KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَكَتَبْنَا ve ketebnā ve yazdık ك ت ب
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onlara  
فِيهَا fīhā onda  
أَنَّ enne mukakkak  
النَّفْسَ n-nefse cana ن ف س
بِالنَّفْسِ bin-nefsi can ن ف س
وَالْعَيْنَ vel’ǎyne ve göze ع ي ن
بِالْعَيْنِ bil-ǎyni göz ع ي ن
وَالْأَنْفَ vel’enfe ve buruna ا ن ف
بِالْأَنْفِ bil-enfi burun ا ن ف
وَالْأُذُنَ vel’uƶune ve kulağa ا ذ ن
بِالْأُذُنِ bil-uƶuni kulak ا ذ ن
وَالسِّنَّ ve ssinne ve dişe س ن ن
بِالسِّنِّ bis-sinni diş س ن ن
وَالْجُرُوحَ velcurūHa ve yaralara ج ر ح
قِصَاصٌ ḳiSāSun kısas ق ص ص
فَمَنْ femen kim  
تَصَدَّقَ teSaddeḳa bağışlarsa ص د ق
بِهِ bihi bunu  
فَهُوَ fehuve o  
كَفَّارَةٌ keffāratun keffaret olur ك ف ر
لَهُ lehu kendisi için  
وَمَنْ ve men ve kim  
لَمْ lem  
يَحْكُمْ yeHkum hükmetmezse ح ك م
بِمَا bimā ile  
أَنْزَلَ enzele indirdiği ن ز ل
اللَّهُ llahu Allah’ın  
فَأُولَٰئِكَ feulāike işte  
هُمُ humu onlar  
الظَّالِمُونَ Z-Zālimūne zalimlerdir ظ ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
45. veketebnâ `aleyhim fîhâ enne-nnefse binnefsi vel`ayne bil`ayni vel'enfe bil'enfi vel'üẕüne bil'üẕüni vessinne bissinni velcürûḥa ḳiṣâṣ. femen teṣaddeḳa bihî fehüve keffâratül leh. vemel lem yaḥküm bimâ enzele-llâhü feülâike hümu-żżâlimûn.
DİYANET VAKFI
45. Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). Kim bunu (kısası) bağışlarsa kendisi için o keffaret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.
DİYANET İŞLERİ
45. Orada onlara cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe dişle ve yaralara karşılıklı ödeşme yazdık. Kim hakkından vazgeçerse bu, onun günahlarına keffaret olur. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar zalimlerdir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
45. Biz Tevrat'ta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısas (ödeşme) yazdık. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendi günahlarına keffaret olur. Ve kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
45. Ve o kitapta onlara hükmettik ki cana karşılık can, göze karşılık göz, burna karşılık burun, kulağa karşılık kulak, dişe karşılık diş ve yaralara karşılık da yaralarla kısas var. Fakat kim bağışlar da hakkından geçerse bu, suçlarının yarlıganmasına sebep olur ve kimler, Allah'ın indirdiği hükme göre hüküm vermezlerse onlardır zalimlerin ta kendileri.
ALİ BULAÇ
45. Biz onda, onların üzerine yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir kefarettir. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
45. O(Hak Kitabı)nda onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısas (ödeşme) yazdık. Kim bunu bağışlar(kısas hakkından vazgeçer)se o, kendisi için keffaret olur. Ve kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte zalimler onlardır.
GÜLTEKİN ONAN
45. Biz onda onların üzerine yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir kefarettir. Kim Tanrı'nın indirdiğiyle hükmetmezse, İşte onlar zalim olanlardır.
SUAT YILDIRIM
45. Hem Tevrat'ta onlara şu hükmü de farz kıldık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş karşılıktır. Hülasa bütün yaralamalar birbirine kısas edilir.Fakat kim bu kısas hakkından feragat edip bağışlarsa bu, kendi günahları için keffaret olur.Kim Allah’ın indirdiği ahkâm ile hükmetmezse işte onlar tam zalimdirler. (2,178) {KM, Çıkış 21,23-25; Levililer 24,17-20; Tesniye 19,21}