Ayn-Za-Za     ع ز ز
güçlü, kuvvetli, nüfuzlu, iktidarlı, zorlu, sağlam, asil/onurlu/ihtişamlı, direndi/dirençli/karşı koydu, yenilmez, üstesinden gelmek örneğin bir tartışmada, heyecanlandırmak, yenmek, saygın,kıymetli, şan, kibir, mükemmel, gururlu ve sert bir şekilde, yavuz katı

Türkçe’ye girmiş türevler : aziz, azize, izaz, izzet, taziz, muazzez

Ar ˁazīz عزيز [ˁzz faˁīl sf.] güçlü, değerli ≈ Aram ˁazīz עזיז [ˁz] güçlü ≈ İbr ˁaz עז güç, kuvvet
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 119 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
3 kez   أَعَزّ
1 kez   تُعِزُّ
1 kez   عَزَّ
1 kez   عِزّ
11 kez   عِزَّة
1 kez   عَزَّزْ
101 kez   عَزِيز
Kökten (أَعَزّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 11:92  أَعَزُّ    eǎzzu    daha mı üstündür  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

Hûd  Suresi 92. Ayet
قَالَ يَا قَوْمِ أَرَهْطِي أَعَزُّ عَلَيْكُمْ مِنَ اللَّهِ وَاتَّخَذْتُمُوهُ وَرَاءَكُمْ ظِهْرِيًّا ۖ إِنَّ رَبِّي بِمَا تَعْمَلُونَ مُحِيطٌ (92)

92. (Şuayb:) "Ey kavmim dedi, size göre benim kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, onu (Allah'ın emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.
 18:34  وَأَعَزُّ    ve eǎzzu    ve güçlüyüm  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

Kehf  Suresi 34. Ayet
وَكَانَ لَهُ ثَمَرٌ فَقَالَ لِصَاحِبِهِ وَهُوَ يُحَاوِرُهُ أَنَا أَكْثَرُ مِنْكَ مَالًا وَأَعَزُّ نَفَرًا (34)

34. Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."
 63:8  الْأَعَزُّ    l-eǎzzu    üstün olan  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

Münâfikûn  Suresi 8. Ayet
يَقُولُونَ لَئِنْ رَجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الْأَعَزُّ مِنْهَا الْأَذَلَّ ۚ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ (8)

8. Onlar: Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır, diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.
Kökten (تُعِزُّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 3:26  وَتُعِزُّ    ve tuǐzzu    ve yükseltirsin  
Fiil   İf’al Kalıbı   2. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 26. Ayet
قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ ۖ بِيَدِكَ الْخَيْرُ ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (26)

26. (Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.
Kökten (عَزَّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 38:23  وَعَزَّنِي    ve ǎzzenī    ve bana ağır bastı  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   

Sâd  Suresi 23. Ayet
إِنَّ هَٰذَا أَخِي لَهُ تِسْعٌ وَتِسْعُونَ نَعْجَةً وَلِيَ نَعْجَةٌ وَاحِدَةٌ فَقَالَ أَكْفِلْنِيهَا وَعَزَّنِي فِي الْخِطَابِ (23)

23. (Onlardan biri şöyle dedi:) Bu, kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Böyle iken "Onu da bana ver" dedi ve tartışmada beni yendi.
Kökten (عِزّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 19:81  عِزًّا    ǐzzen    itibar  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 81. Ayet
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللَّهِ آلِهَةً لِيَكُونُوا لَهُمْ عِزًّا (81)

81. Onlar, kendilerine bir itibar ve kuvvet (vesilesi) olsun diye Allah'tan başka tanrılar edindiler.
Kökten (عِزَّة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:206  الْعِزَّةُ    l-ǐzzetu    gururu  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 206. Ayet
وَإِذَا قِيلَ لَهُ اتَّقِ اللَّهَ أَخَذَتْهُ الْعِزَّةُ بِالْإِثْمِ ۚ فَحَسْبُهُ جَهَنَّمُ ۚ وَلَبِئْسَ الْمِهَادُ (206)

206. Böylesine "Allah'tan kork!" denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O ne kötü yerdir!
 4:139  الْعِزَّةَ    l-ǐzzete    şeref  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 139. Ayet
الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ ۚ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا (139)

139. Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir.
 4:139  الْعِزَّةَ    l-ǐzzete    şeref  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 139. Ayet
الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ ۚ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا (139)

139. Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir.
 10:65  الْعِزَّةَ    l-ǐzzete    yücelik  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yûnus  Suresi 65. Ayet
وَلَا يَحْزُنْكَ قَوْلُهُمْ ۘ إِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا ۚ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ (65)

