| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 36. feḳulne-ẕhebâ ile-lḳavmi-lleẕîne keẕẕebû biâyâtinâ. fedemmernâhüm tedmîrâ.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 36. "Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin" dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 36. "Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin" dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 36. "Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin" dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ettik.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 36. Derken delillerimizi yalanlayan topluluğa gidin dedik, sonucu, onları tamamıyla helak ettik.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 36. Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 36. Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. (Onlara gittiler. Onlar, kendilerine gelen bu elçilerimizi kabul etmeyince biz) de onları yıkıp yok ettik.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 36. Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 36. “Haydi âyetlerimizi yalan sayan o halka gidiniz!” dedik. Sonunda o toplumu yerle bir ettik.
|
|
|