| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 17. ḳâlû yâ ebânâ innâ ẕehebnâ nestebiḳu veteraknâ yûsüfe `inde metâ`inâ feekelehü-ẕẕi'b. vemâ ente bimü'minil lenâ velev künnâ ṣâdiḳîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 17. Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusufu eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 17. Akşam üstü ağlayarak babalarına geldiklerinde: "Ey babamız! İnan olsun biz yarış yapıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık; bir kurt onu yedi. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen bize inanmazsın" dediler.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 17. Dediler ki: "Ey babamız! Biz gittik, aramızda yarış yapıyorduk. Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Bir de baktık ki, onu kurt yemiş. şu anda biz doğru da söylesek, yine de sen bize inanacak değilsin."
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 17. Baba demişlerdi, biz yarışa gitmiştik, Yusuf'u da elbiselerimizin başında bırakmıştık, bir kurt gelip yemiş onu, fakat biz doğru söylesek de sen inanmazsın bize.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 17. Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 17. Ey babamız, dediler, biz gittik, yarışıyorduk; Yusuf'u yiyeceğimizin yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Ama biz doğru söylesek de sen bize inanmazsın!
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 17. Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 17. Yatsı vakti, ağlayarak babalarının yanına dönüp dediler ki: “Sevgili babamız, biz yarışmak üzere bulunduğumuz yerden ayrılırken Yusuf'u da eşyalarımızın yanında bıraktık. Bir de döndük ki onu kurt yemiş! Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın!”
|
|
|