KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
ثُمَّ ṧumme sonra yine  
قَسَتْ ḳaset katılaştı ق س و
قُلُوبُكُمْ ḳulūbukum kalbleriniz ق ل ب
مِنْ min -ından  
بَعْدِ beǎ’di ard- ب ع د
ذَٰلِكَ ƶālike bunun  
فَهِيَ fehiye şimdi onlar  
كَالْحِجَارَةِ kālHicārati taş gibi ح ج ر
أَوْ ev hatta  
أَشَدُّ eşeddu daha da ش د د
قَسْوَةً ḳasveten katıdır ق س و
وَإِنَّ ve inne çünkü  
مِنَ mine  
الْحِجَارَةِ l-Hicārati öyle taş ح ج ر
لَمَا lemā var ki  
يَتَفَجَّرُ yetefecceru fışkırır ف ج ر
مِنْهُ minhu içinden  
الْأَنْهَارُ l-enhāru ırmaklar ن ه ر
وَإِنَّ ve inne ve şüphesiz  
مِنْهَا minhā öylesi de  
لَمَا lemā var ki  
يَشَّقَّقُ yeşşeḳḳaḳu çatlayıverir de ش ق ق
فَيَخْرُجُ feyeḣrucu çıkar خ ر ج
مِنْهُ minhu ondan  
الْمَاءُ l-māu su م و ه
وَإِنَّ ve inne ve şüphesiz  
مِنْهَا minhā ondan  
لَمَا lemā öylesi de var ki  
يَهْبِطُ yehbiTu aşağı yuvarlanır ه ب ط
مِنْ min -ndan  
خَشْيَةِ ḣaşyeti korkusu- خ ش ي
اللَّهِ llahi Allah  
وَمَا ve mā ve değildir  
اللَّهُ llahu Allah  
بِغَافِلٍ biğāfilin gafil غ ف ل
عَمَّا ǎmmā -dan  
تَعْمَلُونَ teǎ’melūne yaptıklarınız- ع م ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
74. ŝümme ḳaset ḳulûbüküm mim ba`di ẕâlike fehiye kelḥicârati ev eşeddü ḳasveh. veinne mine-lḥicârati lemâ yetefecceru minhü-l'enhâr. veinne minhâ lemâ yeşşeḳḳaḳu feyaḫrucü minhü-lmâ'. veinne minhâ lemâ yehbiṭu min ḫaşyeti-llâh. veme-llâhü bigâfilin `ammâ ta`melûn.
DİYANET VAKFI
74. (Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katılaştı. Artık kalpleriniz taş gibi yahut daha da katıdır. Çünkü taşlardan öylesi var ki, içinden ırmaklar kaynar. Öylesi de var ki, çatlar da ondan su fışkırır. Taşlardan bir kısmı da Allah korkusuyla yukardan aşağı yuvarlanır. Allah yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.
DİYANET İŞLERİ
74. Sonra kalbleriniz yine katılaştı, taş gibi, hatta daha da katı oldu. Nitekim taşlar arasında kendisinden ırmaklar fışkıran vardır; yarılıp su çıkan vardır; Allah korkusundan yuvarlananlar vardır. Allah yaptıklarınızı bilmez değildir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
74. Sonra bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale geldi. Çünkü taşlardan öylesi var ki; içinden nehirler kaynıyor, yine öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ki, Allah korkusundan yerlerde yuvarlanıyor... Ve sizin neler yaptığınızdan Allah gafil değildir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
74. Ama bundan sonra kalpleriniz katılaştı, taşa döndü, Hatta taştan da katı bir hale geldi. Çünkü öyle taşlar var ki içinden nehirler kaynar. Öylesi var ki çatladı mı bağrından su fışkırır. Öylesi de var ki Allah korkusundan yerlere yuvarlanır. Allah, yaptığınızdan gafil değil ki.
ALİ BULAÇ
74. Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil (habersiz) değildir.
SÜLEYMAN ATEŞ
74. Sonra bunun ardından yine kalbleriniz katılaştı; şimdi onlar, taş gibi, hatta daha da katıdır. Çünkü öyle taş var ki, içinden ırmaklar fışkırır; öylesi var ki, çatlar da bağrından su kaynar, öylesi de var ki, Allah korkusundan aşağı düşer. Allah, yaptıklarınızı bilmez değildir.
GÜLTEKİN ONAN
74. Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri var ki onlardan nehirler fışkırır (yetefeccerü). Bazıları yarılır, bağrından su çıkarır. Öyleleri de vardır ki Tanrı'ya olan saygılarından (haşyetillah) dolayı yuvarlanır. Tanrı yaptıklarınızdan / işlerinizden (tamelun) habersiz (gafilin) değildir.
SUAT YILDIRIM
74. Sonra bunun arkasından kalpleriniz katılaştı, artık onlar taş gibi, hatta ondan da katı! Çünkü öyle taş var ki içinden ırmaklar fışkırır. Öylesi var ki çatlar da bağrından su kaynar. Ve öylesi var ki Allah'a olan tazimi sebebiyle yukarıdan düşüp parçalanı