| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 18. innâ seḫḫarne-lcibâle me`ahû yüsebbiḥne bil`aşiyyi vel'işrâḳ.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 18. Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 18. Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 18. Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşamsabah onunla birlikte tesbih ederlerdi.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 18. Şüphe.yok ki biz, dağları ram etmiştik ona, akşam ve kuşluk çağlarında, onunla beraber Rabbi tenzih ederlerdi.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 18. Doğrusu Biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah'ı) tesbih ederlerdi.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 18. Biz dağları onunla beraber (tesbih etmeleri için) boyun eğdirmiştik; akşam sabah onunla tesbih ederler (onun yaptığı tesbihle çınlarlar)dı.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 18. Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Tanrı'yı) tesbih ederlerdi.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 18. Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi. (34,10)
|
|
|