| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 60. ḳâlû bel entüm. lâ merḥabem biküm. entüm ḳaddemtümûhü lenâ. febi'se-lḳarâr.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 60. (Liderlere uyanlar ise:) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 60. (Onlara uyanlar;) "Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bunu başımıza getiren sizsiniz; ne kötü bir duraktır!" derler.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 60. (Arkadan gelenler öncekilere:) Derler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok. Çünkü cehennemi bize siz takdim ettiniz. Bakın o ne kötü yatak!"
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 60. Onlar da hayır diyecekler, asıl siz, rahat yüzü görmeyin; siz getirdiniz başımıza bunu, gerçekten de karar edilecek ne kötü yer.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 60. (Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 60. (Uyanlar, uyulanlara) Dediler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok, (asıl siz rahat yüzü görmeyin), siz bunu bizim önümüze getirdiniz. Ne kötü durak (bu)!"
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 60. (Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 60. Tâbi olanlar, onlara: “Hayır, asıl size merhaba olmasın, rahat yüzü görmeyin sizler! Bu azabı bize getiren sizsiniz. O ne kötü yerdir!” derler.
|
|
|