65. (Resulüm) Onların (inkarcıların) sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün izzet (ve üstünlük) Allah'ındır. O, işitendir, bilendir.
 26:44  بِعِزَّةِ    biǐzzeti    şerefine  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 44. Ayet
فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ (44)

44. Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve: Firavun'un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler.
 35:10  الْعِزَّةُ    l-ǐzzetu    şeref  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 10. Ayet
مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا ۚ إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ ۚ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۖ وَمَكْرُ أُولَٰئِكَ هُوَ يَبُورُ (10)

10. Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah'a amel-i salih ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulur.
 35:10  الْعِزَّةَ    l-ǐzzete    şeref  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 10. Ayet
مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا ۚ إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ ۚ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۖ وَمَكْرُ أُولَٰئِكَ هُوَ يَبُورُ (10)

10. Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah'a amel-i salih ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulur.
 37:180  الْعِزَّةِ    l-ǐzzeti    kudret ve şeref  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 180. Ayet
سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ (180)

180. Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir.
 38:2  عِزَّةٍ    ǐzzetin    bir gurur  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 2. Ayet
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي عِزَّةٍ وَشِقَاقٍ (2)

2. Küfredenler, (iddia ettiklerinin) aksine, birgurur ve tefrika içindedirler.
 38:82  فَبِعِزَّتِكَ    febiǐzzetike    senin izzetine and olsun ki  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 82. Ayet
قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ (82)

82. İblis: Senin mutlak kudretine andolsun ki, onların hepsini mutlaka azdıracağım."
 63:8  الْعِزَّةُ    l-ǐzzetu    üstünlük  
İsim   İf’al Kalıbı   Dişil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Münâfikûn  Suresi 8. Ayet
يَقُولُونَ لَئِنْ رَجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الْأَعَزُّ مِنْهَا الْأَذَلَّ ۚ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ (8)

8. Onlar: Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır, diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.
Kökten (عَزَّزْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 36:14  فَعَزَّزْنَا    feǎzzeznā    biz de destekledik  
Fiil   Tef’il Kalıbı   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 14. Ayet
إِذْ أَرْسَلْنَا إِلَيْهِمُ اثْنَيْنِ فَكَذَّبُوهُمَا فَعَزَّزْنَا بِثَالِثٍ فَقَالُوا إِنَّا إِلَيْكُمْ مُرْسَلُونَ (14)

14. İşte o zaman biz, onlara iki elçi göndermiştik. Onları yalanladılar. Bunun üzerine üçüncü bir elçi gönderdik. Onlar: Biz size gönderilmiş Allah elçileriyiz! dediler.
Kökten (عَزِيز) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:129  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    Aziz olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 129. Ayet
رَبَّنَا وَابْعَثْ فِيهِمْ رَسُولًا مِنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُزَكِّيهِمْ ۚ إِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (129)

129. Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.
 2:209  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 209. Ayet
فَإِنْ زَلَلْتُمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْكُمُ الْبَيِّنَاتُ فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (209)

209. Size (Kur'an ve Sünnet gibi) apaçık deliller geldikten sonra, eğer barıştan saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah azizdir, hakimdir.
 2:220  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 220. Ayet
فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۗ وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْيَتَامَىٰ ۖ قُلْ إِصْلَاحٌ لَهُمْ خَيْرٌ ۖ وَإِنْ تُخَالِطُوهُمْ فَإِخْوَانُكُمْ ۚ وَاللَّهُ يَعْلَمُ الْمُفْسِدَ مِنَ الْمُصْلِحِ ۚ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَأَعْنَتَكُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (220)

220. Dünya ve ahiret hakkında (lehinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırakmaktan) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, işleri bozanla düzelteni bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi de zahmet ve meşakkate sokardı. Çünkü Allah güçlüdür, hakimdir.
 2:228  عَزِيزٌ    ǎzīzun    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 228. Ayet
وَالْمُطَلَّقَاتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنْفُسِهِنَّ ثَلَاثَةَ قُرُوءٍ ۚ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَنْ يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ اللَّهُ فِي أَرْحَامِهِنَّ إِنْ كُنَّ يُؤْمِنَّ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ۚ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَٰلِكَ إِنْ أَرَادُوا إِصْلَاحًا ۚ وَلَهُنَّ مِثْلُ الَّذِي عَلَيْهِنَّ بِالْمَعْرُوفِ ۚ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (228)

228. Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azizdir, hakimdir.
 2:240  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 240. Ayet
وَالَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنْكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَاجًا وَصِيَّةً لِأَزْوَاجِهِمْ مَتَاعًا إِلَى الْحَوْلِ غَيْرَ إِخْرَاجٍ ۚ فَإِنْ خَرَجْنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِي مَا فَعَلْنَ فِي أَنْفُسِهِنَّ مِنْ مَعْرُوفٍ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (240)

