KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَاصْبِرْ veSbir tut sabret ص ب ر
نَفْسَكَ nefseke nefsini ن ف س
مَعَ meǎ beraber  
الَّذِينَ elleƶīne  
يَدْعُونَ yed’ǔne yalvaranlarla د ع و
رَبَّهُمْ rabbehum Rablerine ر ب ب
بِالْغَدَاةِ bil-ğadāti sabah غ د و
وَالْعَشِيِّ vel’ǎşiyyi akşam ع ش و
يُرِيدُونَ yurīdūne isteyerek ر و د
وَجْهَهُ vechehu rızasını و ج ه
وَلَا ve lā ve  
تَعْدُ teǎ’du sapmasın ع د و
عَيْنَاكَ ǎynāke gözlerin ع ي ن
عَنْهُمْ ǎnhum onlardan  
تُرِيدُ turīdu isteyerek ر و د
زِينَةَ zīnete süsünü ز ي ن
الْحَيَاةِ l-Hayāti hayatının ح ي ي
الدُّنْيَا d-dunyā dünya د ن و
وَلَا ve lā ve  
تُطِعْ tuTiǎ’ itaat etme ط و ع
مَنْ men kişiye  
أَغْفَلْنَا eğfelnā alıkoyduğumuz غ ف ل
قَلْبَهُ ḳalbehu kalbini ق ل ب
عَنْ ǎn  
ذِكْرِنَا ƶikrinā bizi anmaktan ذ ك ر
وَاتَّبَعَ vettebeǎ ve tâbi olan ت ب ع
هَوَاهُ hevāhu keyfine ه و ي
وَكَانَ ve kāne ve olan ك و ن
أَمْرُهُ emruhu işi ا م ر
فُرُطًا furuTen aşırılık ف ر ط
TÜRKÇE OKUNUŞ
28. vaṣbir nefseke me`a-lleẕîne yed`ûne rabbehüm bilgadâti vel`aşiyyi yürîdûne vechehû velâ ta`dü `aynâke `anhüm. türîdü zînete-lḥayâti-ddünyâ velâ tüṭi` men agfelnâ ḳalbehû `an ẕikrinâ vettebe`a hevâhû vekâne emruhû füruṭâ.
DİYANET VAKFI
28. Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme.
DİYANET İŞLERİ
28. Sabah akşam Rablerinin rızasını dileyerek O'na yalvaranlarla beraber sen de sabret. Dünya hayatının güzelliklerini isteyerek gözlerini o kimselerden ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz ve işinde aşırı giderek hevesine uyan kimseye uyma.
ELMALILI HAMDI YAZIR
28. Nefsince de, sabah akşam rızasını isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber candan sabret. Sen dünya hayatının süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayırma. Kalbini, bizi anmaktan gafil kıldığımız, nefsinin kötü arzusuna uymuş ve işi hep aşırılık olan kimseye uyma.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
28. Sabah, akşam, rızasını dileyerek Rablerine dua edenlerle beraber sabret ve dünya yaşayışının ziynetini dileyenlere uyup ayırma gözlerini onlardan ve bizi anmamaları için gönüllerine gaflet verdiğimiz heva ve heveslerine uymuş ve işi hadden aşıp taşmış kişiye itaat etme.
ALİ BULAÇ
28. Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini Bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi 'istek ve tutkularına (hevasına)' uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme.
SÜLEYMAN ATEŞ
28. Nefsini, sabah akşam, rızasını isteyerek Rablerine yalvaranlarla beraber tut (onlarla beraber bulunmağa candan sabret). Gözlerin, dünya hayatının süsünü isteyerek onlardan başka yana sapmasın. Kalbini bizi anmaktan alıkoyduğumuz keyfine uyan ve işi, hep aşırılık olan kişiye itaat etme.
GÜLTEKİN ONAN
28. Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi hevasına uyan ve buyrultusunda (isteklerinde) aşırı olana uyma.
SUAT YILDIRIM
28. Rablerine, sırf O'nun rızasını ve cemaline kavuşmayı umdukları için, sabah akşam yalvaranlarla beraber olmakta sebat et.!Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın.Kalbini Bizi zikretmekten gafil bıraktığımız, heva ve hevesine uyan ve işi hep aşırılık olan kimselere itaat etme! (6,52; 20,131)