| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 184. evelem yetefekkerû mâ biṣâḥibihim min cinneh. in hüve illâ neẕîrum mübîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 184. Düşünmediler mi ki, arkadaşlarında (Muhammed'de) delilik yoktur? O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 184. Düşünmüyorlar mı ki, arkadaşları olan peygamberde deliliğin eseri yoktur. O ancak açıkça uyaran bir kimsedir.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 184. Onlar arkadaşlarında herhangi bir cinnet bulunmadığını hiç düşünmediler mi? O, açık bir uyarıcıdan başka biri değildir.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 184. Düşünmezler mi ki kendileriyle konuşanda delilikten eser bile yok; o ancak apaçık korkulu bir haber veren.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 184. Sahiplerinde (ya da arkadaşları olan peygamberde) delilikten hiçbir şey olmadığını düşünmüyorlar mı? O, apaçık bir uyarıcıdan başkası değildir.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 184. Düşünmediler mi ki arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur, o apaçık bir uyarıcıdır?
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 184. Arkadaşlarında delilikten hiç bir şey olmadığını düşünmüyorlar mı? (yetefekkeru) O, apaçık bir uyarıcıdın başkası değildir.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 184. Bunlar hiç düşünmediler mi ki kendilerine tebliğde bulunan arkadaşları Muhammed'de delilikten hiçbir eser yoktur. O sadece ilerideki tehlikelerden kurtarmak için görevli bir uyarıcıdır. (34,46; 81,22) {KM; Yuhanna 7,20; 8,48}
|
|
|