| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 15. ḳul eẕâlike ḫayrun em cennetü-lḫuldi-lletî vu`ide-lmütteḳûn. kânet lehüm cezâev vemeṣîrâ.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 15. De ki: Bu mu daha iyi, yoksa takva sahiplerine vadedilen ebedilik cenneti mi? Orası, onlar için bir mükafat ve (huzura kavuşacakları) bir varış yeridir.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 15. De ki: "Bu mu iyidir, yoksa Allah'a karşı gelmekten sakınanlara mükafat ve gidilecek yer olarak söz verilen ebedi cennet mi daha iyidir?"
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 15. De ki: Bu mu daha iyi, yoksa takva sahiplerine vaad olunan ebedilik cenneti mi? Çünkü orası, onlar için bir mükafattır ve bir varış yeridir.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 15. De ki: Bu mu daha hayırlıdır, yoksa çekinenlere vaadedilen ebedilik cenneti mi? Bu, onlara bir mükafattır ve dönüp varacakları yer.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 15. De ki: "Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine va'dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır."
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 15. De ki: "Bu mu iyi, yoksa korunanlara va'dedilen ebedi cennet mi? O da onların mükafat ve sonucudur!"
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 15. De ki: "Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine vaadedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 15. De ki: “Bu mu iyi, yoksa takvâ ehline vâd olunan ebedî cennet mi?”Orası onlar için bir mükâfat ve pek güzel bir âkıbettir. (15,48; 38,53; 41,28)
|
|
|