KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
يَا أَيُّهَا yā eyyuhā ey  
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
امَنُوا āmenū iman edenler ا م ن
كُتِبَ kutibe farz kılındı ك ت ب
عَلَيْكُمُ ǎleykumu size  
الْقِصَاصُ l-ḳiSāSu kısas ق ص ص
فِي  
الْقَتْلَى l-ḳatlā öldürmelerde ق ت ل
الْحُرُّ l-Hurru hür ح ر ر
بِالْحُرِّ bil-Hurri hür ile ح ر ر
وَالْعَبْدُ vel’ǎbdu köle ع ب د
بِالْعَبْدِ bil-ǎbdi köle ile ع ب د
وَالْأُنْثَىٰ vel’unṧā kadın ا ن ث
بِالْأُنْثَىٰ bil-unṧā kadın ile ا ن ث
فَمَنْ femen kimse  
عُفِيَ ǔfiye affedilen ع ف و
لَهُ lehu kendisi  
مِنْ min tarafından  
أَخِيهِ eḣīhi kardeşi ا خ و
شَيْءٌ şeyun bir şey ش ي ا
فَاتِّبَاعٌ fettibāǔn artık uymalıdır ت ب ع
بِالْمَعْرُوفِ bil-meǎ’rūfi örfe ع ر ف
وَأَدَاءٌ veedāun ve diyeti ödemelidir ا د ي
إِلَيْهِ ileyhi ona  
بِإِحْسَانٍ biiHsānin güzelce ح س ن
ذَٰلِكَ ƶālike bu  
تَخْفِيفٌ teḣfīfun bir hafifletme خ ف ف
مِنْ min tarafından  
رَبِّكُمْ rabbikum Rabbiniz ر ب ب
وَرَحْمَةٌ ve raHmetun ve rahmettir ر ح م
فَمَنِ femeni artk kim  
اعْتَدَىٰ ǎ’tedā haddi aşarsa ع د و
بَعْدَ beǎ’de sonra ب ع د
ذَٰلِكَ ƶālike bundan  
فَلَهُ felehu onun için vardır  
عَذَابٌ ǎƶābun bir azab ع ذ ب
أَلِيمٌ elīmun acıklı ا ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
178. yâ eyyühe-lleẕîne âmenû kütibe `aleykümü-lḳiṣâṣu fi-lḳatlâ. elḥurru bilḥurri vel`abdü bil`abdi vel'ünŝâ bil'ünŝâ. femen `ufiye lehû min eḫîhi şey'ün fettibâ`um bilma`rûfi veedâün ileyhi biiḥsân. ẕâlike taḫfîfüm mir rabbiküm veraḥmetün. femeni-`tedâ ba`de ẕâlike felehû `aẕâbün elîm.
DİYANET VAKFI
178. Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.
DİYANET İŞLERİ
178. Ey İnananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. Öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbiniz'den bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem verici azab vardır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
178. Ey iman edenler! Öldürmede kısas size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ama her kim, ölenin kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uyması, ona diyeti güzellikle ödemesi gerekir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. Her kim bunun arkasından yine saldırırsa, artık ona acı veren bir azab vardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
178. Ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas farz edilmiştir: Hüre karşılık hür, kula karşılık kul, kadına karşılık kadın. Fakat öldüren, kardeşinden azıcık bir affa nail olursa o zaman kısas kalkar; öldürülenin velisinin, akla ve örfe uygun olarak iyiliğe uyması, öldürenin de, öldürdüğü kişinin velisine güzellikle bir şey vermesi kalır. Bu, Rabbinizden hükmü hafifletmedir, rahmettir. Bundan sonra da gene zulme kalkan ve aşırı giden olursa artık ona elemli bir azap var.
ALİ BULAÇ
178. Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (maktulün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktulün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azap vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
178. Ey inananlar, öldürmelerde kısas size farz kılındı. (Katilin de öldürülmesi gerekir). Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Kardeşi tarafından kısmen affedilen kimse, örfe uyup o(affeden kardeşi)ne güzelce (diyeti) ödemelidir! Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve acımadır. Kim bundan sonra da saldırıya kalkarsa artık onun için acı bir azab vardır.
GÜLTEKİN ONAN
178. Ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kim (hangi katilin) lehine, onun (maktülün) kardeşi (varisi veya velisi) tararfından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktülün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Ancak kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azap vardır.
SUAT YILDIRIM
178. Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur. Ama kim, maktûlün velisi tarafından affedilirse kısas düşer. Bundan sonra, diyeti ona güzel bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir. Bu esneklik Rabbiniz tarafından bir kolaylık ve lütuftur. Artık kim bundan sonra karşıdakinin hakkına tecavüz ederse, Ona son derece acı bir azap vardır. {KM, Levililer 24,19-21; I Samuel 15,33; Matta 5,38-39}