| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 52. feinneke lâ tüsmi`u-lmevtâ velâ tüsmi`u-ṣṣumme-ddü`âe iẕâ vellev müdbirîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 52. (Resulüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 52. Tabiidir ki sen ölülere katiyyen işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 52. Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti, arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 52. Hiç şüphe yok ki sen, sesini duyuramazsın ölüye ve ardına dönüp giderlerken davetini duyuramazsın sağırlara.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 52. Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 52. Sen de ölülere söz dinletemezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı işittiremezsin.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 52. Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 52. Şunu bil ki: Sen ne ölülere sesini duyurabilirsin, ne de arkasını dönüp uzaklaşan sağırlara bu dâveti işittirebilirsin. (63,36; 67,10)
|
|
|