| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 99. keẕâlike neḳuṣṣu `aleyke min embâi mâ ḳad sebeḳ. veḳad âteynâke mil ledünnâ ẕikrâ.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 99. (Resulüm!) İşte böylece geçmiştekilerin haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Şüphesiz ki, tarafımızdan sana bir zikir verdik.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| -99-100-. Geçmiş olayları sana böyle anlatırız. Katımızdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse bilsin ki kıyamet günü bir günah yükü yüklenecektir.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 99. (Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki, sana katımızdan bir zikir (düşünüp kendisinden ibret alınacak bir kitab) verdik.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 99. İşte böylece geçmişlerin ahvalinden bir kısmını sana hikaye etmedeyiz ve şüphe yok ki sana katımızdan bir de Kur'an verdik.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 99. Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana Katımız'dan bir zikir verdik.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 99. Böylece sana geçmişlerin haberlerinden bir miktar anlatıyoruz. Gerçekten sana katımızdan bir Zikir (geçmiş olaylardan bir anı) verdik.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 99. Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana katımızdan bir zikir verdik.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 99. İşte böylece sana geçmiş mühim olaylardan bir kısmını anlatıyoruz. Tarafımızdan sana da bir zikir verdik. (41,41; 15,9; 21,50)
|
|
|