| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 47. felâ taḥsebenne-llâhe muḫlife va`dihî rusüleh. inne-llâhe `azîzün ẕü-ntiḳâm.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 47. O halde, sakın Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü Allah mutlak üstündür, kimsenin yaptığını yanına bırakmaz.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 47. Yerin başka bir yerle, göklerin de başka göklerle değiştirildiği, her şeye üstün gelen tek Allah'ın huzuruna çıktıkları günde, sakın Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma; doğrusu Allah güçlüdür, öç alandır.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 47. O halde sakın Allah'ın peygamberlerine olan vaadinden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah her şeye galiptir, intikam sahibidir.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 47. Sakın Allah, peygamberlerine vaadettiğinden döner sanma. Şüphe yok Allah üstündür, intikam alır.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 47. Allah'ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah Azizdir, intikam sahibidir.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 47. Sakın, Allah'ı, elçilerine verdiği sözden cayar, sanma! Çünkü Allah daima üstündür, öc alandır!
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 47. Tanrı'yı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Tanrı azizdir, intikam sahibidir.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 47. Sakın Allah'ın, peygamberlerine yaptığı vaadden cayacağını zannetme! Allah elbette mutlak galiptir, intikam sahibidir.
|
|
|