| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 40. feeḫaẕnâhü vecünûdehû fenebeẕnâhüm fi-lyemm. fenżur keyfe kâne `âḳibetu-żżâlimîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 40. Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bak işte, zalimlerin sonu nice oldu!
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 40. Biz de, onu ve askerlerini yakalayıp suya attık. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 40. Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 40. Biz de hem onu, hem askerini helak ettik, onları suya boğduk; artık bak da gör, zalimlerin sonucu ne olmuş.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 40. Bunun üzerine, onu ve askerlerini tutup suya attık. Böylelikle zulmedenlerin nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 40. Biz de onu ve askerlerini tuttuk, suya attık; bak, o zalimlerin sonu nasıl oldu!
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 40. Bunun üzerine, onu ve askerlerini tutup suya attık. Böylelikle zulmedenlerin nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 40. Biz de kendisini de, ordularını da yakalarından tuttuğumuz gibi denize fırlatıverdik.İşte bak, zalimlerin sonunun ne olduğunu gör!
|
|
|