartışmasız "Tanrı" diyecekler. De ki: "Hamd Tanrı'nındır." Hayır, onların çoğu bilmezler.
SUAT YILDIRIM
25. Şayet onlara: “Gökleri ve yeri yaratan kimdir?” diye soracak olursan, elbette “Allah'tır” diye cevap vereceklerdir.De ki: “el-Hamdü lillah (ki müşrikler bile O’nu inkâr edememektedirler!)Fakat onların ekserisi bunun anlamını bilmezler (yani o müşrikler bu itiraflarıyla, çelişki içine girdiklerini fark etmezler).”