KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَمَّا velemmā ne zaman  
جَاءَهُمْ cāehum onlara geldiyse ج ي ا
رَسُولٌ rasūlun bir elçi ر س ل
مِنْ min  
عِنْدِ ǐndi katından ع ن د
اللَّهِ llahi Allah’ın  
مُصَدِّقٌ muSaddiḳun doğrulayan ص د ق
لِمَا limā şeyleri  
مَعَهُمْ meǎhum yanlarındaki  
نَبَذَ nebeƶe attılar ن ب ذ
فَرِيقٌ ferīḳun bir gurup ف ر ق
مِنَ mine  
الَّذِينَ elleƶīne kendilerine  
أُوتُوا ūtū verilenlerden ا ت ي
الْكِتَابَ l-kitābe kitap ك ت ب
كِتَابَ kitābe kitabı ك ت ب
اللَّهِ llahi Allah’ın  
وَرَاءَ verāe arkasına و ر ي
ظُهُورِهِمْ Zuhūrihim sırtlarının ظ ه ر
كَأَنَّهُمْ keennehum sanki gibi  
لَا  
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmiyorlarmış ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
101. velemmâ câehüm rasûlüm min `indi-llâhi müṣaddiḳul limâ me`ahüm nebeẕe ferîḳum mine-lleẕîne ûtü-lkitâb. kitâbe-llâhi verâe żuhûrihim keennehüm lâ ya`lemûn.
DİYANET VAKFI
101. Allah tarafından kendilerine, yanlarında bulunanı tasdik edici bir elçi gelince ehl-i kitaptan bir gurup, sanki Allah'ın kitabını bilmiyormuş gibi onu arkalarına atıp terkettiler.
DİYANET İŞLERİ
101. Yanlarındakini doğrulayan bir Peygamber, Allah katından onlara gelince Kitap verilenlerden bir takımı, bilmiyorlarmış gibi, Allah'ın Kitabı'nı arkalarına attılar.
ELMALILI HAMDI YAZIR
101. Üstelik Allah tarafından onlara, yanlarındaki kitabı tasdik edici bir peygamber gelince, daha önce kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, Allah'ın kitabını sırtlarından geriye attılar, sanki hiçbir şey bilmiyorlarmış gibi yaptılar.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
101. Allah tarafından onlarda bulunan kitabın doğruluğunu bildiren bir peygamber geldi mi kitap ehlinin bir kısmı, Allah'ın kitabını artlarına atarlar, sanki de bilmezler.
ALİ BULAÇ
101. Ne zaman onlara Allah Katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerden birtakımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitabı’nı arkalarına attılar.
SÜLEYMAN ATEŞ
101. Allah tarafından kendilerine, yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir elçi gelince, Kitap verilmiş olanlardan bir grup, Allah'ın Kitabını sanki bilmiyorlarmış gibi, sırtlarının arkasına attılar.
GÜLTEKİN ONAN
101. Ne zaman onlara Tanrı katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerin bir bölümü (feriykun), sanki bilmiyorlarmış gibi Tanrı'nın kitabını arkalarına (keennehüm) attılar.
SUAT YILDIRIM
101. Onlara, Allah katından, ellerinde ki Tevrat'ı tasdik eden bir Peygamber gelince, O Ehl-i kitaptan bir kısmı, güya gerçeği hiç bilmiyorlarmış gibi, Allah’ın kitabını arkalarına atarak ondan yüz çevirdiler de (7,157; 2,89-91)