KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
لِلْفُقَرَاءِ lilfuḳarāi Sadakalar fakirler içindir ف ق ر
الَّذِينَ elleƶīne kimseler için  
أُحْصِرُوا uHSirū kapanıp kalan ح ص ر
فِي  
سَبِيلِ sebīli yolunda س ب ل
اللَّهِ llahi Allah  
لَا yoktur  
يَسْتَطِيعُونَ yesteTīǔne güçleri ط و ع
ضَرْبًا Derben gezmeye ض ر ب
فِي -nde  
الْأَرْضِ l-erDi yeryüzü- ا ر ض
يَحْسَبُهُمُ yeHsebuhumu onları sanırlar ح س ب
الْجَاهِلُ l-cāhilu bilmeyenler ج ه ل
أَغْنِيَاءَ eğniyāe zengin غ ن ي
مِنَ mine dolayı  
التَّعَفُّفِ t-teǎffufi utangaçlıklarından ع ف ف
تَعْرِفُهُمْ teǎ’rifuhum onları tanırsın ع ر ف
بِسِيمَاهُمْ bisīmāhum simalarından س و م
لَا  
يَسْأَلُونَ yes’elūne istemezler س ا ل
النَّاسَ n-nāse insanlardan ن و س
إِلْحَافًا ilHāfen ısrarla ل ح ف
وَمَا ve mā ne varsa  
تُنْفِقُوا tunfiḳū yaptığınız ن ف ق
مِنْ min -dan  
خَيْرٍ ḣayrin hayır- خ ي ر
فَإِنَّ feinne şüphesiz  
اللَّهَ llahe Allah  
بِهِ bihi onu  
عَلِيمٌ ǎlīmun bilir ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
273. lilfüḳarâi-lleẕîne uḥṣirû fî sebîli-llâhi lâ yesteṭî`ûne ḍarben fi-l'arḍ. yaḥsebühümü-lcâhilü agniyâe mine-tte`affüf. ta`rifühüm bisîmâhüm. lâ yes'elûne-nnâse ilḥâfâ. vemâ tünfiḳû min ḫayrin feinne-llâhe bihî `alîm.
DİYANET VAKFI
273. (Yapacağınız hayırlar,) kendilerini Allah yoluna adamış, bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun. Bilmeyen kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zanneder. Sen onları simalarından tanırsın. Çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. Yaptığınız her hayrı muhakkak Allah bilir.
DİYANET İŞLERİ
273. Sadakalarınızı, kendilerini Allah yoluna adayıp yeryüzünde dolaşamayanlara, hayalarından dolayı, kendilerini tanımayanların zengin saydıkları yoksullara verin. Onları yüzlerinden tanırsın, insanlardan yüzsüzlük ederek bir şey istemezler. Sarfettiğiniz iyi bir şeyi Allah şüphesiz bilir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
273. Sadakalarınızı, kendilerini Allah yoluna adamış olan fakirlere veriniz. Onlar yeryüzünde gezip dolaşmaya güç yetiremezler. Utangaç olduklarından dolayı, bilmeyenler, onları zengin sanırlar. Oysa sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük yapıp kimseden birşey de isteyemezler. Ne türden bir iyilik yaparsanız, şüphe yok ki, Allah onu bilir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
273. Verilen şeyler, kendilerini tamamıyla Allah yoluna vermiş olup yeryüzünde dolaşamayan yoksullara aittir. Bilmeyen kişi, onların istiğnalarını görüp zengin sanır, halbuki sen, yüzlerinden tanırsın onları. Yüzsuyu dökerek halktan bir şey istemez onlar. Hayır için ne harcarsanız şüphe yok ki Allah, onu bilir.
ALİ BULAÇ
273. (Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
SÜLEYMAN ATEŞ
273. (Sadakalar) şu fakirlere mahsustur ki, Allah yolunda kapanıp kalmışlardır. Yeryüzünde gezip dolaşamazlar. Bilmeyen, utangaçlıklarından dolayı onları zengin sanır. Onları simalarından (yüzlerinden) tanırsın. Yüzsüzlük edip insanlardan istemezler. Yaptığınız her hayrı Allah bilir.
GÜLTEKİN ONAN
273. (Sadakalar) Kendilerini Tanrı yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, kuşkusuz Tanrı onu bilir.
SUAT YILDIRIM
273. Bu yardımlar, kendilerini Allah yoluna vakfeden yoksullar içindir. Bunlar yeryüzünde dolaşıp geçimlerini sağlama imkânı bulamazlar. Halktan istemekten geri durmaları sebebiyle, onların gerçek hallerini bilmeyen kimse, onları zengin sanır. Ey Resulüm, sen onları simâlarından tanırsın! Onlar yüzsüzlük ederek halktan bir şey istemezler. Şunu bilin ki, hayır adına her ne verirseniz mutlaka Allah onu bilir.