| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 20. vetefeḳḳade-ṭṭayra feḳâle mâ liye lâ era-lhüdhüd. em kâne mine-lgâibîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 20. (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 20. Süleyman, kuşları araştırarak: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım yahut keserim" dedi.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 20. (Süleyman) Kuşları gözden geçirdikten sonra şöyle dedi: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?"
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 20. Kuşları araştırdı da ne oldu dedi, hüthüdü görmüyorum, yoksa bir yere mi gidip gizlendi?
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 20. Kuşları denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?"
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 20. Kuşları teftiş etti, (içlerinde hüdhüdü bulamadı), dedi ki: "Neden hüdhüdü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?"
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 20. Kuşları denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?"
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 20. Bir de kuşları teftiş etti de: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?” dedi.
|
|
|