KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
لَا  
يُؤَاخِذُكُمُ yuāḣiƶukumu sizi sorumlu tutmaz ا خ ذ
اللَّهُ llahu Allah  
بِاللَّغْوِ bil-leğvi lağvdan ötürü ل غ و
فِي  
أَيْمَانِكُمْ eymānikum yeminlerinizdeki ي م ن
وَلَٰكِنْ velākin fakat  
يُؤَاخِذُكُمْ yuāḣiƶukum sizi sorumlu tutar ا خ ذ
بِمَا bimā ötürü  
عَقَّدْتُمُ ǎḳḳadtumu bilerek yaptığınız ع ق د
الْأَيْمَانَ l-eymāne yeminlerden ي م ن
فَكَفَّارَتُهُ fekeffāratuhu bunun keffareti ك ف ر
إِطْعَامُ iT’ǎāmu yedirmektir ط ع م
عَشَرَةِ ǎşerati on ع ش ر
مَسَاكِينَ mesākīne fakiri س ك ن
مِنْ min  
أَوْسَطِ evseTi orta derecesinden و س ط
مَا ne ki  
تُطْعِمُونَ tuT’ǐmūne yediriyorsunuz ط ع م
أَهْلِيكُمْ ehlīkum ailenize ا ه ل
أَوْ ev yahut  
كِسْوَتُهُمْ kisvetuhum onları giydirmektir ك س و
أَوْ ev ya da  
تَحْرِيرُ teHrīru hürriyete kavuşturmaktır ح ر ر
رَقَبَةٍ raḳabetin bir köleyi ر ق ب
فَمَنْ femen kimse ise  
لَمْ lem  
يَجِدْ yecid bulamayan و ج د
فَصِيَامُ feSiyāmu oruç tutsun ص و م
ثَلَاثَةِ ṧelāṧeti üç ث ل ث
أَيَّامٍ eyyāmin gün ي و م
ذَٰلِكَ ƶālike işte budur  
كَفَّارَةُ keffāratu keffareti ك ف ر
أَيْمَانِكُمْ eymānikum yeminlerinizin ي م ن
إِذَا iƶā zaman  
حَلَفْتُمْ Haleftum yemini bozduğunuz ح ل ف
وَاحْفَظُوا veHfeZū ve koruyun ح ف ظ
أَيْمَانَكُمْ eymānekum yeminlerinizi ي م ن
كَذَٰلِكَ keƶālike böylece  
يُبَيِّنُ yubeyyinu açıklıyor ب ي ن
اللَّهُ llahu Allah  
لَكُمْ lekum size  
ايَاتِهِ āyātihi ayetlerini ا ي ي
لَعَلَّكُمْ leǎllekum umulur ki  
تَشْكُرُونَ teşkurūne şükredersiniz ش ك ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
89. lâ yüâḫiẕükümü-llâhü billagvi fî eymâniküm velâkiy yüâḫiẕüküm bimâ `aḳḳattümü-l'eymân. fekeffâratühû iṭ`âmü `aşerati mesâkîne min evseṭi mâ tuṭ`imûne ehlîküm ev kisvetühüm ev taḥrîru raḳabeh. femel lem yecid feṣiyâmü ŝelâŝeti eyyâm. ẕâlike keffâratü eymâniküm iẕâ ḥaleftüm. vaḥfeżû eymâneküm. keẕâlike yübeyyinü-llâhü leküm âyâtihî le`alleküm teşkürûn.
DİYANET VAKFI
89. Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffareti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamıyan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffareti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz!
DİYANET İŞLERİ
89. Allah size rasgele yeminlerinizden dolayı değil, bile bile ettiğiniz yeminlerden ötürü hesap sorar. Yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on düşkünü yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azad etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yeminlerinizin keffareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun. Şükredesiniz diye Allah size böylece ayetlerini açıklıyor.
ELMALILI HAMDI YAZIR
89. Allah sizi, kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Fakat kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden sizi sorumlu tutar. Bozulan yeminin keffareti (cezası), ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on yoksulu yedirmek veya giydirmek yahut da bir köle azad etmektir. Verecek bir şey bulamayan kimse için de üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz zaman yeminlerinizi bozmanın cezası budur. Yeminlerinizi koruyun. İşte Allah âyetlerini size böyle açıklar ki, şükredesiniz.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
89. Boş yere yemin etmenizden dolayı sorumlu tutmaz sizi Allah, fakat yürekten ve kasten ettiğiniz yeminler yüzünden sorumlu tutar. Yemin kefareti, ailenize yedirdiğiniz yemeklerin orta derecede olanıyla on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek, yahut da bir kul azat etmektir. Bunlara gücü yetmeyen üç gün oruç tutar. İşte yemininizi bozarsanız budur kefareti. Koruyun yeminlerinizi. Allah, şükredenlerden olursunuz diye ayetlerini işte böyle açıklar size.
ALİ BULAÇ
89. Allah sizi, yeminlerinizdeki ‘rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden’ dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) kefareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. (Bunlara imkan) Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır.) Bu, yemin ettiğinizde (bozduğunuz) yeminlerinizin kefaretidir. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz.
SÜLEYMAN ATEŞ
89. Allah sizi, yeminlerinizdeki lağv(kasıtsız olarak yaptığınız yeminler)den ötürü sorumlu tutmaz. Fakat bilerek yaptığınız yeminlerden ötürü sizi sorumlu tutar. Bu(geleceğe bağlı yemini bozma)nın keffareti: ailenize yedirdiğinizin orta derecesinden on fakiri yedir(ip doyur)mak, yahut onları giydirmek, ya da bir boyun(köley)i hürriyete kavuşturmaktır. Bunu bulamayan kimse, üç gün oruç tutsun. İşte yemin ettiğiniz zaman, yeminleriniz(i bozman)ın keffareti budur. yeminlerinizi koruyun. Allah, ayetlerini size böyle açıklıyor ki, şükredesiniz.
GÜLTEKİN ONAN
89. Tanrı sizi yeminlerinizdeki 'rasgele söylemelerinizden, boş sözlerden' dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) kefareti, ehlinize (ailenize) yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. (Bunlara imkan) Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır). Bu, yemin ettiğinizde (bozduğunuz) yeminlerinizin kefaretidir. Yeminlerinizi koruyunuz. Tanrı size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz.
SUAT YILDIRIM
89. Allah sizi kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutmaz, ama bilerek yaptığınız yeminlerden ötürü sorumlu tutar.Böyle bir yemini bozarsanız onun keffâreti, çoluk çocuğunuza yedirdiğiniz orta halli yemek çeşidinden on fakir doyurmak, yahut on fakiri giydirmek veya bir köleyi hürriyetine kavuşturmaktır.Bunlara gücü yetmeyen kimse, üç gün oruç tutsun.İşte yemin ettiğinizde, yemin bozmanın keffareti budur.Yeminlerinize sahip çıkın.Allah işte size âyetlerini böyle açıklıyor, ta ki şükredesiniz.