| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 16. mey yuṣraf `anhü yevmeiẕin feḳad raḥimeh. veẕâlike-lfevzü-lmübîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 16. O gün kim azaptan kurtarılırsa, gerçekten Allah onu esirgemiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 16. O gün kim azabdan alıkonursa, şüphesiz o kimse rahmete erişmiştir. Bu, apaçık bir kurtuluştur.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 16. O gün kimden azab giderilirse, kuşkusuz Allah ona rahmet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 16. O gün azaptan kurtarılana şüphe yok ki rahmet etmiştir ve budur en büyük kurtuluş.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 16. O gün, kim ondan (azaptan) alıkonursa, elbette, O, onu esirgemiştir. İşte apaçık olan 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 16. (O öyle bir gündür ki) o gün kimden azab çevrilip savılırsa gerçekten (Allah) ona acımıştır. İşte apaçık başarı budur.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 16. O gün kim ondan (azabtan) alıkonursa, elbette, O, onu esirgemiştir. İşte apaçık olan 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 16. O gün her kim azaptan uzak tutulursa, muhakkak ki Allah ona merhamet etmiştir. İşte en büyük mutluluk, en açık başarı budur. (3,185)
|
|
|