240. Sizden ölüp de (dul) eşler bırakan kimseler, zevcelerinin, evlerinden çıkarılmadan, bir yıla kadar bıraktıkları maldan faydalanmaları hususunda (sağlıklarında) vasiyet etsinler. Eğer o kadınlar, (kendiliklerinden) çıkıp giderlerse, kendileri hakkındayaptıkları meşru şeylerden size bir günah yoktur. Allah azizdir, hakimdir.
 2:260  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstün  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 260. Ayet
وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِي الْمَوْتَىٰ ۖ قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِنْ ۖ قَالَ بَلَىٰ وَلَٰكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبِي ۖ قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَىٰ كُلِّ جَبَلٍ مِنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا ۚ وَاعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (260)

260. İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azizdir, hakimdir, buyurdu.
 3:4  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 4. Ayet
مِنْ قَبْلُ هُدًى لِلنَّاسِ وَأَنْزَلَ الْفُرْقَانَ ۗ إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ (4)

4. Daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Furkan'ı indirmiştir. Bilinmeli ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir.
 3:6  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 6. Ayet
هُوَ الَّذِي يُصَوِّرُكُمْ فِي الْأَرْحَامِ كَيْفَ يَشَاءُ ۚ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (6)

6. Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.
 3:18  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 18. Ayet
شَهِدَ اللَّهُ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَالْمَلَائِكَةُ وَأُولُو الْعِلْمِ قَائِمًا بِالْقِسْطِ ۚ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (18)

18. Allah, adaleti ayakta tutarak (delilleriyle) şu hususu açıklamıştır ki, kendisinden başka ilah yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (bunu ikrar etmişlerdir. Evet) mutlak güç ve hikmet sahibi Allah'tan başka ilah yoktur.
 3:62  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir kesin galib  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 62. Ayet
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ الْقَصَصُ الْحَقُّ ۚ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا اللَّهُ ۚ وَإِنَّ اللَّهَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (62)

62. Şüphesiz bu (İsa hakkında söylenenler), doğru haberlerdir. Allah'tan başka ilah yoktur. Muhakkak ki Allah, evet O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.
 3:126  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    daima galib  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 126. Ayet
وَمَا جَعَلَهُ اللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ لَكُمْ وَلِتَطْمَئِنَّ قُلُوبُكُمْ بِهِ ۗ وَمَا النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ (126)

126. Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede rahatlasın diye yaptı. Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır.
 4:56  عَزِيزًا    ǎzīzen    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 56. Ayet
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا سَوْفَ نُصْلِيهِمْ نَارًا كُلَّمَا نَضِجَتْ جُلُودُهُمْ بَدَّلْنَاهُمْ جُلُودًا غَيْرَهَا لِيَذُوقُوا الْعَذَابَ ۗ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَزِيزًا حَكِيمًا (56)

56. Şüphesiz ayetlerimizi inkar edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakimdir.
 4:158  عَزِيزًا    ǎzīzen    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 158. Ayet
بَلْ رَفَعَهُ اللَّهُ إِلَيْهِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا (158)

158. Bilakis Allah onu (İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
 4:165  عَزِيزًا    ǎzīzen    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 165. Ayet
رُسُلًا مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَى اللَّهِ حُجَّةٌ بَعْدَ الرُّسُلِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا (165)

165. (Yerine göre) müjdeleyici ve sakındırıcı olarak peygamberler gönderdik ki insanların peygamberlerden sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın! Allah izzet ve hikmet sahibidir.
 5:38  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mâide  Suresi 38. Ayet
وَالسَّارِقُ وَالسَّارِقَةُ فَاقْطَعُوا أَيْدِيَهُمَا جَزَاءً بِمَا كَسَبَا نَكَالًا مِنَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (38)

38. Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
 5:54  أَعِزَّةٍ    eǐzzetin    onurlu ve şiddetlidirler  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mâide  Suresi 54. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللَّهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ ۚ ذَٰلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ (54)

54. Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kafirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir.
 5:95  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima galiptir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mâide  Suresi 95. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَقْتُلُوا الصَّيْدَ وَأَنْتُمْ حُرُمٌ ۚ وَمَنْ قَتَلَهُ مِنْكُمْ مُتَعَمِّدًا فَجَزَاءٌ مِثْلُ مَا قَتَلَ مِنَ النَّعَمِ يَحْكُمُ بِهِ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ هَدْيًا بَالِغَ الْكَعْبَةِ أَوْ كَفَّارَةٌ طَعَامُ مَسَاكِينَ أَوْ عَدْلُ ذَٰلِكَ صِيَامًا لِيَذُوقَ وَبَالَ أَمْرِهِ ۗ عَفَا اللَّهُ عَمَّا سَلَفَ ۚ وَمَنْ عَادَ فَيَنْتَقِمُ اللَّهُ مِنْهُ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ (95)

