| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 37. fekeẕẕebûhü feeḫaẕethümü-rracfetü feaṣbeḥû fî dârihim câŝimîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 37. Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 37. Ama onu yalanladılar. Bu yüzden onları bir titreme aldı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 37. Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 37. Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helak edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helak oluvermişlerdi.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 37. Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 37. Onu yalanladılar, bu yüzden onları (o müthiş) deprem yakaladı, yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 37. Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 37. Fakat onlar kendisini yalancı saydılar.Bunun üzerine müthiş bir zelzele, kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi, oldukları yerde çökekaldılar.
|
|
|