KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَدَّ vedde isterler و د د
كَثِيرٌ keṧīrun bir çoğu ك ث ر
مِنْ min -nden  
أَهْلِ ehli ehli- ا ه ل
الْكِتَابِ l-kitābi kitap ك ت ب
لَوْ lev şayet  
يَرُدُّونَكُمْ yeruddūnekum sizi döndürmek ر د د
مِنْ min  
بَعْدِ beǎ’di sonra ب ع د
إِيمَانِكُمْ īmānikum imanınızdan ا م ن
كُفَّارًا kuffāran kafirler olarak ك ف ر
حَسَدًا Haseden hasetle ح س د
مِنْ min  
عِنْدِ ǐndi ع ن د
أَنْفُسِهِمْ enfusihim içlerindeki ن ف س
مِنْ min  
بَعْدِ beǎ’di sonra ب ع د
مَا  
تَبَيَّنَ tebeyyene apaçık belli olduktan ب ي ن
لَهُمُ lehumu onlara  
الْحَقُّ l-Haḳḳu gerçek ح ق ق
فَاعْفُوا feǎ’fū affedin ع ف و
وَاصْفَحُوا veSfeHū hoş görün ص ف ح
حَتَّىٰ Hattā kadar  
يَأْتِيَ ye’tiye getirinceye ا ت ي
اللَّهُ llahu Allah  
بِأَمْرِهِ biemrihi emrini ا م ر
إِنَّ inne şüphesiz  
اللَّهَ llahe Allah  
عَلَىٰ ǎlā  
كُلِّ kulli her ك ل ل
شَيْءٍ şeyin şeye ش ي ا
قَدِيرٌ ḳadīrun gücü yetendir ق د ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
109. vedde keŝîrum min ehli-lkitâbi lev yeruddûneküm mim ba`di îmâniküm küffârâ. ḥasedem min `indi enfüsihim mim ba`di mâ tebeyyene lehümü-lḥaḳḳ. fa`fû vaṣfeḥû ḥattâ ye'tiye-llâhü biemrih. inne-llâhe `alâ külli şey'in ḳadîr.
DİYANET VAKFI
109. Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.
DİYANET İŞLERİ
109. Kitap ehlinin çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki çekememezlikten ötürü, sizi, inandıktan sonra küfre döndürmeyi isterler. Allah'ın emri gelene kadar onları affedin, geçin. Allah muhakkak her şeye Kadir'dir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
109. Ehli kitaptan birçoğu arzu etmektedir ki, sizi imanınızdan sonra çevirip kâfir etsinler: Hak kendilerine iyice belirdikten sonra bile sırf nefsaniyetlerinden ve kıskançlıktan dolayı bunu yaparlar. Buna rağmen siz şimdi af ile, hoşgörüyle davranın tâ Allah emrini verinceye kadar. Şüphe yok ki Allah her şeye kâdirdir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
109. Kitap ehli olanların çoğu, sizi imana geldikten sonra döndürmek ister, kafir olmanızı diler. Gerçek, kendilerince de besbellidir ama sonra bunu, özlerindeki hasetlerinden isterler. Allah emri gelinceye dek bırakın, aldırış bile etmeyin. Şüphe yok ki Allah'ın her şeye gücü yeter.
ALİ BULAÇ
109. Kitap Ehlinden çoğu, kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra, nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkara döndürmek arzusunu duydular. Fakat, Allah'ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sözle, ne de eylemle) ilişmeyin. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.
SÜLEYMAN ATEŞ
109. Kitap sahiplerinden çoğu, gerçek kendilerine besbelli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Allah emrini getirinceye kadar affedin, hoş görün. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.
GÜLTEKİN ONAN
109. Kitap ehlinden birçoğu / kitap ehlinin çoğu kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra nefslerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı inanmanızdan sonra sizi küfre / kafirliğe döndürmek arzusu duydular. Fakat Tanrı'nın buyruğu gelinceye kadar onları bırakın ve ilişmeyin. Hiç kuşkusuz Tanrı herşeye gücü yetendir.
SUAT YILDIRIM
109. Sırf nefislerinden ileri gelen bir kıskançlık sebebiyle, Ehl-i kitaptan birçok kimse, gerçek kendilerine ayan beyan belli olduktan sonra, sizi imanınızdan uzaklaştırıp kâfir haline çevirmek isterler. Yine de Allah bu husustaki emrini bildirinceye kadar affedin ve hoşgörün. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. (3,186)