| TÜRKÇE OKUNUŞ |
| 11. veiẕâ ḳîle lehüm lâ tüfsidû fi-l'arḍi ḳâlû innemâ naḥnü muṣliḥûn.
|
|
|
| DİYANET VAKFI |
| 11. Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler.
|
|
|
| DİYANET İŞLERİ |
| 11. Kendilerine: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" dendiği zaman, "Bizler sadece ıslah edicileriz" derler.
|
|
|
| ELMALILI HAMDI YAZIR |
| 11. Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz." derler.
|
|
|
| ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
| 11. Onlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın dendi mi, derler ki: Biz ıslah edicileriz.
|
|
|
| ALİ BULAÇ |
| 11. Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler.
|
|
|
| SÜLEYMAN ATEŞ |
| 11. Onlara: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," dendiği zaman: "Biz sadece düzelticileriz," derler.
|
|
|
| GÜLTEKİN ONAN |
| 11. Kendilerine "yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın" denildiğinde "bizler sadece düzeltenleriz / islah edicileriz" derler.
|
|
|
| SUAT YILDIRIM |
| 11. Ne zaman onlara: “Yeryüzüne fesat saçmayın!” denilse “Biz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok!” derler. (8,73; 47,11; 2,205)
|
|
|