| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 5. bel ḳâlû aḍgâŝü aḥlâmim beli-fterâhü bel hüve şâ`ir. felye'tinâ biâyetin kemâ ürsile-l'evvelûn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 5. "Hayır, dediler, (bunlar) saçma sapan rüyalardır; bilakis onu kendisi uydurmuştur; belki de o, şairdir. (Eğer öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir ayet getirsin."
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 5. Onlar: "Hayır; bunlar karışık rüyalardır", "Hayır; onu uydurmuştur", "Hayır; o şairdir", "Haydi önceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 5. Onlar: "Hayır, bunlar karışık rüyalardır; yok, onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. Böyle değilse önceki peygamberler gibi, o da bize bir mucize getirsin" dediler.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 5. Hatta derler ki: Bu sözler, saçmasapan rüyadan ibaret, belki de kendisi uyduruyor bunları, hatta o, bir şair. Değilse neden evvelkilere gönderildiği gibi bize bir mucize gösteremiyor?
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 5. "Hayır" dediler. (Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin."
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 5. Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şa'irdir. (Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin, (mu'cizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mu'cize getirsin.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 5. "Hayır" dediler. "(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır, o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet getirsin."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 5. (Kur'ân’ı kime mal edecekleri konusunda şaşırıp kaldılar, cevapları kendilerini bile tatmin etmeyip durmadan fikir değiştirdiler.) “Hayır!” dediler, “bu adğâsu ahlam: karışık karışık rüyalar.” “Yok yok, böyle değil, anlaşılan onu kendisi uydurmuş!” “Hayır! bu da değil, galiba o bir şair!”, “Öyleyse önceki peygamberlere verilen mûcizeler kabilinden istediğimiz mûcizeyi bize göstersin!” (17,59; 10,96-97)
|
|
|