KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذَا ve iƶā zaman  
قِيلَ ḳīle denildiği ق و ل
لَهُمْ lehum onlara  
امِنُوا āminū inanın ا م ن
بِمَا bimā şeye  
أَنْزَلَ enzele indirdiği ن ز ل
اللَّهُ llahu Allah’ın  
قَالُوا ḳālū derler ق و ل
نُؤْمِنُ numinu inanırız ا م ن
بِمَا bimā şeye  
أُنْزِلَ unzile indirilen ن ز ل
عَلَيْنَا ǎleynā bize  
وَيَكْفُرُونَ ve yekfurūne ve inkar ederler ك ف ر
بِمَا bimā şeyi  
وَرَاءَهُ verāehu ondan sonra gelen و ر ي
وَهُوَ ve huve halbuki o  
الْحَقُّ l-Haḳḳu haktır ح ق ق
مُصَدِّقًا muSaddiḳan doğrulayan ص د ق
لِمَا limā şeyi  
مَعَهُمْ meǎhum yanlarında bulunan  
قُلْ ḳul de ki ق و ل
فَلِمَ felime neden?  
تَقْتُلُونَ teḳtulūne öldürüyordunuz ق ت ل
أَنْبِيَاءَ enbiyāe peygamberlerini ن ب ا
اللَّهِ llahi Allah’ın  
مِنْ min  
قَبْلُ ḳablu daha önce ق ب ل
إِنْ in gerçekten  
كُنْتُمْ kuntum idiyseniz ك و ن
مُؤْمِنِينَ muminīne inanıyor ا م ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
91. veiẕâ ḳîle lehüm âminû bimâ enzele-llâhü ḳâlû nü'minü bimâ ünzile `aleynâ veyekfürûne bimâ verâehû vehüve-lḥaḳḳu müṣaddiḳal limâ me`ahüm. ḳul felime taḳtülûne embiyâe-llâhi min ḳablü in küntüm mü'minîn.
DİYANET VAKFI
91. Kendilerine: Allah'ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız, derler ve ondan başkasını inkar ederler. Halbuki o Kur'an kendi ellerinde bulunan Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver.
DİYANET İŞLERİ
91. Onlara, "Allah'ın indirdiğine inanın" denildiğinde "Bize indirilene inanırız" deyip ondan sonra gelen Kuran'ı inkar ederler; halbuki o, ellerinde bulunan Tevrat'ı tasdik eden hak bir Kitap'dır. Onlara "Eğer inanıyor idiyseniz niçin daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?" diye sor.
ELMALILI HAMDI YAZIR
91. Onlara, "Allah ne indirdiyse ona iman edin." denildiği zaman, onlar "Biz kendimize indirilene iman ederiz." derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Oysa yanlarındaki Tevrat'ı tasdik eden gerçek vahiy odur. Onlara de ki; "Peki madem gerçek mümin sizsiniz de ne diye daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
91. Onlara, Allah'ın indirdiğine inanın denince biz, bize indirilene inandık derler de ondan başkasına inanmazlar. Halbuki o, gerçektir, onlara inen kitabın gerçekliğini söyler. De ki: İnanmışsanız neden önceleri Tanrı peygamberlerini öldürdünüz?
ALİ BULAÇ
91. Onlara: "Allah'ın indirdiklerine iman edin" denildiğinde: "Biz, bize indirilene iman ederiz" derler ve ondan sonra olan (Kur'an)ı inkar ederler. Oysa o (Kur'an), yanlarındakini (kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: "Eğer inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?"
SÜLEYMAN ATEŞ
91. Onlara: "Allah'ın indirdiğine inanın!" denilse, "Bize indirilene inanırız." derler, ötesini kabul etmezler. Halbuki o, kendi yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir gerçektir. De ki: "Gerçekten inanıyor idiyseniz neden daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?"
GÜLTEKİN ONAN
91. Onlara "Tanrı'nın indirdiğine inanın" denildiğinde, "Biz bize indirilene inanırız" derler ve ondan sonrasına / başkasına / ötesine (veraehu) küfrederler. Oysa o / bu, yanlarındakini doğrulayan (musaddikan) gerçektir (hakk). De ki: "İnançlılar iseniz / idiyseniz neden daha önce Tanrı'nın nebilerini öldürüyordunuz?"
SUAT YILDIRIM
91. Onlara: “Allah'ın indirdiği bu Kur’ân’a da iman edin!” denildiği vakit: “Biz sadece bize indirilene inanırız!” derler. Kur’ân, ellerindeki Tevrat’ı tasdik eden hak kitap olmasına rağmen, kendi kitaplarından başkasını inkâr ederler. Onlara de ki: “Size gönderilen Tevrat’a inanma iddianızda samimi iseniz, peki ne diye daha önce, Allahın nebîlerini öldürüyordunuz? (61,6)