95. Ey iman edenler! İhramlı iken avı öldürmeyin. İçinizden kim onu kasten öldürürse öldürdüğü hayvanın dengi (ona) cezadır. (Buna) Kabe'ye varacak bir kurban olmak üzere içinizden adalet sahibi iki kişi hükmeder (öldürülen avın dengini takdir eder). Yahut (avlanmanın cezası), fakirleri doyurmaktan ibaret bir keffarettir, yahut onun dengi oruç tutmaktır. Ta ki (yasak av yapan) işinin cezasını tatmış olsun. Allah geçmişi affetmiştir. Kim bu suçu tekrar işlerse Allah da ondan karşılığını alır. Allah daima galiptir, öç alandır.
 5:118  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    daima üstünsün  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mâide  Suresi 118. Ayet
إِنْ تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ ۖ وَإِنْ تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (118)

118. Eğer kendilerine azap edersen şüphesiz onlar senin kullarındır (dilediğini yaparsın). Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin" dedi.
 6:96  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    o üstün  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 96. Ayet
فَالِقُ الْإِصْبَاحِ وَجَعَلَ اللَّيْلَ سَكَنًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ حُسْبَانًا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ (96)

96. O, sabahı aydınlatandır. O, geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı (vakitlerin tayini için) birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, aziz olan (ve her şeyi) pek iyi bilen Allah'ın takdiridir.
 8:10  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstün  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 10. Ayet
وَمَا جَعَلَهُ اللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ وَلِتَطْمَئِنَّ بِهِ قُلُوبُكُمْ ۚ وَمَا النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (10)

10. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı. Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır. Çünkü Allah mutlak galiptir, yegane hüküm ve hikmet sahibidir.
 8:49  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima galibtir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 49. Ayet
إِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ غَرَّ هَٰؤُلَاءِ دِينُهُمْ ۗ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَإِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (49)

49. O zaman münafıklarla kalplerinde hastalık bulunanlar, (sizin için), "Bunları, dinleri aldatmış" diyorlardı. Halbuki kim Allah'a dayanırsa, bilsin ki Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir. (Kendisine güveneni üstün ve galip kılacak O'dur. Yoksa orduların sayı ve techizat üstünlüğü değildir).
 8:63  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 63. Ayet
وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ ۚ لَوْ أَنْفَقْتَ مَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مَا أَلَّفْتَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ ۚ إِنَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (63)

63. Ve (Allah), onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir.
 8:67  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstün  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 67. Ayet
مَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَنْ يَكُونَ لَهُ أَسْرَىٰ حَتَّىٰ يُثْخِنَ فِي الْأَرْضِ ۚ تُرِيدُونَ عَرَضَ الدُّنْيَا وَاللَّهُ يُرِيدُ الْآخِرَةَ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (67)

67. Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.
 9:40  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 40. Ayet
إِلَّا تَنْصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لَا تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعَنَا ۖ فَأَنْزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُوا السُّفْلَىٰ ۗ وَكَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (40)

40. Eğer siz ona (Resulullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kafirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükunet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kafir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir.
 9:71  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 71. Ayet
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ أُولَٰئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللَّهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (71)

71. Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, Allah ve Resulüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azizdir, hikmet sahibidir.
 9:128  عَزِيزٌ    ǎzīzun    ağır gelen  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 128. Ayet
لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ (128)

128. Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.
 11:66  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    mutlak üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 66. Ayet
فَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا صَالِحًا وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَمِنْ خِزْيِ يَوْمِئِذٍ ۗ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيزُ (66)

66. Emrimiz gelince, Salih'i ve onunla beraber iman edenleri, bizden bir rahmet olarak (azaptan) ve o günün zilletinden kurtardık. Şüphesiz Rabbin kuvvetlidir, (her şeye) galip gelendir.
 11:91  بِعَزِيزٍ    biǎzīzin    bir üstünlüğün  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 91. Ayet
قَالُوا يَا شُعَيْبُ مَا نَفْقَهُ كَثِيرًا مِمَّا تَقُولُ وَإِنَّا لَنَرَاكَ فِينَا ضَعِيفًا ۖ وَلَوْلَا رَهْطُكَ لَرَجَمْنَاكَ ۖ وَمَا أَنْتَ عَلَيْنَا بِعَزِيزٍ (91)

