KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِلَّا illā yalnız hariçtir  
الْمُسْتَضْعَفِينَ l-musteD’ǎfīne gerçekten zayıf ض ع ف
مِنَ mine  
الرِّجَالِ r-ricāli erkekler ر ج ل
وَالنِّسَاءِ ve nnisāi ve kadınlar ن س و
وَالْوِلْدَانِ velvildāni ve çocuklar و ل د
لَا  
يَسْتَطِيعُونَ yesteTīǔne gücü yetmeyenler ط و ع
حِيلَةً Hīleten hiçbir çareye ح و ل
وَلَا ve lā  
يَهْتَدُونَ yehtedūne ve göç için bulamayan ه د ي
سَبِيلًا sebīlen yol س ب ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
98. ille-lmüstaḍ`afîne mine-rricâli vennisâi velvildâni lâ yesteṭî`ûne ḥîletev velâ yehtedûne sebîlâ.
DİYANET VAKFI
98. Erkekler, kadınlar ve çocuklardan (gerçekten) aciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiç bir yol bulamayanlar müstesnadır.
DİYANET İŞLERİ
98. Çaresiz kalan, yol bulamayan zavallı erkek, kadın ve çocuklar müstesnadırlar.
ELMALILI HAMDI YAZIR
98. Ancak gerçekten aciz ve zayıf olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç...
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
98. Ancak yurtlarından göçmek için bir düzen, bir yol bulamayan gerçekten de aciz erkeklerle kadınlar ve çocuklar bu hükümden dışarı.
ALİ BULAÇ
98. Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz'aflar olup hiçbir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka.
SÜLEYMAN ATEŞ
98. Yalnız hiçbir çareye gücü yetmeyen ve göç için yol bulamayan, gerçekten zayıf erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç.
GÜLTEKİN ONAN
98. Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz'aflar olup hiç bir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka.
SUAT YILDIRIM
98. Ancak, her türlü imkândan mahrum ve hicret için yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadırlar. Çünkü bunları Allah'ın affedeceği umulur. Allah gerçekten afüv ve gafurdur (affı ve mağfireti boldur).