KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
يَا أَيُّهَا yā eyyuhā ey  
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
امَنُوا āmenū iman edenler ا م ن
لَا  
تُبْطِلُوا tubTilū boşa çıkarmayın ب ط ل
صَدَقَاتِكُمْ Sadeḳātikum sadakalarınızı ص د ق
بِالْمَنِّ bil-menni başa kakmakla م ن ن
وَالْأَذَىٰ vel’eƶā ve eziyet etmekle ا ذ ي
كَالَّذِي kālleƶī gibi  
يُنْفِقُ yunfiḳu infak eden ن ف ق
مَالَهُ mālehu malını م و ل
رِئَاءَ riāe gösteriş için ر ا ي
النَّاسِ n-nāsi insanlara ن و س
وَلَا ve lā  
يُؤْمِنُ yuminu inanmayan ا م ن
بِاللَّهِ billahi Allah’a  
وَالْيَوْمِ velyevmi ve gününe ي و م
الْاخِرِ l-āḣiri ahiret ا خ ر
فَمَثَلُهُ femeṧeluhu öylesinin durumu م ث ل
كَمَثَلِ kemeṧeli benzer ki م ث ل
صَفْوَانٍ Safvānin şu kayaya ص ف و
عَلَيْهِ ǎleyhi üzerinde bulunan  
تُرَابٌ turābun toprak ت ر ب
فَأَصَابَهُ feeSābehu ona isabet etttiğinde ص و ب
وَابِلٌ vābilun bir sağnak yağmur و ب ل
فَتَرَكَهُ feterakehu onu bırakır ت ر ك
صَلْدًا Salden sert bir taş halinde ص ل د
لَا  
يَقْدِرُونَ yeḳdirūne Böyleleri elde edemezler ق د ر
عَلَىٰ ǎlā hiçbir  
شَيْءٍ şeyin şey ش ي ا
مِمَّا mimmā şeylerden  
كَسَبُوا kesebū kazandıkları ك س ب
وَاللَّهُ vallahu Allah  
لَا  
يَهْدِي yehdī doğru yola iletmez ه د ي
الْقَوْمَ l-ḳavme toplumunu ق و م
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne kafirler ك ف ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
264. yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tübṭilû ṣadeḳâtiküm bilmenni vel'eẕâ kelleẕî yünfiḳu mâlehû riâe-nnâsi velâ yü'minü billâhi velyevmi-l'âḫir. femeŝelühû kemeŝeli ṣafvânin `aleyhi türâbün feeṣâbehû vâbilün feterakehû ṣaldâ. lâ yaḳdirûne `alâ şey'im mimmâ kesebû. vellâhü lâ yehdi-lḳavme-lkâfirîn.
DİYANET VAKFI
264. Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kafirleri doğru yola iletmez.
DİYANET İŞLERİ
264. Ey İnananlar! Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını sarfeden kimse gibi, sadakalarınızı başa kakma ve eza etmekle boşa çıkarmayın. Onun durumu, üzerinde toprak bulunan kayanın durumu gibidir, üzerine bol yağmur yağdığındaonu cascavlak bırakır. Kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah inkar eden kimseleri doğru yola eriştirmez.
ELMALILI HAMDI YAZIR
264. Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin. O adam gibi ki, insanlara gösteriş için malını dağıtır da ne Allah'a inanır, ne ahiret gününe. Artık onun hâli, bir kayanın hâline benzer ki, üzerinde biraz toprak varmış, derken şiddetli bir sağnak inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş. Öyle kimseler, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
264. Ey inananlar, malını insanlara gösteriş için harcayan ve Allah'a, ahiret gününe inanmayan kişi gibi sadakalarınızı, başa kakmakla minnet ve eziyetle hiç verilmemiş bir hale getirmeyin. O çeşit adam, sanki şiddetli bir yağmur altında kalıp üstündeki toprağın kayarak sıvışmasıyla kaypak bir hale gelen kayadır. O çeşit adamlar, kazançlarından hiçbir sevap elde edemezler ve Allah, inanmayan kavmi doğru yola sevk etmez.
ALİ BULAÇ
264. Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler. Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez.
SÜLEYMAN ATEŞ
264. Ey inananlar, insanlara gösteriş için malını verip Allah'a ve ahiret gününe inanmayan adam gibi, başa kakmak ve eziyet etmekle sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Öylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan şu kayaya benzer ki, bir sağnak indi de (üstündeki toprağı silip süpürerek) onu sert bir taş halinde bıraktı. (Böyleleri), kazandıklarından bir şey elde edemezler. Allah, kafir toplumu doğru yola iletmez.
GÜLTEKİN ONAN
264. Ey inananlar, Tanrı'ya ve ahiret gününe inanmayan, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiç birşeye güç yetiremez (elde edemez)ler. Tanrı kafirler kavmine hidayet vermez.
SUAT YILDIRIM
264. Ey iman edenler! yardım ettiğiniz kimselere minnet etmek ve incitmek sûretiyle o sadakalarınızı boşa çıkarmayın! Allah'a da, âhirete de inanmadığı halde sırf insanlara gösteriş yapmak için malını harcayan kimsenin durumuna düşmeyin! Onun durumu, üzerinde azıcık toprak bulunan kaygan bir kayanın durumuna benzer ki, şiddetli bir yağmur iner inmez toprağı kayıverir, cascavlak kalır. Öyleleri işledikleri hiçbir şeyden sevap ve mükâfat elde edemezler. Zira Allah inkârcıları emellerine kavuşturmaz. (4,38.142) {KM, Matta 6,2.5; II Korintos 9,7}