KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
الطَّلَاقُ ET-Talāḳu boşama ط ل ق
مَرَّتَانِ merratāni iki defadır م ر ر
فَإِمْسَاكٌ feimsākun ya tutmak lazımdır م س ك
بِمَعْرُوفٍ bimeǎ’rūfin iyilikle ع ر ف
أَوْ ev ya da  
تَسْرِيحٌ tesrīHun salıvermek س ر ح
بِإِحْسَانٍ biiHsānin güzelce ح س ن
وَلَا ve lā  
يَحِلُّ yeHillu helal değildir ح ل ل
لَكُمْ lekum size  
أَنْ en  
تَأْخُذُوا te’ḣuƶū geri almanız ا خ ذ
مِمَّا mimmā şeylerden  
اتَيْتُمُوهُنَّ āteytumūhunne onlara verdiğiniz ا ت ي
شَيْئًا şey’en bir şey ش ي ا
إِلَّا illā başka  
أَنْ en eğer  
يَخَافَا yeḣāfā korkarlarsa خ و ف
أَلَّا ellā  
يُقِيمَا yuḳīmā koruyamamaktan ق و م
حُدُودَ Hudūde sınırlarını ح د د
اللَّهِ llahi Allah’ın  
فَإِنْ fein eğer  
خِفْتُمْ ḣiftum korkarsanız خ و ف
أَلَّا ellā  
يُقِيمَا yuḳīmā koruyamamaktan ق و م
حُدُودَ Hudūde sınırlarını ح د د
اللَّهِ llahi Allah’ın  
فَلَا felā yoktur  
جُنَاحَ cunāHa bir günah ج ن ح
عَلَيْهِمَا ǎleyhimā ikisine de  
فِيمَا fīmā kadının ayrılmak için verdiği  
افْتَدَتْ ftedet fidye ف د ي
بِهِ bihi hakkında  
تِلْكَ tilke işte bunlar  
حُدُودُ Hudūdu sınırlarıdır ح د د
اللَّهِ llahi Allah’ın  
فَلَا felā  
تَعْتَدُوهَا teǎ’tedūhā sakın bunları aşmayın ع د و
وَمَنْ ve men ve kimler  
يَتَعَدَّ yeteǎdde aşarsa ع د و
حُدُودَ Hudūde sınırlarını ح د د
اللَّهِ llahi Allah’ın  
فَأُولَٰئِكَ feulāike işte  
هُمُ humu onlar  
الظَّالِمُونَ Z-Zālimūne zalimlerdir ظ ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
229. eṭṭalâḳu merratân. feimsâküm bima`rûfin ev tesrîḥum biiḥsân. velâ yeḥillü leküm en te'ḫuẕû mimmâ âteytümûhünne şey'en illâ ey yeḫâfâ ellâ yüḳîmâ ḥudûde-llâh. fein ḫiftüm ellâ yüḳîmâ ḥudûde-llâhi felâ cünâḥa `aleyhimâ fîme-ftedet bih. tilke ḥudûdü-llâhi felâ ta`tedûhâ. vemey yete`adde ḥudûde-llâhi feülâike hümu-żżâlimûn.
DİYANET VAKFI
229. Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.
DİYANET İŞLERİ
229. Boşanma iki defadır. Ya iyilikle tutma ya da iyilik yaparak bırakmadır. İkisi Allah'ın yasalarını koruyamamaktan korkmadıkça kadınlara verdiklerinizden (mehirden) bir şey almanız size helal değildir. Eğer Allah'ın yasalarını ikisi koruyamıyacaklar diye korkarsanız, o zaman kadının fidye vermesinde (mehrinden vazgeçerse) ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah'ın yasalarıdır, onları bozmayın. Allah'ın yasalarını bozanlar ancak zalimlerdir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
229. Boşamak (talak) iki defadır. Ondan sonrası ya iyilikle tutmak veya güzellikle salmaktır. Onlara verdiklerinizden bir şey almanız da size helâl olmaz. Ancak Allah'ın çizdiği hudutta duramayacaklarından korkmaları başka. Eğer siz de bunların, Allah'ın çizdiği hudutta duramayacaklarından korkarsanız, kadının, ayrılmak için hakkından vazgeçmesinde artık ikisine de günah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın çizdiği hudududur. Sakın bunları aşmayın, Her kim Allah'ın hududunu aşarsa, işte onlar zalimlerdir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
229. Boşamak, iki defa olur. Ondan sonra ya güzellikle kadını tutmak gerek, ya hoşlukla bırakmak. Onlara verdiğinizden bir şey almak da helal değildir. Fakat erkek ve kadın, Allah sınırlarını koruyamayacaklarından korkarlarsa o başka. Siz de onların Allah sınırlarını muhafaza edemeyeceklerinden korkarsanız kadının, hakkından vazgeçmesinde ikisi için de günah yok. Bunlar, Allah'ın tayin ettiği sınırlardır, bunları aşmayın sakın. Kim Tanrı sınırlarını aşarsa o ve o çeşit adamlar, zalimin ta kendisi olurlar.
ALİ BULAÇ
229. Boşanma iki defadır. (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka). Eğer ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Allah'ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir.
SÜLEYMAN ATEŞ
229. Boşama iki defadır. (Bundan sonra kadını) ya iyilikle tutmak, ya da güzelce salıvermek (lazım)dır. Onlara verdiklerinizden bir şey geri almanız, size helal değildir. Şayet erkek ve kadın, Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından korkarlarsa başka. Eğer erkek ve kadının, Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından korkarsanız, o zaman kadının (ayrılmak için) verdiği fidye(hakkından vazgeçmesin)de ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır, sakın bunları aşmayın. Kim(ler) Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.
GÜLTEKİN ONAN
229. Boşama iki defadır. (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara) verdiğiniz birşeyi geri almanız size helal değildir. Ancak ikisinin Tanrı'nın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka). Eğer ikisinin Tanrı'nın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar Tanrı'nın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Tanrı'nın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir.
SUAT YILDIRIM
229. Boşama hakkı iki defadır. Bundan sonra yapılması gereken ya meşrû tarzda güzelce birlikte yaşama yahut eşini güzellikle salıvermedir. Ey kocalar, boşama sırasında eşinize daha önce vermiş olduğunuz mehirden herhangi bir miktar geri almanız size asla helâl olmaz; Fakat Allah'ın koyduğu hudutlarda durmayacaklarından endişe etmeleri hali bunun dışındadır. Şayet siz de onlar gibi, onların Allah’ın koyduğu hudutlarda duramayacaklarından (evlilik hukukuna riayet edemeyeceklerinden) endişe ederseniz, bu durumda kadının, ayrılmak için meşrû çerçevede hakkından bir şey vermesinde, her ikisi için de bir vebal yoktur. İşte bunlar Allah’ın tayin ettiği sınırlardır ki sakın onları aşmayasınız, Her kim Allah’ın hudutlarını aşarsa işte onlar zalimlerin ta kendileridir.