TÜRKÇE OKUNUŞ |
29. bel metta`tü hâülâi veâbâehüm ḥattâ câehümü-lḥaḳḳu verasûlüm mübîn.
|
|
DİYANET VAKFI |
29. Doğrusu bunları da atalarını da kendilerine hak ve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadar geçindirdim.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
29. Hayır; Ben bunları ve babalarını gerçek ve onu açıklayan bir peygamber gelene kadar geçindirdim.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
29. Doğrusu ben bunları da babalarını da kendilerine hak olan kitap ve gerçeği açıklayan bir peygamber gelinceye kadar faydalandırıp geçindirdim.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
29. Belki de ben, onları da, atalarını da, onlara bir gerçek ve apaçık bir peygamber gelinceye dek geçindirmedeydim.
|
|
ALİ BULAÇ |
29. Hayır; Ben onları ve atalarını, kendilerine hak ve açıklayan bir elçi gelinceye kadar metalandırdım-yaşattım.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
29. Doğrusu bunları da, babalarını da kendilerine gerçek söz ve (onu) açıklayan elçi gelinceye dek yaşattım.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
29. Hayır; ben onları ve atalarını, kendilerine hak ve açıklayan bir elçi gelinceye kadar metalandırdım-yaşattım.
|
|
SUAT YILDIRIM |
29. Doğrusu, Ben bunları da, babalarını da kendilerine hakikat ve onu açıklayan peygamber gelinceye kadar yaşattım.
|
|