KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِنْ ve in ve eğer  
طَائِفَتَانِ Tāifetāni iki grup ط و ف
مِنَ mine -dan  
الْمُؤْمِنِينَ l-muminīne inananlar- ا م ن
اقْتَتَلُوا ḳtetelū vuruşurlarsa ق ت ل
فَأَصْلِحُوا feeSliHū düzeltin ص ل ح
بَيْنَهُمَا beynehumā onların arasını ب ي ن
فَإِنْ fein şayet  
بَغَتْ beğat saldırırsa ب غ ي
إِحْدَاهُمَا iHdāhumā biri ا ح د
عَلَى ǎlā üzerine  
الْأُخْرَىٰ l-uḣrā öteki ا خ ر
فَقَاتِلُوا feḳātilū vuruşun ق ت ل
الَّتِي lletī  
تَبْغِي tebğī saldıran tarafla ب غ ي
حَتَّىٰ Hattā kadar  
تَفِيءَ tefīe dönünceye ف ي ا
إِلَىٰ ilā  
أَمْرِ emri buyruğuna ا م ر
اللَّهِ llahi Allah’ın  
فَإِنْ fein eğer  
فَاءَتْ feet dönerse ف ي ا
فَأَصْلِحُوا feeSliHū artık düzeltin ص ل ح
بَيْنَهُمَا beynehumā onların arasını ب ي ن
بِالْعَدْلِ bil-ǎdli adaletle ع د ل
وَأَقْسِطُوا ve eḳsiTū ve daima adil olun ق س ط
إِنَّ inne çünkü  
اللَّهَ llahe Allah  
يُحِبُّ yuHibbu sever ح ب ب
الْمُقْسِطِينَ l-muḳsiTīne adalet yapanları ق س ط
TÜRKÇE OKUNUŞ
9. vein ṭâifetâni mine-lmü'minîne-ḳtetelû feaṣliḥû beynehümâ. feim begat iḥdâhümâ `ale-l'uḫrâ feḳâtilü-lletî tebgî ḥattâ tefîe ilâ emri-llâh. fein fâet feaṣliḥû beynehümâ bil`adli veaḳsiṭû. inne-llâhe yüḥibbü-lmuḳsiṭîn.
DİYANET VAKFI
9. Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever.
DİYANET İŞLERİ
9. Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltiniz; eğer biri diğeri üzerine saldırırsa, saldıranlarla Allah'ın buyruğuna dönmelerine kadar savaşınız; eğer dönerlerse aralarını adaletle bulunuz, adil davranınız, şüphesiz Allah adil davrananları sever.
ELMALILI HAMDI YAZIR
9. Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
9. İnananlardan iki kısım, birbiriyle savaşa girişirse hemen aralarını bulun, bir bölüğü, öbürüne saldırırsa o saldırganlarla, Allah'ın emrine itaat edinceye dek savaşın; Allah'ın emrine itaat ederlerse adaletle aralarını bulup barıştırın ve adaletle muamele edin; şüphe yok ki Allah, adaletle muamele edenleri sever.
ALİ BULAÇ
9. Mü'minlerden iki topluluk çarpışacak olursa, aralarını bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Allah'ın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah, adil olanları sever.
SÜLEYMAN ATEŞ
9. Eğer inananlardan iki grup vuruşurlarsa onların arasını düzeltin; şayet biri ötekine saldırırsa Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla vuruşun. (Allah'ın buyruğuna) Dönerse artık adaletle onların arasını düzeltin ve daima adil olun. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.
GÜLTEKİN ONAN
9. İnançlılardan iki topluluk çarpışacak olursa aralarını bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Tanrı'nın buyruğuna dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Tanrı'nın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Tanrı adil olanları sever.
SUAT YILDIRIM
9. Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle vuruşursa, onların aralarını bulun. Buna rağmen biri öbürüne saldırırsa, bu saldıran tarafla, Allah'ın emrine dönünceye kadar siz de vuruşun. Döndüğü takdirde aralarını hakkaniyetle düzeltin ve hep âdil olun, çünkü Allah âdil davrananları sever.