KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قُلْ ḳul de ki ق و ل
لَوْ lev şayet  
شَاءَ şāe dileseydi ش ي ا
اللَّهُ llahu Allah  
مَا  
تَلَوْتُهُ televtuhu bunu okumazdım ت ل و
عَلَيْكُمْ ǎleykum size  
وَلَا ve lā  
أَدْرَاكُمْ edrākum ve size hiç bildirmezdi د ر ي
بِهِ bihi bunu  
فَقَدْ feḳad elbette  
لَبِثْتُ lebiṧtu geçirdim ل ب ث
فِيكُمْ fīkum sizin aranızda  
عُمُرًا ǔmuran belli bir ömür ع م ر
مِنْ min  
قَبْلِهِ ḳablihi daha önce ق ب ل
أَفَلَا efelā  
تَعْقِلُونَ teǎ’ḳilūne hiç düşünmüyor musunuz? ع ق ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
16. ḳul lev şâe-llâhü mâ televtühû `aleyküm velâ edrâküm bih. feḳad lebiŝtü fîküm `umüram min ḳablih. efelâ ta`ḳilûn.
DİYANET VAKFI
16. De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hala akıl erdiremiyor musunuz?
DİYANET İŞLERİ
16. De ki: "Allah dileseydi ben onu size okumazdım, size de bildirmemiş olurdu. Daha önce yıllarca aranızda bulundum, hiç düşünmüyor musunuz?"
ELMALILI HAMDI YAZIR
16. De ki, "Eğer Allah dileseydi ben onu size okumazdım. O da onu hiçbir şekilde size bildirmezdi. Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce yıllarca bulundum. Siz hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?"
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
16. De ki: Allah isteseydi okumazdım onu size ve o da, onda ne olduğunu bildirmez, anlatmazdı size. O inmeden önce de aranızda ömür sürmüştüm, hala mı aklınızı başınıza almıyorsunuz?
ALİ BULAÇ
16. De ki: "Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben ondan önce sizin içinizde bir ömür sürdüm. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?"
SÜLEYMAN ATEŞ
16. De ki: "Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size hiç bildirmezdi. Ben ondan önce aranızda bir ömür boyu kalmıştım (böyle bir şey yapmamıştım), düşünmüyor musunuz?"
GÜLTEKİN ONAN
16. De ki: "Eğer Tanrı dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben ondan önce sizin içinizde bir ömür sürdüm. Siz yine de akletmeyecek misiniz?"
SUAT YILDIRIM
16. De ki: “Eğer Allah dileseydi ben Kur'ân’ı size okuyamazdım, hiçbir suretle de size onu bildirmezdi. Bilirsiniz ki, daha önce, bir ömür boyu aranızda yaşadım, böylesi bir iddiada bulunmadım. Aklınızı kullanıp bunu anlamaz mısınız?”