| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 30. velemmâ câehümü-lḥaḳḳu ḳâlû hâẕâ siḥruv veinnâ bihî kâfirûn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 30. Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 30. Gerçek kendilerine geldiği zaman: "Bu bir büyüdür. Doğrusu biz onu inkar ediyoruz" dediler.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 30. Kendilerine hak geldiği zaman onlar: "Bu bir büyüdür doğrusu biz onu tanımıyoruz." dediler.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 30. Ve onlara gerçek gelince de bu dediler, büyü ve biz şüphe yok ki inkar etmedeyiz onu.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 30. Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: "Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona (karşı) kafir olanlarız."
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 30. Fakat kendilerine gerçek gelince: "Bu, büyüdür, biz onu tanımayız" dediler.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 30. Ancak kendilerine hak gelince, dediler ki: "Bu bir büyüdür, doğrusu biz ona kafir (olanlar)iz."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 30. Ama bu gerçek kendilerine gelince: “Bu sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz” dediler ve eklediler: “Bu Kur'ân, bu iki şehirden büyük bir adama indirilseydi ya!”
|
|
|