KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
اللَّهُ Allahu Allah  
الَّذِي lleƶī ki  
يُرْسِلُ yursilu gönderir ر س ل
الرِّيَاحَ r-riyāHa rüzgarları ر و ح
فَتُثِيرُ fetuṧīru kaldırır ث و ر
سَحَابًا seHāben bulutu س ح ب
فَيَبْسُطُهُ feyebsuTuhu sonra onu yayar ب س ط
فِي  
السَّمَاءِ s-semāi gökte س م و
كَيْفَ keyfe nasıl ك ي ف
يَشَاءُ yeşāu diliyorsa ش ي ا
وَيَجْعَلُهُ ve yec’ǎluhu ve eder ج ع ل
كِسَفًا kisefen parça parça ك س ف
فَتَرَى feterā ve görürsün ر ا ي
الْوَدْقَ l-vedḳa yağmurun و د ق
يَخْرُجُ yeḣrucu çıktığını خ ر ج
مِنْ min  
خِلَالِهِ ḣilālihi arasından خ ل ل
فَإِذَا feiƶā derken  
أَصَابَ eSābe uğratınca ص و ب
بِهِ bihi onu  
مَنْ men  
يَشَاءُ yeşāu dilediğine ش ي ا
مِنْ min -ndan  
عِبَادِهِ ǐbādihi kulları- ع ب د
إِذَا iƶā hemen  
هُمْ hum onlar  
يَسْتَبْشِرُونَ yestebşirūne sevinirler ب ش ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
48. allâhü-lleẕî yürsilü-rriyâḥa fetüŝîru seḥâben feyebsüṭuhû fi-ssemâi keyfe yeşâü veyec`alühû kisefen fetere-lvedḳa yaḫrucü min ḫilâlih. feiẕâ eṣâbe bihî mey yeşâü min `ibâdihî iẕâ hüm yestebşirûn.
DİYANET VAKFI
48. Allah O'dur ki, rüzgarları gönderir, bunlar da bulutu kaldırır. Derken, Allah onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder; nihayet arasından yağmurun çıktığını görürsün. Allah dilediği kullarına yağmuru nasip edince, onlar seviniverirler.
DİYANET İŞLERİ
48. Rüzgarları gönderip bulutları yürüten, onları gökte dilediği gibi yayan ve küme küme yığan Allah'tır. Artık sen de aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Allah'ın kullarından dilediğine verdiği yağmurla, daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden ümidlerini kesmiş oldukları için onlar seviniverirler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
48. Allah O'dur ki, rüzgarları gönderir de bir bulut savururlar. Derken onu gökyüzünde nasıl dilerse öyle serer, parça parça da eder. Derken yağmuru görürsün, aralarından çıkar. Derken onu kullarından kimlere diliyorsa döküverdi mi derhal yüzleri güler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
48. Öyle bir Allah'tır ki rüzgarları yollar da bulutları sürer onlar, gökyüzünde bulutu yayar dilediği gibi ve dağınık, parçaparça bir hale de koyar onları, derken bakarsın ki bulutlardan yağmur yağmaya başlar da kullarından dilediğine nasip eder o yağmuru ve onlar da müjdelerler birbirlerini, sevinirler.
ALİ BULAÇ
48. Allah, rüzgarları gönderir, böylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gökte yayıp-dağıtır ve onu parça parça kılar; nihayet onun arasından yağmurun akıp çıktığını görürsün. Sonunda Kendi kullarından dilediğine verince, hemen sevince kapılıverirler.
SÜLEYMAN ATEŞ
48. Allah, rüzgarları gönderir, bulutu kaldırır; sonra onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder; arasından yağmurun çıktığını görürsün. Derken, onu kullarından dilediğine uğratınca hemen sevinirler.
GÜLTEKİN ONAN
48. Tanrı, rüzgarları gönderir, böylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gökte yayıp-dağıtır ve onu parça parça kılar; nihayet onun arasından yağmurun akıp çıktığını görürsün. Sonunda kendi kullarından dilediğine verince, hemen sevince kapılıverirler.
SUAT YILDIRIM
48. Allah o azamet sahibidir ki rüzgârları gönderir, rüzgârlar bulutları kaldırır.Sonra o bulutları gökte dilediği gibi yayar ve parça parça dağıtır.Bir de bakarsın ki aralarından yağmur akıp duruyor!Derken onu kullarından dilediklerine ulaştırınca, derhal yüzleri gülüverir. (7,57)