KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
أَيَوَدُّ eyeveddu ister mi ki? و د د
أَحَدُكُمْ eHadukum biriniz ا ح د
أَنْ en  
تَكُونَ tekūne olmasını ك و ن
لَهُ lehu kendisinin  
جَنَّةٌ cennetun bir bahçesi ج ن ن
مِنْ min -dan  
نَخِيلٍ neḣīlin hurmalar- ن خ ل
وَأَعْنَابٍ ve eǎ’nābin ve üzümlerden ع ن ب
تَجْرِي tecrī akan ج ر ي
مِنْ min  
تَحْتِهَا teHtihā altından ت ح ت
الْأَنْهَارُ l-enhāru ırmaklar ن ه ر
لَهُ lehu bulunan  
فِيهَا fīhā içinde  
مِنْ min  
كُلِّ kulli her çeşit ك ل ل
الثَّمَرَاتِ ṧ-ṧemerāti meyvası ث م ر
وَأَصَابَهُ ve eSābehu ve kendisine geldiğinde ص و ب
الْكِبَرُ l-kiberu ihtiyarlık ك ب ر
ذُرِّيَّةٌ ƶurriyyetun ve çocuklarının bulunduğu  
ضُعَفَاءُ Duǎfāu aciz ذ ر ر
فَأَصَابَهَا feeSābehā isabet etsin ض ع ف
إِعْصَارٌ iǎ’Sārun birden bir kasırga ص و ب
فِيهِ fīhi onlara ع ص ر
نَارٌ nārun ateşli  
فَاحْتَرَقَتْ feHteraḳat yakıp kül etsin ن و ر
كَذَٰلِكَ keƶālike böylece ح ر ق
يُبَيِّنُ yubeyyinu açıklıyor  
اللَّهُ llahu Allah ب ي ن
لَكُمُ lekumu size  
الْايَاتِ l-āyāti ayetleri  
لَعَلَّكُمْ leǎllekum umulurki ا ي ي
تَتَفَكَّرُونَ tetefekkerūne düşünürsünüz  
TÜRKÇE OKUNUŞ
266. eyeveddü eḥadüküm en tekûne lehû cennetüm min neḫîliv vea`nâbin tecrî min taḥtihe-l'enhâru lehû fîhâ min külli-ŝŝemerâti veeṣâbehü-lkiberu velehû ẕürriyyetün ḍu`afâ'. feeṣâbehâ i`ṣârun fîhi nârun faḥteraḳat. keẕâlike yübeyyinü-llâhü lekümü-l'âyâti le`alleküm tetefekkerûn.
DİYANET VAKFI
266. Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından sular akan ve kendisi için orada her çeşit meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da, bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse arzu etmez.) İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size ayetleri açıklar.
DİYANET İŞLERİ
266. Hangi biriniz, kendisi ihtiyarlamış ve çocukları da güçsüzken, altlarından ırmaklar akan, hurma, üzüm ve her çeşit meyveleri bulunan bahçesinin, ateşli bir kasırganın kopmasıyla yanmasını ister? Düşünesiniz diye Allah size ayetlerini böylece açıklar.
ELMALILI HAMDI YAZIR
266. Hiç biriniz ister mi ki, kendisinin hurmalık ve üzümlüklerden bir bahçesi olsun, altında ırmaklar aksın, içinde her türlü ürünü bulunsun da, kendi üzerine de ihtiyarlık çökmüş ve elleri ermez, güçleri yetmez küçük, zayıf çocukları olsun. Derken ona ateşli bir bora isabet ediversin de o bahçe yanıversin. İşte Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor. Umulur ki, düşünürsünüz.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
266. Biriniz arzular mı ki onun bir hurma fidanlığı, bir üzüm bağı olsun, kıyısından ırmaklar aksın, o fidanlıkta, o bağda bütün meyveler yetişsin, kendisi de ihtiyarlığa düşsün, küçük ve aciz dölüdöşü bulunsun da tam bu çağda fidanlığına, bağına, yakıp kavurucu bir sam yeli gelip çatsın, bahçe ve bağ, yanıp mahvolsun? İşte Allah, düşünürsünüz diye size delillerini böyle açıklar.
ALİ BULAÇ
266. Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Allah size ayetleri böyle açıklar, ki düşünesiniz.
SÜLEYMAN ATEŞ
266. Biriniz ister mi ki, kendisinin altından ırmaklar akan, içinde her çeşit meyvası bulunan, hurmalardan ve üzümlerden oluşmuş bir bahçesi olsun; kendisinin üstüne tam ihtiyarlığın çöktüğü, aciz çocuklarının da bulunduğu bir sırada birden ateşli bir kasırga gelsin de bahçeyi yakıp kül etsin? Allah, düşünesiniz diye size ayetleri böyle açıklıyor.
GÜLTEKİN ONAN
266. Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Tanrı size ayetlerini84 böyle açıklar ki düşünesiniz (tetefekkerun).
SUAT YILDIRIM
266. Sizden herhangi biriniz hiç arzu eder mi ki: Kendisinin hurmalığı ve üzüm bağı bulunsun, Bahçede dereler akıyor, içinde her türlü mahsulatı bulunuyor. Ama kendisinin üstüne de ihtiyarlık çökmüş ve elleri ermez, güçleri yetmez, bakıma muhtaç küçük çocukları var. Derken… ateşli bir kasırga kopsun da bağı kasıp kavursun? İşte Allah âyetlerini size böyle apaçık bildirir. Olur ki iyi düşünürsünüz. (59,21)