91. Dediler ki: Ey Şuayb! Söylediklerinin çoğunu anlamıyoruz ve içimizde seni cidden zayıf (aciz) görüyoruz! Eğer kabilen olmasa, seni mutlaka taşlayarak öldürürüz. Sen bizden üstün değilsin.
 12:30  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    Vezir’in  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 30. Ayet
وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدِينَةِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ تُرَاوِدُ فَتَاهَا عَنْ نَفْسِهِ ۖ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا ۖ إِنَّا لَنَرَاهَا فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ (30)

30. Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusufun sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz.
 12:51  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    Aziz’in  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 51. Ayet
قَالَ مَا خَطْبُكُنَّ إِذْ رَاوَدْتُنَّ يُوسُفَ عَنْ نَفْسِهِ ۚ قُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا عَلِمْنَا عَلَيْهِ مِنْ سُوءٍ ۚ قَالَتِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ الْآنَ حَصْحَصَ الْحَقُّ أَنَا رَاوَدْتُهُ عَنْ نَفْسِهِ وَإِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ (51)

51. (Kral kadınlara) dedi ki: Yusufun nefsinden murat almak istediğiniz zaman durumunuz neydi? Kadınlar, Haşa! Allah için, biz ondan hiçbir kötülük görmedik, dediler. Azizin karısı da dedi ki: "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben onun nefsinden murat almak istemiştim. Şüphesiz ki o doğru söyleyenlerdendir."
 12:78  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    vezir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 78. Ayet
قَالُوا يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ إِنَّ لَهُ أَبًا شَيْخًا كَبِيرًا فَخُذْ أَحَدَنَا مَكَانَهُ ۖ إِنَّا نَرَاكَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ (78)

78. Dediler ki: Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizim birimizi alıkoy. Zira biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz.
 12:88  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    vezir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 88. Ayet
فَلَمَّا دَخَلُوا عَلَيْهِ قَالُوا يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُزْجَاةٍ فَأَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَا ۖ إِنَّ اللَّهَ يَجْزِي الْمُتَصَدِّقِينَ (88)

88. Yusuf'un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi kıtlık bastı ve biz değersiz bir sermaye ile geldik. Hakkımızı tam ölçerek ver. Ayrıca bize bağışta da bulun. Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükafatlandırır.
 14:1  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    Aziz  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الر ۚ كِتَابٌ أَنْزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَىٰ صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ (1)

1. Elif. Lam. Ra. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye layık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.
 14:4  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 4. Ayet
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا بِلِسَانِ قَوْمِهِ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ ۖ فَيُضِلُّ اللَّهُ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (4)

4. (Allah'ın emirlerini) onlara iyice açıklasın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik. Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Çünkü O, güç ve hikmet sahibidir.
 14:20  بِعَزِيزٍ    biǎzīzin    güç  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 20. Ayet
وَمَا ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ بِعَزِيزٍ (20)

20. Bu, Allah'a güç değildir.
 14:47  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 47. Ayet
فَلَا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِ رُسُلَهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ (47)

47. O halde, sakın Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü Allah mutlak üstündür, kimsenin yaptığını yanına bırakmaz.
 16:60  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Nahl  Suresi 60. Ayet
لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ مَثَلُ السَّوْءِ ۖ وَلِلَّهِ الْمَثَلُ الْأَعْلَىٰ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (60)

60. Kötü sıfat, ahirete inanmayanlar içindir. En yüce sıfatlar ise Allah'a aittir. Çünkü O, her şeyden üstün ve hikmet sahibidir.
 22:40  عَزِيزٌ    ǎzīzun    galibdir  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hac  Suresi 40. Ayet
الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّا أَنْ يَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ ۗ وَلَوْلَا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا ۗ وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ (40)

40. Onlar, başka değil, sırf "Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları (kötülüklerini) diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.
 22:74  عَزِيزٌ    ǎzīzun    üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hac  Suresi 74. Ayet
مَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ (74)

74. Onlar, (Bu aciz putları Allah'a ortak koşmak suretiyle) Allah'ın kadrini hakkıyla bilemediler. Hiç şüphesiz Allah, çok kuvvetlidir, çok üstündür.
 26:9  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 9. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (9)

9. Şüphe yok ki Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:68  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 68. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (68)

68. Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:104  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 104. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (104)

104. Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:122  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 122. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (122)

122. Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:140  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 140. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (140)

140. Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:159  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 159. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (159)

159. Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:175  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 175. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (175)

175. Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:191  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 191. Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (191)

191. Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
 26:217  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    galib olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 217. Ayet
وَتَوَكَّلْ عَلَى الْعَزِيزِ الرَّحِيمِ (217)

217. Sen O mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan.
 27:9  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    güçlü  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 9. Ayet
يَا مُوسَىٰ إِنَّهُ أَنَا اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (9)

9. Ey Musa! İyi bil ki, ben, mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah'ım!
 27:34  أَعِزَّةَ    eǐzzete    şereflilerini  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 34. Ayet
قَالَتْ إِنَّ الْمُلُوكَ إِذَا دَخَلُوا قَرْيَةً أَفْسَدُوهَا وَجَعَلُوا أَعِزَّةَ أَهْلِهَا أَذِلَّةً ۖ وَكَذَٰلِكَ يَفْعَلُونَ (34)

34. Melike: Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar. (Herhalde) onlar da böyle yapacaklardır, dedi.
 27:78  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 78. Ayet
إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ بِحُكْمِهِ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ (78)

78. Rabbin şüphesiz, onlar arasında hükmünü verecektir. O, mutlak galiptir, her şeyi bilendir.
 29:26  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    Azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 26. Ayet
فَآمَنَ لَهُ لُوطٌ ۘ وَقَالَ إِنِّي مُهَاجِرٌ إِلَىٰ رَبِّي ۖ إِنَّهُ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (26)

26. Bunun üzerine Lut ona iman etti ve (İbrahim): Doğrusu ben Rabbim'e(emrettiği yere) hicret ediyorum. Şüphesiz O, mutlak güç ve hikmet sahibidir, dedi.
 29:42  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 42. Ayet
إِنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا يَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ مِنْ شَيْءٍ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (42)

42. Allah, onlar'ın kendisini bırakıp da hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.
 30:5  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    galiptir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Rûm  Suresi 5. Ayet
بِنَصْرِ اللَّهِ ۚ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (5)

5. Allah, dilediğine yardım eder, galip kılar. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir.
 30:27  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Rûm  Suresi 27. Ayet
وَهُوَ الَّذِي يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ وَهُوَ أَهْوَنُ عَلَيْهِ ۚ وَلَهُ الْمَثَلُ الْأَعْلَىٰ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (27)

27. İlkin mahlukunu yaratıp (ölümden) sonra bunu (yaratmayı) tekrarlayan O'dur, ki bu, O'nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde (tecelli eden) en yüce sıfat O'nundur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.
 31:9  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Lokman  Suresi 9. Ayet
خَالِدِينَ فِيهَا ۖ وَعْدَ اللَّهِ حَقًّا ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (9)

9. Orada ebedi kalacaklardır. Bu, Allah'ın verdiği gerçek sözdür. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.
 31:27  عَزِيزٌ    ǎzīzun    üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Lokman  Suresi 27. Ayet
وَلَوْ أَنَّمَا فِي الْأَرْضِ مِنْ شَجَرَةٍ أَقْلَامٌ وَالْبَحْرُ يَمُدُّهُ مِنْ بَعْدِهِ سَبْعَةُ أَبْحُرٍ مَا نَفِدَتْ كَلِمَاتُ اللَّهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ (27)

27. Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz katılarak (mürekkep olsa) yine Allah'ın sözleri (yazmakla) tükenmez. Şüphe yok ki Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir.
 32:6  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    güçlü  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Secde  Suresi 6. Ayet
ذَٰلِكَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (6)

6. İşte, görülmeyeni de görüleni de bilen, mutlak galip ve merhamet sahibi O'dur.
 33:25  عَزِيزًا    ǎzīzen    üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ahzâb  Suresi 25. Ayet
وَرَدَّ اللَّهُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا خَيْرًا ۚ وَكَفَى اللَّهُ الْمُؤْمِنِينَ الْقِتَالَ ۚ وَكَانَ اللَّهُ قَوِيًّا عَزِيزًا (25)

25. Allah, o inkar edenleri hiçbir fayda elde edemeden öfkeleri ile geri çevirdi. Allah (ın yardımı) savaşta müminlere yetti. Allah güçlüdür, mutlak galiptir.
 34:6  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    mutlak galib  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sebe’  Suresi 6. Ayet
وَيَرَى الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ الَّذِي أُنْزِلَ إِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ هُوَ الْحَقَّ وَيَهْدِي إِلَىٰ صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ (6)

6. Kendilerine bilgi verilenler, Rabbinden sana indirilenin (Kur'an'ın) gerçek olduğunu bilir; onun, mutlak galip ve övgüye layık olan (Allah'ın) yoluna ilettiğini görürler.
 34:27  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    galib  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Sebe’  Suresi 27. Ayet
قُلْ أَرُونِيَ الَّذِينَ أَلْحَقْتُمْ بِهِ شُرَكَاءَ ۖ كَلَّا ۚ بَلْ هُوَ اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (27)

