TÜRKÇE OKUNUŞ |
46. ennâru yü`raḍûne `aleyhâ gudüvvev ve`aşiyyâ. veyevme teḳûmü-ssâ`ah. edḫilû âle fir`avne eşedde-l`aẕâb.
|
|
DİYANET VAKFI |
46. Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar. Kıyametin kopacağı gün de: Firavun ailesini azabın en çetinine sokun (denilecek)!
|
|
DİYANET İŞLERİ |
46. Onlar, sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün, "Firavun'un adamlarını azabın en ağırına sokun"denir.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
46. Onlar, sabah akşam ateşe arzolunurlar. Kıyamet kopacağı gün de: "Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine tıkın!" (denilecektir).
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
46. Ateş, sabahakşam, onlara gösterilecek ve kıyametin koptuğu günde Firavun soyunu denecek, sokun azabın en çetinine.
|
|
ALİ BULAÇ |
46. Ateş; sabah akşam, ona sunulurlar. Kıyamet-saatinin kopacağı gün: "Firavun çevresini, azabın en şiddetli olanına sokun" (denecek).
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
46. Ateş! Sabah akşam ona sunulurlar. Kıyamet koptuğu gün de: "Fir'avn ailesini azabın en çetinine sokun!" (denilir).
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
46. Ateş; sabah akşam, ona sunulurlar. Kıyamet-saatinin kopacağı gün: "Firavun çevresini, azabın en şiddetli olanına sokun" (denecek).
|
|
SUAT YILDIRIM |
46. Onlar sabah akşam ateşin karşısına getirilirler. Kıyamet koptuğunda da: “Haydi, Firavun hanedanını en şiddetli azaba sokun!” denilir.
|
|