| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 6. feḳad keẕẕebû feseye'tîhim embâü mâ kânû bihî yestehziûn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 6. Üstelik (ona) "yalandır" derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 6. Evet, yalanladılar; alay edip durdukları şeylerin haberleri kendilerine ulaşacaktır.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 6. Üstelik (ona) "yalandır" dediler; fakat onlara alay edip durdukları şeyin haberleri yakında gelecektir.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 6. Gerçekten de yalanladılar, artık yakında alay ettikleri şeyin haberleri gelip çatacak onlara.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 6. Gerçekten yalanladılar; fakat, alay konusu yaptıkları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 6. Yalanladılar ama, alay edip durdukları şeyin haberleri, yakında kendilerine gelecektir.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 6. Gerçekten yalanladılar; fakat, alay konusu yaptıkları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 6. Nitekim işte bu mesajı da yalan saydılar, ama alay edip durdukları Kur'ân’ın bildirdiği olaylar, yakında başlarına gelince, alay etmenin ne demek olduğunu anlayacaklardır.
|
|
|