27. De ki: O'na (Allah'a) kattığınız ortaklarınızı bana gösterin. Hayır! Bilakis, yegane galip ve her şeyi hikmetle idare eden ancak Allah'tır.
 35:2  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 2. Ayet
مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِنْ رَحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا ۖ وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِنْ بَعْدِهِ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (2)

2. Allah'ın insanlara açacağı herhangi bir rahmeti tutup hapseden olamaz. O'nun tuttuğunu O'ndan sonra salıverecek de yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir.
 35:17  بِعَزِيزٍ    biǎzīzin    zorlu  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 17. Ayet
وَمَا ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ بِعَزِيزٍ (17)

17. Bu da Allah'a güç bir şey değildir.
 35:28  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 28. Ayet
وَمِنَ النَّاسِ وَالدَّوَابِّ وَالْأَنْعَامِ مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ كَذَٰلِكَ ۗ إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاءُ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ (28)

28. İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da yine böyle türlü renkte olanlar var. Kulları içinden ancak alimler, Allah'tan (gereğince) korkar. Şüphesiz Allah, daima üstündür, çok bağışlayandır.
 36:5  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    üstün olanın  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 5. Ayet
تَنْزِيلَ الْعَزِيزِ الرَّحِيمِ (5)

5. (Bu Kur'an) üstün ve çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
 36:38  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    üstün olanın  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 38. Ayet
وَالشَّمْسُ تَجْرِي لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ (38)

38. Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, aziz ve alim olan Allah'ın takdiridir.
 38:9  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    daima üstün olan  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 9. Ayet
أَمْ عِنْدَهُمْ خَزَائِنُ رَحْمَةِ رَبِّكَ الْعَزِيزِ الْوَهَّابِ (9)

9. Yoksa aziz ve lütufkar olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır!
 38:66  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    daima üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 66. Ayet
رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ (66)

66. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi (olan Allah) üstündür, çok bağışlayıcıdır.
 39:1  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    aziz  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ تَنْزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ (1)

1. Bu Kitap izzet ve hikmet sahibi Allah katından indirilmiştir.
 39:5  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 5. Ayet
خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۖ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ۗ أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ (5)

5. Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azizdir, ve çok bağışlayandır.
 39:37  بِعَزِيزٍ    biǎzīzin    aziz  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 37. Ayet
وَمَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُضِلٍّ ۗ أَلَيْسَ اللَّهُ بِعَزِيزٍ ذِي انْتِقَامٍ (37)

37. Allah kime de hidayet ederse, artık onu saptıracak yoktur. Allah, mutlak güç sahibi ve intikam alıcı değil midir?
 40:2  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    aziz daima galib  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 2. Ayet
تَنْزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ (2)

2. Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, lütuf sahibi Allah tarafından indirilmiştir.
 40:8  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 8. Ayet
رَبَّنَا وَأَدْخِلْهُمْ جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدْتَهُمْ وَمَنْ صَلَحَ مِنْ آبَائِهِمْ وَأَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ ۚ إِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (8)

8. Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz aziz ve hakim olan sensin!
 40:42  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    aziz olana  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 42. Ayet
تَدْعُونَنِي لِأَكْفُرَ بِاللَّهِ وَأُشْرِكَ بِهِ مَا لَيْسَ لِي بِهِ عِلْمٌ وَأَنَا أَدْعُوكُمْ إِلَى الْعَزِيزِ الْغَفَّارِ (42)

42. Siz beni, Allah'ı inkar etmeye ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, aziz ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.
 41:12  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    güçlü olanın  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Fussilet  Suresi 12. Ayet
فَقَضَاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ فِي يَوْمَيْنِ وَأَوْحَىٰ فِي كُلِّ سَمَاءٍ أَمْرَهَا ۚ وَزَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَحِفْظًا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ (12)

12. Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semayı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, aziz, alim Allah'ın takdiridir.
 41:41  عَزِيزٌ    ǎzīzun    aziz  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Fussilet  Suresi 41. Ayet
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالذِّكْرِ لَمَّا جَاءَهُمْ ۖ وَإِنَّهُ لَكِتَابٌ عَزِيزٌ (41)

41. Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkar edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.
 42:3  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    aziz  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şûrâ  Suresi 3. Ayet
كَذَٰلِكَ يُوحِي إِلَيْكَ وَإِلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكَ اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (3)

3. Aziz ve hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
 42:19  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    galiptir  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şûrâ  Suresi 19. Ayet
اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيزُ (19)

