| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 60. feil lem te'tûnî bihî felâ keyle leküm `indî velâ taḳrabûn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 60. Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek bir ölçek (erzak) yoktur, bana hiç yaklaşmayın!"
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 60. "Eğer onu bana getirmezseniz bundan böyle benden bir ölçek bile alamazsınız ve bana artık yaklaşmayın da."
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 60. "Siz eğer onu bana getirmezseniz, bir daha size hiç kile yok, (bir ölçek bile zahire alamazsınız) yanıma da yaklaşmayın".
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 60. Onunla beraber gelmezseniz size benden bir ölçek bir şey bile yok, yaklaşmayın artık buraya.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 60. "Eğer onu bana getirmeyecek olursanız, artık benim katımda sizin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaşmayın."
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 60. Eğer onu bana getirmezseniz artık benim yanımda size ölçü(lüp verilecek bir şey) yok. (Bir daha) bana yaklaşmayın!
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 60. "Eğer onu bana getirmeyecek olursanız, artık benim katımda sizin için bir ölçek (erzak) yoktur ve bana da yaklaşmayın."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 60. Yusuf onların zahîre yüklerini hazırlatınca dedi ki: “Siz, baba bir kardeşinizi de yanıma getirin, gördüğünüz gibi ben size tam ölçek veriyorum ve ben dışardan gelen misafirleri ağırlamaya, başka herkesten fazla özen göstermekteyim. Eğer onu getirmezseniz, o zaman, ne bir ölçek olsun zahire bekleyin, ne de yanıma yaklaşın!”
|
|
|