| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 36. innemâ yestecîbü-lleẕîne yesme`ûn. velmevtâ yeb`aŝühümü-llâhü ŝümme ileyhi yürce`ûn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 36. Ancak (samimiyetle) dinleyenler daveti kabul eder. Ölülere gelince, Allah onları diriltecek, sonra da O'na döndürülecekler.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 36. Ancak kulak verenler daveti kabul ederler. Ölüleri Allah diriltir, sonra O'na dönerler.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 36. Daveti ancak dinleyenler kabul ederler. Ölülere gelince, Allah onları diriltir, sonra O'na döndürülürler.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 36. Senin davetine ancak seni dinleyenler icabet eder. Ölüleriyse Allah diriltir de sonra gene dönüp onun tapısına varırlar.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 36. Ancak dinleyenler icabet eder. Ölüleri (ise,) onları da Allah diriltir. Sonra O'na döndürülürler.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 36. Ancak işitenler (çağrıya) gelir, ölülere gelince Allah onları diriltir, sonra O'na döndürülürler.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 36. Ancak dinleyenler yönelir / icabet eder. Ölüleri (ise), onları da Tanrı diriltir. Sonra O'na döndürülürler.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 36. Ancak kulak verenler bu dâveti kabul ederler. Ölüleri ise Allah diriltecek, sonra O'nun huzuruna çıkarılacaklardır. (36,70)
|
|
|