| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 149. ḳul felillâhi-lḥuccetü-lbâligah. felev şâe lehedâküm ecme`în.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 149. De ki: Kesin delil, ancak Allah'ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 149. "Üstün delil Allah'ın delilidir. O dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi" de.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 149. De ki: "En kesin ve üstün delil, Allah'ındır. Allah isteseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi."
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 149. De ki: O halde reddedilemeyecek kesin delil, ancak Allah'ındır, elbette dileseydi hepinizi de doğru yola sevk ederdi.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 149. De ki: "En 'üstün ve apaçık' delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip-iletirdi."
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 149. De ki: "Üstün delil, Allah'ındır. Allah dileseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi."
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 149. De ki: "En 'üstün ve apaçık' delil Tanrı'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip-iletirdi."
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 149. De ki: En kesin ve mükemmel delil, Allah'ındır. Evet, O dileseydi hepinizi doğru yola koyardı. (6,35; 10,99; 11,118-119)
|
|
|