19. Allah kullarına lütufkardır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür.
 43:9  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    çok üstün olan  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 9. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ (9)

9. Andolsun ki, onlara gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan; "Onları şüphesiz güçlü olan, her şeyi bilen Allah yarattı" derler.
 44:42  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Duhân  Suresi 42. Ayet
إِلَّا مَنْ رَحِمَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (42)

42. Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.
 44:49  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündün  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Duhân  Suresi 49. Ayet
ذُقْ إِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْكَرِيمُ (49)

49. (Ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin!
 45:2  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    üstün  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Câsiye  Suresi 2. Ayet
تَنْزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ (2)

2. Kitap, aziz ve hakim olan Allah tarafından indirilmiştir.
 45:37  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Câsiye  Suresi 37. Ayet
وَلَهُ الْكِبْرِيَاءُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (37)

37. Göklerde ve yerde azamet yalnız O'nundur. O, azizdir, hakimdir.
 46:2  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    aziz  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ahkâf  Suresi 2. Ayet
تَنْزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ (2)

2. Bu Kitap aziz ve hakim olan Allah tarafından indirilmiştir.
 48:3  عَزِيزًا    ǎzīzen    şanlı  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Fetih  Suresi 3. Ayet
وَيَنْصُرَكَ اللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا (3)

3. Ve sana şanlı bir zaferle yardım eder.
 48:7  عَزِيزًا    ǎzīzen    azizdir  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Fetih  Suresi 7. Ayet
وَلِلَّهِ جُنُودُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا (7)

7. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah azizdir, hakimdir.
 48:19  عَزِيزًا    ǎzīzen    üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Fetih  Suresi 19. Ayet
وَمَغَانِمَ كَثِيرَةً يَأْخُذُونَهَا ۗ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا (19)

19. Yine onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükafalandırdı. Allah üstündür, hikmet sahibidir.
 54:42  عَزِيزٍ    ǎzīzin    aziz olanın  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kamer  Suresi 42. Ayet
كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذْنَاهُمْ أَخْذَ عَزِيزٍ مُقْتَدِرٍ (42)

42. Lakin onlar bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize layık bir şekilde yakaladık.
 57:1  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hadîd  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (1)

1. Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O, azizdir, hakimdir.
 57:25  عَزِيزٌ    ǎzīzun    daima üstündür  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hadîd  Suresi 25. Ayet
لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنْزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ ۖ وَأَنْزَلْنَا الْحَدِيدَ فِيهِ بَأْسٌ شَدِيدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ وَرُسُلَهُ بِالْغَيْبِ ۚ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ (25)

25. Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah'ın, dinine ve peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür.
 58:21  عَزِيزٌ    ǎzīzun    galiptir  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mücâdele  Suresi 21. Ayet
كَتَبَ اللَّهُ لَأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي ۚ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ (21)

21. Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir.
 59:1  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Haşr  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (1)

1. Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir. O, üstündür, hikmet sahibidir.
 59:23  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    Azîz’dir üstün galib  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Haşr  Suresi 23. Ayet
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ ۚ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ (23)

23. O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.
 59:24  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    Azîz’dir mutlak galip  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Haşr  Suresi 24. Ayet
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ ۖ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَىٰ ۚ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (24)

24. O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.
 60:5  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    yegane galib  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mümtehine  Suresi 5. Ayet
رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلَّذِينَ كَفَرُوا وَاغْفِرْ لَنَا رَبَّنَا ۖ إِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (5)

5. Rabbimiz! Bizi, inkar edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Yegane galip ve hikmet sahibi, ancak sensin.
 61:1  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Saff  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (1)

1. Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet sahibidir.
 62:1  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    aziz  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Cum’a  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ (1)

1. Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, aziz ve hakim olan Allah'ı tesbih eder.
 62:3  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Cum’a  Suresi 3. Ayet
وَآخَرِينَ مِنْهُمْ لَمَّا يَلْحَقُوا بِهِمْ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (3)

3. (Peygamberi) müminlerden henüz kendilerine katılmamış bulunan diğer insanlara da göndermiştir. O, azizdir, hakimdir.
 64:18  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    azizdir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Teğâbun  Suresi 18. Ayet
عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (18)

18. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.
 67:2  الْعَزِيزُ    l-ǎzīzu    üstündür  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mülk  Suresi 2. Ayet
الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ (2)

2. O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
 85:8  الْعَزِيزِ    l-ǎzīzi    aziz  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Bürûc  Suresi 8. Ayet
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ (8)

8. Onlardan, sırf, aziz ve hamid olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar.