| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 50. vece`alne-bne meryeme veümmehû âyetev veâveynâhümâ ilâ rabvetin ẕâti ḳarâriv veme`în.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 50. Meryem oğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alamet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirdik.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 50. Meryem oğlunu da, annesini de mucize kıldık. Her ikisini de, pınarı bulunan, oturmaya elverişli yüksek bir yere yerleştirdik.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 50. Meryemoğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, sulu bir tepeye yerleştirdik.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 50. Ve Meryemoğlunu ve anasını kudretimize birer delil olarak yaratmış, onları düz, otlak ve sulak bir tepede barındırmıştık.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 50. Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 50. Meryem oğlunu ve annesini bir mu'cize kıldık ve onları oturmaya uygun, çeşmeli bir tepeye yerleştirdik.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 50. Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 50. Meryem'in oğlunu ve annesini birer ibret vesilesi kıldık ve onları pınarları akan ve yerleşmeye elverişli yüksekçe bir yere yerleştirdik. (21,91; 19,22)
|
|
|