| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 48. veḍalle `anhüm mâ kânû yed`ûne min ḳablü veżannû mâ lehüm mim meḥîṣ.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 48. Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 48. Önceden yalvarıp durdukları şeyler onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 48. Önceden tapmakta oldukları şeyler, kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur. Onlar da kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 48. Ve önceden çağırdıkları putlar, gözlerinden kaybolup gitmiştir ve onlar, kaçıp sığınacakları bir yerleri olmadığını da iyideniyiye anlamışlardır.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 48. Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 48. Önceden yalvarıp durdukları şeyler, onlardan sapıp gitmiş ve onlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 48. Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiç bir yerleri olmadığını anlamışlardır.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 48. Böylece daha önce ibadet ettikleri putlar kendilerini terk eder, müşrikler de kaçacak yer kalmadığını anlarlar.
|
|
|