| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 17. fekâne `âḳibetehümâ ennehümâ fi-nnâri ḫâlideyni fîhâ. veẕâlike cezâu-żżâlimîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 17. Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 17. İkisinin sonucu da, içinde temelli kalacakları ateş olacaktır. Zalimlerin cezası budur.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 17. Nihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateşte oldu. Zalimlerin cezası budur.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 17. Derken ikisinin de sonları şu olur: Şüphe yok ki ikisi de, ebedi kalmak üzere ateşe girerler ve budur zulmedenlerin cezası.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 17. Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 17. Nihayet ikisinin de sonu, ebedi olarak ateşte kalmaları oldu. Zalimlerin cezası budur.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 17. Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 17. Neticede ikisinin âkıbeti de, ebedî kalmak üzere cehenneme girmek oldu. İşte zalimlerin cezası budur.
|
|
|