| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 16. ülâike-lleẕîne-şteravu-ḍḍalâlete bilhüdâ. femâ rabiḥat ticâratühüm vemâ kânû mühtedîn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 16. İşte onlar, hidayete karşılık dalaleti satın alanlardır. Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 16. Onlar, doğruluk yerine sapıklığı aldılar da alışverişleri kar getirmedi; doğru yolu bulamamışlardı.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 16. İşte onlar o kimselerdir ki, hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da, ticaretleri kâr etmedi, doğru yolu da bulamadılar.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 16. Onlardır doğru yolu satıp azgınlığı alanlar. Alışverişlerinden faydalanmadıkları gibi bir kazanç yolu da tutmamışlardır.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 16. İşte bunlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır; fakat bu alış-verişleri bir yarar sağlamamış; hidayeti de bulmamışlardır.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 16. İşte onlar o kimselerdir ki, hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da ticaretleri kar etmedi, doğru yolu da bulamadılar.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 16. İşte bunlar hidayet karşılığında sapıklığı (dalaleti) satın almışlardır. Fakat bu ticaretleri bir yarar (kar) sağlamamış.getirmemiş, hidayeti de bulamamışlardır.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 16. İşte onlar hidâyeti verip, dalâlet satın aldılar. Ama bu, kârlı bir ticaret olmadı. Çünkü kâr yolunu tutmadılar.
|
|
|