| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 175. vetlü `aleyhim nebee-lleẕî âteynâhü âyâtinâ fenseleḫa minhâ feetbe`ahü-şşeyṭânü fekâne mine-lgâvîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 175. Onlara (yahudilere), kendisine ayetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 175. Onlara, şeytanın peşine takdığı ve kendisine verdiğimiz ayetlerden sıyrılarak azgınlıklardan olan kişinin olayını anlat.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 175. Onlara, kendisine âyetlerimizi sunduğumuz o adamın kıssasını da anlat; âyetlerden sıyrılıp çıktı, derken onu şeytan arkasına taktı, en sonunda da helak olanlardan oldu.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 175. Oku onlara kendisine delillerimizi ihsan ettiğimiz halde bilebile onları inkar edip, onların hükmünden sıyrılıp Şeytan'a uyan ve helak olana ait kıssayı.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 175. Onlara kendisine ayetlerimizi verdiğimiz kişinin haberini anlat. O, bundan sıyrılıp-uzaklaşmış, şeytan onu peşine takmıştı. O da sonunda azgınlardan olmuştu.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 175. Onlara şu adamın haberini de oku: Kendisine ayetlerimizi verdik de onlardan sıyrıldı, çıktı, şeytan onu peşine taktı, böylece azgınlardan oldu.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 175. Onlara kendisine ayetlerimizi84 verdiğimiz kişinin haberini anlat / aktar. O, bundan sıyırılıp-uzaklaşmış, şeytan onu peşine takmıştı. O da sonunda azgınlardan olmuştu.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 175. Onlara, kendisine âyetlerimiz hakkında ilim nasib ettiğimiz kimsenin de kıssasını anlat: Evet, o adam bu ilme rağmen o âyetlerin çerçevesinden sıyrıldı, şeytan da onu peşine taktı, derken azgınlardan biri olup çıktı.Eğer dileseydik, onu o âyetler sayesinde yüksek bir mevkiye çıkarırdık, lâkin o, dünyaya saplandı ve hevasının esiri oldu.Onun hali tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da yine dilini salar solur! İşte bu, tıpkı âyetlerimizi yalan sayan kimselerin misalidir. Sen olayı onlara anlat, olur ki düşünüp kendilerine çekidüzen verirler.
|
|
|