| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 49. levlâ en tedârakehû ni`metüm mir rabbihî lenübiẕe bil`arâi vehüve meẕmûm.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 49. Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o, mutlaka, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 49. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak sahile atılacaktı.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 49. Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 49. Rabbinden bir nimet erişmeseydi ona elbette bir yere, fena bir halde bırakılır giderdi.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 49. Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 49. Eğer Rabbinden ona bir ni'met yetişmeseydi, yerilerek çıplak bir yere atılırdı.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 49. Eğer rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 49. Şayet Rabbinden gelen bir lütuf onun imdadına yetişmeseydi, kınanmaya müstahak bir vaziyette, deniz tarafından karaya atılırdı!
|
|
|